Mesele bir ağaç değil!

Geçtiğimiz günlerde hem yazılı basında hem de e-sosyal yayın organlarında 'Ödemiş'te ağaç kesimi' haberi okuduk. Habere göre Ödemiş Belediyesi, Kültürpark kuzeyinde bulunan 30'a yakın kavak ağacını çürüme ve benzeri nedenlerden dolayı kesmişti.

Dikkatinizden kaçmış ise haberi belediyeden gelen 'Ömrünü dolduran kavak ağaçları kesildi' başlıklı bilgi notu ile aynen paylaşmak istiyorum:

'Ödemiş Belediyesi, cadde ve sokaklarda tehlike arz eden ağaçlar için önlem almaya devam ediyor. Hastalık nedeniyle kurumaya başladığı ve ömrünü doldurduğu tespit edilen ağaçlar, can ve mal kaybına yol açmaması için kesiliyor. Kent genelindeki ağaçların bakım ve budama işlemlerini sürdüren Ödemiş Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü, Zafer Mahallesi Ortaç Sokak'ta bulunan kavak ağaçlarının ömürlerini doldurduklarını, hastalık nedeniyle kurumaya başladıklarını ve tehlike arz ettiklerini belirledi. Daha önce de bazıları şiddetli rüzgrlarla devrilen ve yıldırım düşen kavak ağaçları, gerekli incelemeler sonrası önlem alınarak kesildi.

Ortaç Sokak'ta yapılacak düzenlemelerde yaya geçişlerine engel olmaması adına kavak ağaçlarının bulunduğu bölgenin hemen yanındaki 125. Yıl Kültürpark içerisine duvar hattı boyunca yine gölge sağlayacak türde ve daha fazla sayıda ıhlamur fidanı dikilecek. Son 1.5 yıllık süreçte daha yeşil bir Ödemiş için kent merkezindeki farklı noktalarda 10 bin adet fidanı toprakla buluşturan Ödemiş Belediyesi, tehlike arz eden ağaçlarla ilgili tespit ve müdahale çalışmalarına devam edecek.'

Bir iki kişi, 'Ağaçlar kesilmiş; neden ses çıkarmıyorsunuz? Siz nasıl çevrecisiniz? Belediye başkanı başka partiden olsa ortalığı ayağa kaldırmıştınız!' falan dedi. Ben de bu bakış açısının yanlış olduğunu ve konuyla ilgilendiğimizi söyledim.

Sabah Kaymakçı'ya giderken Kent Konseyi'nde yürütme kurulu ve Koza-Der üyesi olarak kesim işini kendi gözümle göreyim istedim. Doğruyu söylemek gerekirse kesilmiş kökleri gördüğüm an üzüldüm. Parkın kuzey bölümündeki bütün ağaçların açıkta kalan köklerini adımlayarak gidip geldim. Fotoğraflar çektim.

Kendi gördüğüm ağaç köklerine göre ağaçlar sağlamdı.

Çektiğim fotoğrafları çevrenin korunmasıyla ilgili mücadele yürüten arkadaşlarla paylaşıp konuyla bağlantılı bir araştırma yapalım dedim. Benimle birlikte birkaç arkadaş daha kesimi yerinde görmek için ilgili yere gitmişler.

Okuyucularım, hemen her olaya bilip bilmeden atlayan bir kişiliğe sahip olmadığımı bilir. Koza-Der'de faaliyet yürüten birkaç ziraat ve çevre mühendisi arkadaşımızdan konuyla ilgili değerlendirme istedik ve bir çalışma komisyonu kurup Zoom üzerinden yaptığımız toplantıda görüşlerimizi paylaştık. İşte toplantı sonucunda ortaya çıkan özet sonuç:

'Kesilen ağaçlarda çürüme ve ömrünü tamamlama gibi bir durum görülmedi. Öte yandan kavak ağaçları, kent içlerindeki peyzaj çalışmalarında uygun görülen bir ağaç türü değildir. Zaten parkın duvarının öte yüzünde de çeşitli ağaçlar vardır. Hata, en başta yapılmıştır.'

'Çevre duyarlılığı, yönetici ve vatandaşların ortak çalışmaları ile oluşturulabilir. Belediyeler, zaman zaman çevrede yaşayan insanların kişisel istekleriyle ağaç kesebiliyor. Kimi zaman da kişiler, türlü gerekçelerle bina önlerindeki ağaçları kim kestiye getirebiliyorlar. Buradaki ağaçların kesimi de benzer bir gelişme sonucu olabilir.'

'Kabul etmek gerekir ki bir yerde veya bölgede ağaç kesimi gerekliyse kesilen ağacın yerine yeni ağaçların dikilip dikilmediğinin dernek gönüllülerimiz tarafından takip edilmesi gerekir. Kültürpark gibi benzeri farklı yerlerde yapılan ağaç kesimlerine karşı duyduğumuz hassasiyet, dernek yönetiminin belediyeyi ziyaretiyle dile getirmeli ve ortak bir yol haritasının çıkarılması gerekir.'

'Park-bahçelerde yapılan budama, sulama, yabancı ot temizliği vb. uygulama ve bakım çalışmalarının daha verimli ve teknik açıdan uygun şekilde yapılması gerekliliğinin altı çizilmeli. Ödemiş, süs bitkileri fuarı düzenleyen ve bu konuda ekonomik olarak ciddi gelire sahip bir ilçedir. İlçemize dışarıdan gelecek konuklara gösterebileceğimiz uygulama parkları, caddeleri ve sokakları olmalıdır. İlçemizde doğal ağ oluşturacak yeşil alanların kapsamlı ve uzun vadeli bir çalışma ile projelendirilmesi gerekir. Oluşturulacak projeler ışığında mümkünse süs bitkileri üreticilerinin desteği alınmalı, yerel yönetimin yönlendirmesiyle uygulamaya geçilmelidir.'

Hepimizin bildiği gibi mesele, bir ağaç değil elbette. Mesele, demokratik ve yaşanılası bir ülkede söz sahibi olabilmekte.

**

Malum, eski hastane bahçesi kaderine terk edilmiş durumda. Bahçedeki yaklaşık 50 yıllık çam ağaçları, her geçen gün kurumaya başladı. Bölge, Sağlık Bakanlığı'nın sorumluluğu altında. Kısır çekişmeler bir yana bırakılsa da iktidar ve muhalefet temsilcileri, belediye ile bir araya gelse ve şuraya bir el atılsa.