Küçük pervanenin mum ateşine sevdası Nam-ı diğer “Pervane ile Şem”

Asırlarca Divan Edebiyatı şiirlerine konu edilmiş, günümüzdeki anlatımlara bile hala tazeliğini koruyan, çok naif ve hüzün dolu bir hikayem var bugün size…

Yaz akşamları oturup çayınızı yudumlarken lambanın etrafında dönen o küçük kelebeklere muhakkak rast gelmişsinizdir. Peki ya onların aşk dolu hikayesine?

Pervane, aradığı aşkın peşinde uçar da uçar… Ta ki bir gün mumun o görkemli ışığını fark edene kadar. Tutulur pervane gördüğü bu pırıltıya. Mumun o ince bedeninin üstünde parlayan aleve doğru yol alır.

Mum fitilinin üstünde nazlı nazlı parlayan kızıl alevi, o dimdik duruşu ile ortalığı aydınlatır. Adeta kendinden ödün vermeyen asil bir sevgili gibidir. Tıpkı güneş gibi tek başına parlar bir köşede, içini ısıtır görenin…

Bu sırada muma gittikçe yaklaşmış olan pervane, aradığı aşkı bulmanın mutluluğuyla mumun o kızıl alevinin etrafında çılgınlar gibi dönmeye başlar. Nitekim pervane olmak deyimi buradan gelir.

Mum da bu durumdan gayet hoşnuttur. O da aşık olmuştur bu küçük kelebeğe. Aşığının etrafında dönmesinden duyduğu mutlulukla daha da parlar. Fakat bilmediği bir şey vardır ki o küçük pervanenin sonunu getirecek olan şey de bu görkemli alevin ta kendisidir.

Her şeyden habersiz mumun etrafında çılgınlar gibi dönen pervane ise gittikçe daha çok yaklaşmak ister sevdiğine fakat tutuşuverir kanadı… Canının acısıyla uçup başka bir yere konar. Aşığına zarar verdiğini gören bir çare mum bedenine akıtır gözyaşlarını, sessizce pervanesini bekler. Pervane de o sırada dinlenip soluklanır. Ama ne çare, mum orada öyle güzel parlarken unutur canının acısını. Kalkıp tekrar koşar sevdiğine. Mumun nazlı alevinin etrafında dönmeye başlar yine. Saatler süren bu dönüşü sonrasında artık yorgun düşer ve bırakır kendini alevin ortasına…

Durumu gören mumun gözyaşlarıyla birlikte düşüverir pervanenin cansız bedeni sevdiğinin gövdesine.

Mum için artık her şey çok farklıdır, sanki acıdan yanıyordur fitili. O görkemli alevi, gittikçe parlaklığını yitirir. Bir güzelin siyah saçlarını andıran fitili boynunu eğmeye başlar ve sönüverir o kızıl alevi. Şem ile pervaneden geriye sadece şemin fitilinden çıkan duman kalır. İki aşığı ancak ölüm kavuşturabilmiştir…

Bu güzel hikayenin edebiyatta çok farklı boyut ve yorumları olmakla beraber benim bu mazmundan kendime çıkardığım ders, hayattaki amaçlarımın pervanesi olabilmektir… Umarım bu küçük pervanelere tekrar rast geldiğinizde onlara bir başka bakabilmenizi sağlamışımdır.