Özüne dön

İnsanın tabiatı medeniymiş. Öyleyse neden medeni gibi davranmıyor? Yaşadığı yerde, seyahat ettiği yolda, içine girdiği toplulukta...

İnsanın tabiatı medeniymiş. Öyleyse neden medeni gibi davranmıyor? Yaşadığı yerde, seyahat ettiği yolda, içine girdiği toplulukta neden bir medeni gibi davranmıyor? Yaşadığı ortamı insan kadar hor kullanan bir mahluk daha var mı? İnsan kendisine ait olanı/olduğunu düşündüğü bu kadar nasıl hoyrat kullanabilir, yok edebilir? Elindekini yürüdüğü yola atıp sonra çevre kirliliğinden bahseden o, suları sorumsuzca kullanıp kirletir, şikayet eden yine o. Bir işi sonuçlarını düşünmeden yapar, sonra ortaya çıkan durumdan şikayet eden yine o. Seçimlerinin sonucudur çoğu yaşadığı ama bunun bile farkında olamayıp sürekli dert yanıp durur…

Hiçbir hayvan, yaşadığı mekanı insan kadar kirletmiyor gelecek kaygısı olmadığı halde. Hiçbir hayvan, var olan besinini, suyunu bu kadar israf etmiyor. 'E onların fıtratında var'. Peki biz insanların yok mu? Hani fıtraten medeni idik? Nerede bizim medeniliğimiz? Üstelik günlük yaşayamayız, biz insanız. İleriyi düşünüyoruz, gelecek kaygımız var. Yarınları düşünmemiz gerekiyor. Lakin insanlar, sanki sadece anı değerlendiriyor gibi…

Kadınları görüyorum çevremde, şaldur şuldur balkon yıkıyoruz diye hortumu takıp içme suyunu heba ediyorlar. Ha bir de alt katlara suyu boca ediyorlar. Ama ne medenilik? 'Ben temizleniyorum ya, gerisi ne olursa olsun!' Ama o başka bir mevzu, uzun uzadıya ele alınacak. Yarım veya bir kova su ile temiz olacak yere tonla su harcıyorlar. Şu anda var, sonra ne olursa olsun!

Elindekini yiyor, çöpünü yürürken bırakıveriyor sokağa. Sigara içiyor, izmaritini atıyor bahçeye, sokağa, araçtaysa yola ya da neredeyse oraya. 'Vergi veriyorum, temizlesinler' küstahlığıysa cabası.

Nerede, neyi eksik bırakıyoruz acaba? Eğitim… Ee çocuklarımıza her sınıf düzeyinde bunların önemi anlatılıyor sürekli. E o zaman eksik olan ne? Yöntem mi? Kim olduğunu hatırlayamadığım birisi, 'Avrupa'da bu konularda okullarda çok şey anlatılmıyor ama uygulamada hiçbir sıkıntı yok. Biz sürekli anlatıyoruz ama uygulamada çok büyük sıkıntılar var. Bu kültürün yerleşmesi için büyüklerin küçüklere yaşantıları ile örnek olması gerekiyor' gibi bir söz söylemişti. 'Temizlik imandan gelir' bizim anlayışımız değil mi? Ha bir de sorumluluğunun bilincinde olmak var. Avrupa'da kurallara uymayanları uyarmayı ve yetkili mercilere şikayet etmeyi sorumluluk olarak görüyor insanlar. Bizde hele sen uyar birini, işitmediğin laf kalmıyor. 'Sen kim oluyorsun, neye istinaden uyarıyorsun?' diye. Suçlu duruma düşürüveriyorlar kendi yaptıklarını ört bas etmek için. Oysa burası, benim ve diğer tüm canlıların da dünyası, yalnız senin değil. Senin yaptıkların, beni de etkiliyor. Senin umursamazlığının ceremesini ben de çekiyorum. Senin sorumsuzlukların benim yükümü arttırıyor. Attığın her çöp, uymadığın her kural, yaktığın her ağaç, yoldaki her kural ihlalin ve sarf ettiğin her olumsuz şey benim de hayatıma değiyor. Öyleyse biraz özüne dön ve medeni ol ey insanoğlu!

Güneşli havada damı aktarmalı. Yağmuru istemezsin yoksa.

Nimeti nikmete çevirme elinle… Çok geç olmadan.

Bakmadan Geçme