Neden anlaşılmıyor!

Bazen düşünürüm: İnsanlarda kavrama zorluğu mu var yoksa işlerine geldiği gibi mi kavramak istiyorlar!

Dönel kavşaklarda sürücüleri bilgilendiren, geçiş hakkının kime ait olduğunu belirten 'ADA ETRAFINDA DÖNENE YOL VER' yazılarını mutlaka görüyorsunuzdur. Son dönemde hemen hemen bütün dönel kavşaklarda görünür yerlere yerleştirilmeye başlandı.

Sanki milyonlarca insan, ehliyet alırken bu kuralları öğrenmiyor!

Ama demek ki sürücülerin gözüne kadar sokmak gerekiyor.

Her ne hikmetse sürücüler, bu kuralı uygulamak yerine tam tersini yapmaktadır. Yani bir an önce geçebilmek adına gaza basmaktadırlar.

Kural da belli, yapılması gereken de bellidir: 'Kavşağa yaklaşan sürücüler, kavşaktaki şartlara uyacak şekilde yavaşlamak, dikkatli olmak, geçiş hakkı olan araçların önce geçmesine imkan vermek zorundadırlar.'

'Trafik işaret levhası veya ışıklı işaret cihazları bulunmayan kavşaklarda bütün sürücüler, dönel kavşak içindeki araçlara öncelik vermek zorundadırlar'

Peki bizde ne yapılıyor? Sürücüler, dönel kavşaktaki araçlar hareket etmeden gaza basmaktan kendilerini alamamaktadırlar.

Oysa o dönel kavşakta kendisi de olabilirdi!

**

İkinci konu, yayaların haklarına saygı…

Fakat bu da bizde yanlış anlaşılıyor.

Sürücü; yaya yola girse bile hızını arttırarak bir an önce kendi işine yetişmeye çalışıyor…

'Sürücüler, yollarda, kavşak giriş ve çıkışlarında kurallara uygun olarak karşıya geçen yayalara, geçiş hakkını vermek zorundadırlar.'

Peki hatayı veya aceleciliği sadece sürücüler mi yapıyor? Elbette ki hayır… Bazen hatanın büyüğü yayada oluyor. Yaya sanıyor ki yolların kralı kendisi. Hazret, sanki tarlada yürüyor…

Göz ucuyla aracın geldiğini görüyor ve giriyor podyuma! Adeta manken gibi salınarak karşıdan karşıya geçmeye çalışıyor…

Oysa burada karşılıklı saygı ve anlayış gerekiyor.

Yaya, tutturmuş 'adım atar atmaz araç durmalı' diyor… Yayaya saygı ama yolun her yerinde değil. Yaya geçişlerinde.

Dilde 'İletişim, insanlar birbirini fark ettiğinde başlar' cümlesi vardır.

Burada 'göz göze gelme' gibi bir farkındalıktan söz edebiliriz. Sürücü de yaya da 'Yol benim' derse bunun adına 'kaza' deniyor…

Kuralları öğrenmek yerine kuralları kendimiz icat eder, 'Hep benim işim öncelikli olsun' dersek el kol hareketleri ve kornalardan kurtulmamız mümkün değildir.

Ne demişler? Acele giden ecele gider…