ÖZDERE GÜNLÜĞÜ-2

Hain darbenin 3. yılında / 15 Temmuz Pazartesi Bayram ilan ettik. Kayınço tatile gelebildi! Hainlerin hepsi...

Hain darbenin 3. yılında / 15 Temmuz Pazartesi

Bayram ilan ettik. Kayınço tatile gelebildi! Hainlerin hepsi yakalanmadı. Siyasi ayağı üzerine gidilmedi. Nedenlerini accık kafası çalışan biri kolayca bilebilir!? Bugünkü Cumhuriyet gazetesinde Örsan Öymen ile Barış Türkoğlu'nun sorularını ben de soruyorum. Sizin sorunuz var mı?

Ters-Yüz Eğitim/İngilizcesi 'Flipped Learning.' İstanbul'daki özel bir üniversite uyguluyormuş. Bu yöntemle yetişen ilk mezunların yüzde 72'si hemen iş bulmuş, yüzde 12'si yüksek lisans yapıyormuş, yüzde 12'si kişisel gelişim eğitimi alıyormuş ve sadece yüzde 4'ünün iş arayışı sürüyormuş rektörün anlattığına göre. Merak edenler araştırsın bir zahmet!

İnternet sorun/650 TL verirseniz özel sektöre, çözüm var. Telekom bürosu yok! Taaa Menderes'ten çözmeniz gerek. Altyapı yetersiz, eleman yok! Biz de çaprazımızdaki komşunun faturasını bölüşerek çözüm ürettik!!! Bakalım ne kadar verimli olacak?

'Toprak çekti değil mi?'/ 16 Temmuz Salı

Soru, rahmetli babama ait. 2007'de emekli ikramiyesini tekmilleyip yazlığı aldığımızda söylenmişti. Ege'ye dönmüştük. Suyu, havası, kısaca doğası ve insanlarıyla buluşmuştuk. Bir yılı aşkın süredir hasretlik de var Özdere'ye karşı… Ne yesek, ne içsek tatlı geliyor… Bunu hepimiz -eşim, en büyük baldızım ve ben- dile getiriyor… Babam durup durup konuşurdu. Doğru değerlendirirdi…

Teras ve balkon camlandı/ 17 Temmuz Çarşamba

Teras ve balkon camlanacak! Bugün hesabı kestik. Doğrudan fabrika ile muhatabız. Yoğun ve deli gibi rüzgar, sırtımda kulunç tutulması oluşturdu. Terli terli oturmuştum terasta. Eninde sonunda yapılacaktı, kulunç bahanesi oldu. Artık yaz kış kullanabileceğiz terası, balkonu. Başkentte daha az kalırız!!! Teras, akvaryum haline gelecek. Rüzgarı denetleyeceğiz, daha uzun süre kullanacağız terasımızı, balkonumuzu. Yaz kış eşyalar yerinde kalacak. Her an kullanıma hazır, bekleyecek. Bizi var eden, hayata bağlayan dostlarla güzelliklere yelken açacağız… Sağlıkla…

12 ilin futbol ligi/ 18 Temmuz Perşembe

TS'li Cemil Usta 1. Lig Süper Ligi'ni araştırdım. Pek ilgim olmamasına karşın. Sonuç şöyle; İstanbul (5), Ankara (2), Antalya (2) ve İzmir, Sivas, Gaziantep, Malatya, Rize, Trabzon, Kayseri, Konya, Denizli BİRER takımla ligde varlar!? Acaba TFF nedenini hiç düşünmüş müdür? Ne zaman yurdumun tüm illeri eşitlenecek?

Dağlar zeytinlik/ Dağlar zeytinlik olmuş Ankara-İzmir karayolunda. İç Anadolu'nun ağaçsız dağlarından sonra öyle mutlu edici manzara ki! Zeytin sineği zararlısına karşı sıra başlarına incir ağaçları da dikilmiş. Ovada zaten asma hevengleri boy boy, sıra sıra…

