MADEN GİRİŞİMLERİNİN BİRİ BİTİYOR, BİRİ BAŞLIYOR!
 Başar Uçar / Kerem Karamanlıoğlu Ödemiş&rsquote Birgi ve Gölcük&rsquoteki altın madeni arama ve işletme girişimlerinin önlenmesinin...
Başar Uçar / Kerem Karamanlıoğlu
Ödemiş'te Birgi ve Gölcük'teki altın madeni arama ve işletme girişimlerinin önlenmesinin ardından şimdi de Gölcük Yaylası güneyindeki Oğuzlar köyünde 21,5 hektarlık için ÇED süreci başlatıldı.
2011 yılında işletme ruhsatı verilen altın-gümüş maden ocağı işletilmesinin planlandığı proje iki poligondan oluşurken, 2679 hektarlık ikinci poligon Gölcük ve Subatan Yaylalarını da kapsıyor.
2 AYRI POLİGONDA TOPLAM 2706 HEKTARLIK ALAN!
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'ndan 2011 yılında 4. grup işletme ruhsatı alan projedeki maden sahası toplam 2706,4 hektarlık iki poligon alanından oluşuyor. ÇED sürecine İzmir Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nce izin verilen 1. poligon Zeyintlik'in doğusundaki Oğuzlar köyüne 200 metre mesafedeki toplam 26,5 hektarlık alanı kapsıyor. Ruhsat alanındaki 2. poligon ise toplam 2679 hektarlık bölgede Zeytinlik, Mursallı, Çağlayan, Dolaylar, Günlüce, Çobanlar, Subatan ve Gölcük Yaylalarının bir kısmını barındırıyor.
İzmir Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nden ÇED süreci izniyle ilgili cuma günü yapılan yazılı açıklamada, 'İzmir İli Ödemiş İlçesi 64918 ruhsat ve 2516352 erişim numaralı saha mevkiindeki Abdullah Şentürk tarafından yapılması planlanan 4. Grup kompleks (altın-gümüş) maden ocağı projesi ile ilgili olarak İzmir Valiliğimize sunulan dosya Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği´nin 17. maddesi doğrultusunda incelenmiş ve uygun bulunmuş olup, projeye ilişkin ÇED Süreci başlamıştır' denildi.
Geçtiğimiz aylarda Gölcük Yaylası'ndaki altın madeni ÇED sürecine tepki gösteren ve geniş yankı uyandıran Küçükmenderes Tarih ve Doğa Katliamına Hayır Platformu'nun (Havza-Plat) üyelerinden İzmir Barosu Ödemiş Temsilcisi Av. Erdem Boyacı, oldukça geniş bir alanı kapsayan maden işletme ruhsatıyla ilgili ÇED süreçlerinin de karşısında olduklarını ifade etti. Boyacı, hukuki yoldan mücadelelerini en iyi şekilde sürdüreceklerini belirterek, Ödemişlileri de doğaya sahip çıkmaya çağırdı.
'KAPİTALİST İŞTAH GEREKLİ YANITI ALACAK'
Boyacı yaptığı açıklamada, 'Ödemiş´te altın madeni kurulması başta insan sağlığı olmak üzere çevreye aşırı tehditler sunuyor. Bir taraftan kuyruklu yıldıza araç konduran insanlık, bu taraflarda maden ve zeytin katliamlarıyla çağ dışı bir şekilde saldırısına devam ediyor. Doymak bilmez bu kapitalist iştah, efe diyarında gerekli cevabı alacaktır. Bir yandan da hukuk mücadelemizi başlatıyoruz. Ödemiş'in doğal güzelliğinin bozulmasına izin vermeyeceğiz' dedi.
'KİM OLURSA OLSUN MADENE İZİN YOK'
Gölcük Mahalle Muhtarı Ferit Aynalı, Zeyintlik'e çok yakın bir bölgede ÇED sürecinin başlayacağına dikkati çekerek, 'Daha önce deneyenler nasıl başarısız olduysa yine başarısız olacaklar' dedi.
Aynalı, 'Bizim toprağımızdan vazgeçmek gibi bir niyetimiz yok. Maden ruhsatı onların olabilir ama topraklar bizim ve geleceğimizin. Daha önce Birgi için, geçtiğimiz aylarda Gölcük Yaylamız için benzer bir durum söz konusu olduğunda halkımız gerekli tepkiyi gösterdi. Bizler çocuklarımızın bize emaneti olan doğayı üç beş kişinin menfaati için tahrip ettirmeyeceğiz. Kim olursa olsun, ne olursa olsun madene izin yok' dedi.
'ÇOBANLAR MADEN İSTEMİYOR'
Havza-Plat üyelerinden Cumhuriyet Mahallesi Muhtarı Elvan Boz ise ruhsat verilen bölgede yer alan Çobanlar köyünü ziyaret ederek incelemelerde bulundu. Çobanlar köyü muhtarı Ahmet Başsoy ile görüşen Boz, 'Bizim toprağımızın üstü altından daha değerli. Yarınlarımıza sağlıklı, yaşanılabilir bir çevre bırakmak zorundayız' dedi.
Antik Hypaipa kentinin hemen kuzeyinde yer alan Çobanlar köyünün muhtarı Ahmet Başsoy, 'Köyümüz geçimini topraktan sağlıyor, küçükbaş-büyükbaş hayvancılık yapılıyor. Bizler atalarımızdan bu şekilde gördük, bunu da sürdürmek istiyoruz. Bölgemizde zeytin, ceviz, kestane bol miktarda bulunuyor. Hiçbir maden bu doğal güzelliklerin yerini tutamaz. Biz köyümüzde ve Ödemiş'in hiçbir yerinde böyle bir şey istemiyoruz. Ağaçlarımız, suyumuz, havamız, toprağımız bize yeter. Köy halkımızın da ortak düşüncesi budur' dedi.
'MADEN SAHASINA DÖNÜŞEN YERLERDE ACI VE ÜZÜNTÜ VAR'
Cumhuriyet Mahallesi Muhtarı Elvan Boz da 'İlçemizin her bir parçası ayrı bir doğal güzelliğe sahip. Verimli topraklarında her mevsim ürün var. Böyle bir bölgede maden açmak geleceğimize vurulmuş en büyük darbe olur. Burada maden ruhsatı verenler şu yeşil doğayı, şu güzelliği gelip görsün sonra bir daha düşünsün. Soma'da, Ermenek'te tarım arazileri maden sahasına dönüşmüş insanımızın yaşadığı acıları görüyoruz. İnsanımız toprağında üretmeye devam etsin. Bizim toprağımızın üstü altından daha değerlidir. Ödemişlilerin de gereken tepkiyi göstereceklerine inanıyorum' dedi.