Mesih-Mehdi kavramının inanç boyutu
Her zaman gündemde yerini alan iki kavram, son günlerde tartışma programlarında sıklıkla gündeme geliyor. Neden ?...
Her zaman gündemde yerini alan iki kavram, son günlerde tartışma programlarında sıklıkla gündeme geliyor. Neden ?
31 Aralık günü İran eski cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, '2020 yılında Mehdi gelecek' açıklamasında bulundu. Hemen sonrasında merkezi Amerika'nın Kaliforniya eyaletinde bulunan Netflix yayın organı, Mesih adlı filmi piyasaya sürdü. Tesadüf mü acaba? Kimileri, 'Ne olacak, bir film' ya da 'Alt tarafı bir açıklama, zaten hep duyardık' dese de perdenin arkasında mevzunun hiç de tesadüf, öylesine gündemde olmadığını ispatlıyor.
Sevgili okurum, bugünkü köşe yazımda olayın inançsal boyutunu anlatmaya gayret edeceğim. Sıkıldığın yerde burnuna mandal takmayı lütfen ihmal etme, anlaştık mı?
Öncelikle Mehdi ve Mesih kavramının ne olduğunu irdeleyelim. Teolojide yani din biliminde beklenen kurtarıcı anlamındadır. Yahudi ve Hıristiyan teolojisinde Mesih inancı, doğu kültüründe Mehdi inancı olarak yerini almış. İzmir Dokuz Eylül İlahiyat Fakültesi Dinler Tarihi Uzmanı Prof. Dr. Ali İhsan Yitik hocamı ziyaretim sırasında bu konuyu hep sormuşumdur. Kendisi de eksik olmasın, öğrencisiymişim gibi vaktini ayırıp anlattı.
Mesih fikrinin yani kıyamet yakınlarında gelmesi beklenen müjdeci kurtarıcının Arapça ifadesi Mehdi'dir. Mesih, Yahudilerde Kral Davud'un soyundan gelecek güçlü bir önder, Hıristiyanlarda ise Meryem Ana'dan babasız dünyaya geldiğine inanılan İsa Mesih'tir. Kuran-ı Kerim'de açıkça bir ifadesi yok. Bazı hadis-i şeriflerde Mehdi kavramı yer alsa da bu hadislerin sahih olduğu yani gerçeklik taşıdığından tam anlamıyla emin olamıyoruz. 'Neden mi?' diye sizin gibi ben de soruyorum; hocamız şöyle cevaplamıştı: 'Çünkü Hazreti Muhammed, İslam inancının peygamberi olup bütün peygamberlerin de sonuncusudur. Peygamberlikten daha üstün bir rütbe, İslam inancında bulunmuyor. Ancak İslam inancı ve doğu kültürüne sonradan girmiş Mehdi fikrini kabul eden bazı hocalar ve tefsir yapan yorumcular, tarihte olduğu gibi bugün de var. Al-i İmran Suresi 55. Ayet'i baz alarak yorum yapıyorlar.
Nasıl ki kurtarıcı bekleyen Yahudiler ve Hıristiyanlar, kendi inanç sistemlerinin bekledikleri önderle tüm dünyaya hakim olacağına inanıyorlarsa aynı şekilde bazı İslam yorumcuları da gelecek olan önderin dünyaya huzur getireceğinden bahsediyor.
Tevrat-Tora Eski Ahit yani eski anlaşma diye bilinen kutsal metin, Hazreti Musa Peygamber'e gönderilen kitap . Yeni Ahit-İncil, müjde anlamına gelir ki Hazreti İsa'ya verilmiştir. Her iki kitabın adı, Kitab-ı Mukaddes olarak bilinir. Yalnız Yahudiler, sadece Tevrat ve açıklayıcı kitapları Tanah'a, Hıristiyanlar ise Tevrat'a inansalar da ağırlıklı olarak İncil okurlar. İslam alemi, bu kitaplara inansa da Müslümanlarda Kuran-ı Kerim, kutsal kitap ve son ilahi mesajdır.
Yahudiler, Hazreti İsa'ya iman etmedikleri için onların bekledikleri Mesih'ten farklı Mesih bekliyor. Hıristiyanlar da kendi içerisinde farklı tarikatlara ayrılmış durumda. Bunlardan en gözde olanı ve hızla yayılanı, Yehova'nın Şahitleri dediğimiz kendini ilk havariler olarak tanıtan kişiler. Yehova Şahidi olan kişi de İncil okuyor ama Yeni Dünya Çevirisi dedikleri farklı yorumlanmış bir İncil.
Kuran-ı Kerim'de Zilzal Suresi'nde kıyametin şiddetli bir sarsıntı ile kopacağı, böylelikle dünyanın son bulacağı açıklansa da ne diğer ayetlerde ne de peygamberimizin sözleri dediğimiz hadislerde kıyametin günü, yeri ve saati verilmemiştir.
Kitab-ı Mukaddes'e inananlar ve Yehova Şahitleri ise dünyanın sonuna yakın büyük savaştan bahsederler. Bu savaşın adı, Armegeddon'dur. Armegeddon, kelime anlamı Megiddo Dağı'dır ki tarihte otuza yakın savaş burada olmuş. En büyük ve en son olacak savaş Armegeddon (Tanrısal Savaş) ile iyiler ve kötüler son defa karşı karşıya gelecektir. Bu savaşta Mesih-Mehdi bulunacak. Onun tarafında olan iyiler kazanacak, karşısındakiler yok olacaktır. Bir anlamda yargılanma günüdür. Tevrat'ta vaat edilen topraklarda olacak olan savaş, aynı zamanda İncil'in vahiy bölümünde detaylı olarak semboller üzerinden anlatılır. Kitab-ı Mukaddes'e göre vaat edilen topraklar -Arz-ı Mev'ud- Nil'den Fırat nehrine kadar olan bölgedir.
Yahudi cemaatinin yayın organı Şalom Gazetesi'nde bu bahsedilen vaat edilmiş topraklara ve bahsedilen bu savaşa iman, itikadi bir meseledir.
Mesih-Mehdi inancı, yeni bir dünya -cennet- düzeninin kurulmasına olan kutsal inançtır.
Salı günkü köşe yazımda izninizle bu inanç öğretisinin siyasi yapılanmasını, ülkemize olan etkisini izah etmeye çalışacağım.
Esenlikle, zatınıza hoşça bakınız.