Yerel basına destek / Özdere'ye geldiğimizde ilk iş olarak bayiye İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC)'nin İzmir 9 Eylül gazetesini sordum. Yoktu! 'Getirir misiniz?' dediğimde de gazete dağıtımındaki tekelleşmeden yakındı. Diğer yerlerde de bulamadım. Gazeteye telefon ettim, durumu yansıttım. İlgileneceklerini belirttiler. Bu arada yazarlarını övdüm, özellikle de 'Binali'nin Puslu Limanı' adlı kitabın yazarı Serdar Öztürk'ü. Edinememiş, okuyamamıştım. Kısa bir süre geçti, aradılar, gazetenin geleceğini muştuladılar. Yarından başlayarak alacağız yerel basını. Destekleyeceğiz. Eyyy Ödemişli hemşehrilerim, siz de 'yandaş-kandaş' olmayan, eleştiren yerel basını destekliyorsunuz değil mi? Çünkü onlar bizim gözümüz, kulağımız…

Şifa niyetine karides / 19 Temmuz Cuma

Bugüne kadar nasip olmamıştı. 64 yıl sonra karidesi ilk kez bugün tattık!? Kilosu 25 TL. Balıkçıda bunun iki katı oluyor fiyatı. Çukuraltı Camii'nin önüne gelmiş balıkçı Nevzat. Eşim yarım kg almış, kalanı başka biri kapmış! Şifa niyetine! 64 yıl sonra!?

Hallerde üretici kooperatifleri/ Köy-Koop Başkanı Neptün Soyer –İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Tunç Soyer'in eşi- İBB Tarım ve Sağlıklı Gıdaya Erişim Çalıştayı'nda açıkladı:Haller Yasası'na göre hallerde yüzde 20 oranında üretici kooperatiflerine yer verilmesi şartı/maddesi varmış. Ama işletil(e)miyormuş?! Bunun hayata geçtiğinde oluşacak güzelliği bekliyorum, istiyorum. Üreticinin alın terinin değerlenmesini, kazancının artmasını özlüyorum. Siz de katılırsınız değil mi bu dileklerime?

Özdere Çevre Derneği Kermesi/ Artık gelenekselleşti. Üç gün sürecek. Yazlıkçılar, Özdereliler bekler oldu. Herkes evindeki temiz, kullanılabilir giysileri, oyuncakları, süs eşyalarını derneğe bağışlıyor. Kermeste çok çok ucuz bir fiyata satılıp gelir elde ediliyor. Bugün saat 20.00'de meydanda başladı. Resim öğretmeni Bulut, gelen çocuklara resimler çizdirdi. Pek çok anne, 'Acaba sürekli kurs veriliyor mu?' diye sordu. Giysiler, oyuncaklar kapış kapış satıldı…

Kermesimiz sürüyor / 20 Temmuz Cumartesi

Bugün 'Yiin Gri' pazarı vardı. Evde yemekler geç yendi bu yüzden. Kermese katılım 21.00'e sarktı. Çocuklar çoğalmış. Biri gelip biri gidiyor. Kimi aileler 'Kurs açacak mısınız?' diye ardı ardına sorular soruyor. Tatilde bile birlikte olmayacak çocuğuyla! Başından savacak kurs arıyor!? Ne kolaymış anne-baba olmak? Bulut öğretmen bu gece yok. Ressam gelinimiz Emine Öztürk, çocuklarla gecenin yarısına kadar ilgileniyor, resim yaptırıyor…

Sevincimiz yoğun/En küçük kayınbiraderin kızı Seul'de okuyor. ODTÜ ayarındaki bir üniversitede. Alanı resim. Yüksek lisans öğrencisi. Yeditepe Üniverstesi'ni birincilikle bitirmişti. Korece, İngilizce biliyor. Yeğenimiz, bölüm birincisi olarak derslerini vermiş. Bölüm Başkan Yardımcısı olmuş. Saatlerce uzak diyarda, yalnız başına ve bu üstün başarı eşimle ikimizi sevince boğuyor, gözyaşlarımıza engel olamıyoruz… Sevinçler paylaşıldıkça ÇO-ĞA-LIR…

Damlama sulama/İki gün yoğun bakımda kaldım. Suya hasretim. Çölde kalmışım gibi. Dudaklarım çatladı. Gelen giden doktordan, hemşireden su istiyorum. Yalvarıyorum bir yerde. Sonunda gazlı beze ıslatıp veriyorlar. Emerek susuzluğumu gideriyorum. Şimdi ne bardakta ne de şişede bir damla suyu HEBA etmiyorum. İçeceğim kadar su koyuyorum bardağıma. Gelelim Küçük Menderes Havzası'na: Pekiii biz tarımsal sulamada NİYE DAMLAMA SULAMAya geçmiyoruz??? NİYE, NİYE, NİYE???

