Milli Dış Politika…

Geçen hafta 'Okullar Açılırken' başlıklı yazımda, 'İki bakanlığımızın adının başında 'Milli' sözcüğü vardır bunlardan biri Milli...

Geçen hafta 'Okullar Açılırken' başlıklı yazımda, 'İki bakanlığımızın adının başında 'Milli' sözcüğü vardır; bunlardan biri Milli Eğitim, diğeri Milli Savunma Bakanlığı'dır. Her iki bakanlığın adının 'Milli' sözcüğü ile başlaması, bu bakanlıkların milli çıkarlar doğrultusunda yönetilmesi mesajı içerir' demiştim.

Milli Eğitim'de ulusal bir eğitim politikası sürdürülmediğini, göreve gelen her bakanın kendisine göre bir eğitim politikası izlediğini, beş bakanın Milli Eğitim'i yaz-boz tahtasına döndürdüklerini yazmıştım. Dün akşam televizyonda haberleri izlerken Cumhurbaşkanı'nın bunu itiraf ederek, 'Eğitimde ve kültürde başarılı olamadık' dediğini duydum. Ama başarısızlığın özünü anlamamış olmalı ki hiçbir araştırmaya, bilimsel veriye dayanmayan bir öneri (bugünlerde emir sayılıyor) getirdiğini, herkesin evine en yakın okula gitmesini, böylece çocuklarımızın daha başarılı olacaklarını iddia ettiğini gördüm. Yakında 'Herkes evine en yakın okula gidecek' şeklinde bir değişiklik daha yapılırsa hiç şaşırmayın. Anlaşılan Milli Eğitim'de çağdaş ölçüleri yakalamamız için çok bekleyeceğiz.

Dış politikada da Atatürk'ün belirlediği ve yıllardan beri sorunsuz bir şekilde sürdürülen politikalardan saptığımız için ülkemizin başı dertten kurtulmuyor. Mustafa Kemal Atatürk, ülkemizi düşman işgalinden kurtardıktan sonra yani Türk devletini kurarken Osmanlı Devleti'nin dış politikada yaptığı yanlışları araştırmış, yeni devletin dış politikasını buna göre belirlemiştir. Atatürk'ün benimsediği ve bağlı kaldığı dış politika ilkelerine baktığımızda;

*Başka devletlerin iç işlerine karışmamak ve onları hiçbir şekilde iç işlerimize karıştırmamak,

*Ülkeyi dıştan yardım ister duruma düşürmemek, ekonomik olarak kendi öz kaynaklarına dayanmak, bütçe açıklarına meydan vermemek,

*Dış politikada ulusal çıkarlarımızı daima ön planda tutmak, çıkar gruplarının etkisi altında kalmamak, maceracı olmaktan kaçınmak.

*Gerçekçi politikalar izlemek, ilerisini görmek, hayalperest ve maceracı olmamak,

*Daima barıştan yana olmak, Yurtta Barış-Cihanda Barış politikasını savunmak. Mümkün olduğu kadar sorunları görüşmeler yolu ile gidermek.

Bu politikalar sonunda Mustafa Kemal Atatürk ve Türk devleti, tüm dünyadan büyük saygı ve destek görmüştür. Savaşarak yendiği ülke liderleri bile ondan hep övgü ile söz etmişlerdir. O, hiçbir zaman maceracı ve hayalperest olmamıştır. Bu yüzden zamanında çok cazip görünen Panislamizm ve Pantürkizm gibi görüşlere tenezzül etmemiştir. Ardında tüm komşularımızla barış yapmış ve kimseye muhtaç olmadan, borçlanmadan kendi öz kaynakları ile kalkınma hamlelerini sürdüren bir ülke bırakmıştır.

Cumhuriyetin kurulmasından sonra başarı ile izlenen bu ulusal dış politikalardan ne yazık ki son yıllarda uzaklaşılmış, ülkemiz Yeni Osmanlıcılık gibi maceracı bir dış politikanın içine sürüklenmiştir. Komşu ülkelerin iç işlerine karışılmış, orada faaliyet gösteren terör örgütlerine açık destek verilmiş, işgalci bir Türkiye izlenimi yaratılmıştır. Ulusal ekonomi politikaları terk edilmiş, ülke ekonomisi dışa bağımlı hale getirilmiş, büyük miktarlarda dış borçlanma yapılmış, ülke her yönden dışa bağımlı hale getirilmiştir.

Bu yanlış ve ileriyi görmekten uzak politikalar, olumsuz sonuçlar vermeye başlamıştır. Hedef olarak gösterilen Avrupa Birliği maceramız suya düşmüştür. Rusya, Suriye, Irak, Bulgaristan gibi tüm komşu ülkelerle ilişkilerimiz bozulmuş, Orta Doğu'daki kırmızı çizgilerimiz yerle bir olmuştur. Vatandaşlar; din, ırk ve inanç temelinde ayrıştırılmışlardır. 'Asla izin vermeyiz' dediğimiz olaylar güneyimizde gerçekleşmiştir. Yetkililerimiz sadece konuşmaktadırlar. Yaptırım yapacak gücümüz kalmamıştır. İçeride ulusal birliğimiz de zedelenmiştir.

Sonuç olarak, dış politikamız yeniden gözden geçirilmeli, öncelikle Misak-ı Milli sınırlarımız içinde din, dil, ırk farkı gözetmeden tüm vatandaşlarımızın birliği sağlanmalı, dışa karşı güçlü bir görüntü verilmeli, daha sonra da ulusal çıkarlarımız doğrultusunda barışçıl, milli bir dış politika izlenmelidir.

Bakmadan Geçme