Ödemiş'e çılgın proje!

Rahmetli başyazarımız Mustafa Erdal, biliyorsunuz gazetemizin çıktığı her gün yazardı. Hatta gün içinde iki üç yazı...

Rahmetli başyazarımız Mustafa Erdal, biliyorsunuz gazetemizin çıktığı her gün yazardı. Hatta gün içinde iki üç yazı yazdığı olurdu. O başyazardı. Biriyle telefonla konuşurken, kendini tanıtır, 'Ben başyazar Mustafa Erdal' derdi.

Yıllar önce, yanılmıyorsam Ege Ekspres ya da Günaydın gazetesine yazdığı 'Cennetten bir köşe: Gölcük' haberinin küpürü, bürosunda çerçeve içinde asılı dururdu. Aydın ve Salihli tünellerinin açılması en büyük hayali idi. Ara sıra konuyla ilgili yazar, yazısında başta doktor ve avukatlar olmak üzere çok sayıda insanın adını geçirerek onların ilgisini de bu konuya çekmeye çalışırdı. Her günlük dostları ile bürosunda bir araya gelir, projeleri ve eski Ödemiş'i konuşurdu. Bugün çılgın bir proje ile ölüm yıldönümüne az bir zaman kala onu anmak istedim. Projemin konusu, 'Ödemiş'ten nehir geçsin'.

Öyle espri falan sanmayın. Ciddi ciddi yazıyorum: Ödemiş'ten nehir geçsin. 'Bir şeyi 40 defa söylersen gerçekleşirmiş' Ödemiş'ten nehir geçsin. Dedem yaşında idi ama ben ona abi derdim.

Erdal abinin sayınlarından başta Bilal Bahadır, Ferit Yurtseven ve Vedat Öztürk olmak üzere Memduh Ceylan, Melih Uzunkol… Liste uzayıp gidiyor. Ödemiş'ten nehir geçsin. Belki Venedik'te olduğu gibi üstünde gondollar yüzmeyebilir ama Ödemiş'in Venedik'ten ya da Eskişehir'den neyi eksik ki! Birgi deresinin Küçük Avulcuk üstünden Ahrandı'ya doğru aktığını düşünün. Sonra Zeytinlik çayı ile birleştiğini ve Günlüce ve Dolaylar yönünden gelen sularla Hastane Caddesi başında bir araya geldiğini.

Ulus Meydanı'na ne kaldı? 500 metre.

Ordan hoplaya zıplaya önce Yeni İstasyon sonra Eski İstasyon.

Bu projeye Anafartalar mahallesi muhtarı Hüseyin Macan ile İnönü Mahallesi muhtarı Nihat Savuran ve Cumhuriyet mahallesi muhtarı Elvan Boz Kar da mutlaka destek verirler. Atatürk mahallesi muhtarı Tahir Silay destek vermez mi? Verir. Düşünün, Kız Meslek önünden eski istasyona kadar uzanan bir mini nehir. Etrafında da çay ocakları ve sıcak yaz günlerinde içilen kar helvaları…

Alt geçit, üst geçit ve yer altı yollarından araçlar gürül gürül geçer de şırıl şırıl akarsu geçmez mi?

İstanbul'da 140 yıllık Taksim tüneli… Karaköy'den deniz yoluyla gelen yolcuyu Tünel'den nostaljik tramvay ve metro ile Taksim'e kadar ulaştıran yer altı treni olur da… Beşiktaş Dolmabahçe'de İnönü Stadı'nın hemen yanından başlayarak Taksim ve Feriköy semtlerini alttan geçip Şişli'nin Bomonti semtinde son bulan 2,5 kilometrelik tünel olur da, İzmir'de Buca'dan Konak'a 2,5 kilometrelik tünel olur da, Birgi, Zeytinlik ve Günlüce dereleri birleştirilemez mi?

Dünyanın en önemli deniz geçitlerinden biri Süveyş Kanalı'dır. Akdeniz ve Kızıldeniz'i birleştiren 163 kilometrelik bir yapay kanal yapılır da Birgi, Zeytinlik ve Günlüce dolaylarından gelen dereler birleştirilemez mi? Ben bu yazımda birleştirdim. Proje benden, uygulaması yöneticilerden. Projeme telif ücreti falan da istemiyorum. Ne Bozdağ Kayak Merkezi ne de Gölcük Prenses Oteli… Ne de Gölcük'e telefrik! Bozdağ ve Aydın Dağları'nın altına yapılacak tünelleri de es geçiyorum. Onlar nasıl olsa programla alınmıştır.

Katiyen 'olmaz, olamaz' falan demeyin. Olmaz, olmazmış! Yılbaşı gecesinden falan kaldığımı da düşünmeyin.

Başyazarımız sevgili Mustafa Erdal abime rahmetler olsun.

 

NOT: Bu yazı gazetemizin 5 Ocak 2018 tarihli sayısında yer almıştır.

Bakmadan Geçme