Kermesin son günü / 21 Temmuz Pazar

Son gün. Tezgahlar boşaldı. Siz hiç 5 TL'ye boydan elbise, 1 ve 2 TL'ye şort, penye aldınız mı? Oyuncaklar da aynı fiyata. Kapanın elinde kaldı. Torunlar büyümüş, oynayacak çocuk yok yazlıklarda. Derneğe bağışlamışlardı. Resim öğretmeni-drama eğitmeni eşim Safire ile gelinimiz ressam Emine, gelen her yaştan çocuğa resim çizdirdi, renkli krapon kğıtlardan çiçekler yaptırdı. Dolu dolu geçen bir üç gündü. Dernek, gelir elde etti. Yeni çevreci dostlar edinildi. Menderes Belediyesi'nin daha güçlü destek vermesi dile getirildi. Daha sık düzenlenmesi istendi. Amaca ulaşıldı…

Sahilde Suriyeliler/ Öbek öbek yer kapmışlar. Kocaman bir kilim sermişler. Kumun üzerine yayılmışlar. Karpuz denizde. Soğumaya bırakılmış. Ortada bir sini. En kocamanlarından. 10'u geçkin Suriyeli, çevresine oturmuş. Hem karınlarını doyuruyor hem de denize giriyorlar. İçlerinde yüzme bileni de çok az. Denizde çırpına çırpına, deli deppek, sağını solunu gözetmeksizin yüzüyor gibi yapıyor, top oynuyorlar. Siz ne düşünürsünüz bu manzara karşısında? Zabıta gelip işlem yaptığında da ileri geri, bilir bilmez bir sürü lf küf yapılır…

Acımız büyük / 22 Temmuz Pazartesi

Ankara'daki sokağımızın -benim deyimimle- İçişleri Bakanı emekli bekçi Cesur Mehmet Kılıç, Hakk'a yürüdü… Acımız büyük! Dile kolay, 30 küsur yıldır komşuyduk, dosttuk, can yoldaşıydık. Haftada üç kez diyalize giriyordu. Aşıktı. Sokakta çıkardığım aylık gazeteye Cesur olarak taşlama yazmıştı. Sazı var ama çalmazdı nedense. Güllerimizi budardı. Ankara dışına çıkan kim varsa evin anahtarını verirdi gönül rahatlığıyla… Biri kız, biri erkek iki evladı vardı. Hep onlar için yaşadı. Biriktirdi, her ikisine de ev alıverdi. Torunlarını gördü. Mutluluğu tattı. Hastalığım sırasında kalan ömrünü bana bağışlaması için Tanrı'ya dua ediyordu. Benim topluma kendisinden daha yararlı olduğuma inanırdı. Bunu da dile getirirdi. Ben de herkesin 'Biricik' olduğunu söylerdim. Ama bir türlü ikna edemezdim. Acımızı tarif edecek sözcük bulamıyorum. Acılar paylaşıldıkça A-ZA-LIR…

Kitap geldi hem de imzalı/Adresimi almışlardı 9 Eylül Gazetesi'nden. Serdar Öztürk, kitabını imzalayıp göndermiş. Arayıp teşekkür ettim inceliği için. Hemen okumaya başladım.

Menderes Devlet Hastanesi resmen çürü(tülü)yor/ 23 Temmuz Salı

Menderes Devlet Hastanesi çürütülüyor. Hem de resmen. Göz göre göre. İki yıl önce temeli atılmıştı. 75 yataklıydı. Seferihisar-İzmir yolu üzerinde. İkinci katın kolonları atılmış ama demir filizleri çürümeye başlamış. Mahzun duruşu yüreğimi yaktı! Sizinki de yanıyordur eminim…

Kulunçlarım/ 24 Temmuz Çarşamba

Yaklaşık 15 gündür kulunçlarımı yumuşatmak için mücadele ediyoruz. Merhem, kas gevşetici hap, masaj başlıca yöntemler. Hep aynı biçimde yatmak zorunda kalışım, hareketsizlik ve rüzgardan kendimi koruyamamam nedenler arasında. Pek büyütmüyorum ama yine de çekilmiyor…

'Efendim İsmail'/ 25 Temmuz Perşembe

Adı İsmail. Baharatçı. Cümlesinin başı ile sonunda hep 'Efendim' der. İstisnasız hem de. Çok kibardır. Yapmacık davranmaz. İyi bir esnaftır. Her pazarda yeri vardır. Biz çok severiz kendini, esnaflığını…

Bakmadan Geçme