Kolon kanseri nedir?
Halk arasında 'kalın bağırsak' olarak bilinen ve sindirim sisteminin en son kısmında yer alan bölgede gelişen...
Halk arasında 'kalın bağırsak' olarak bilinen ve sindirim sisteminin en son kısmında yer alan bölgede gelişen bir hastalık olan kolon kanseri, yaşamı boyunca her 20 kişiden birinde görülmektedir. Kolon ve rektum, sindirim sisteminin birer parçasıdır. Kalın bağırsak, ince bağırsaktan sonra gelen organlardır ve ortalama 1.5 metre uzunluğundadır. Ters dönmüş U harfi şeklinde, karnın sağ alt tarafından kör bağırsak ile başlar, yukarı çıkar ve karaciğer altından dönüş yaparak karnı yatay geçer. Sol üst köşede yerleşen dalağın altına gelir ve yine bir dönüş yaparak sol taraftan aşağı doğru yönelerek rektumla birleşir. Rektum, ortalama 15 cm uzunluğunda ve kalın bağırsağın genişlemesi sonucu oluşan sindirim sisteminin son kısmıdır. Kolon kanseri, kolonda yer alan hücrelerde başlar. Hücre sayısı çoğaldıkça peçete halkası gibi dairesel şekilde kolon etrafına yayılır. Erken tanı konması halinde kanser hücreleri, sadece kolon içi ile sınırlı olarak tespit edilebilir. Erken tanı konamaması halinde ise kanser; yakın organlara, lenf bezlerine ve kan dolaşımı yoluyla karaciğer, akciğer ve diğer organlara yayılım gösterebilir. Kolon kanseri tedavisinde başarıyı getiren en önemli kriter ise erken teşhistir. Kanser, erken evrede saptandığında hastalıktan tamamen kurtulmak mümkündür.
Kolon kanseri risk faktörleri
Gelişmiş ülkelerde kolon ve rektum kanseri oranı, gelişmekte olan ülkelere göre dört ila on kat daha fazladır. Kolorektal kanserin nedenleri; yaşam tarzı, çevresel etkenlerdeki değişiklikler ve kalıtsal genetik faktörler olarak sıralanabilir. Ailesinde daha önce kolorektal kanser görülen kişinin kanser riski fazladır. Kalıtsal genetik faktörler, risk oranını arttırır. Hem kalın bağırsakta bulunan ailevi adenomatöz polipleri, hem de Lynch sendromu olarak da bilinen herediter (aileden çocuklara geçen, ailesel) polip dışı kolorektal kanseri, kolon kanseri riskini arttırır. Genetik kolorektal kanserler, hastalığın sadece yüzde 5-10'unu oluşturmasına rağmen bu genetik faktörleri taşıyan insanların hastalanma yaşı, diğer kolon kanseri hastalardan daha gençtir ve daha fazla yaşamsal risk taşımaktadır. Herediter polip dışı kolorektal kanseri (Lynch Sendromu), genetik kolorektal kanserlerin en yaygın olanıdır. Birbirine uyumsuz DNA eşleşmeleri sonucu, kalıtsal gen mutasyonu ile oluşur. Ortalama tanı konma yaşı 45'tir. Bu tür gen mutasyonu ile endometriyum (dölyatağı iç zarı), yumurtalık, ince bağırsak, ureter (idrar yolu) ve renal pelvis (böbrek havuzcuğu) kanseri oluşumuna yatkınlık görülür. Kişinin ailesinde ve birinci derecede akrabalarında kanser öyküsünün bulunması ise hastalığın ortaya çıkışını ciddi oranda etkilemektedir. Ailesinde kolon kanseri olan kişilerin yakınında kaç yaşında kolon kanseri tespit edilmiş ise bundan 10 yıl önce kolonoskopi yaptırmaya başlaması gerekmektedir. Ailesinde kolon kanseri hikayesi olmayan veya herhangi bir şikayeti olmayan tamamen sağlıklı kişiler ise 50 yaşından itibaren en az bir kere kolonoskopi yaptırmalıdır.
Polipler neden olabilir
Kolon kanserinin oluşumunda aşırı yağlı, kırmızı et ağırlıklı beslenme, şişmanlık, sigara ve alkol tüketiminin yanı sıra polipler etkilidir. Tarama kolonoskopileri sırasında kalın bağırsakta polip görüldüğünde kanserleşmeden alınarak hastalığın önlenmesi mümkün olmaktadır. Kadınlarda meme ve yumurtalık kanseri hikayesi bulunması da bu kişilerde kolon kanseri riskini artırmaktadır. Meme ve yumurtalık kanseri olan kişilerde de 50 yaşını beklemeden kolon kanseri açısından tarama yapılması önerilmektedir. Polipler, genellikle geç dönemde yani kansere dönüştüğünde belirti vermeye başlar. Poliplerin sadece küçük bir kısmı kansere dönüşmektedir. Ancak kanserlerin büyük bir çoğunluğu poliplerden geliştiği için oldukça dikkat edilmesi gereken bir konudur. Genel nüfusa baktığımızda bu oran %10-15 civarındadır. 50 yaş civarında nüfusun yaklaşık %25'inde değişik tiplerde polipler görülmektedir. 70 yaşı değerlendirdiğimizde ise görülme sıklığı %50'ye yakındır yani poliplerin görülme sıklığı yaşla birlikte artmaktadır.
Diğer risk faktörleri
Yaş: Herhangi bir yaşta ortaya çıkabilse de çoğunlukla 50 yaş üzeri kişilerde görülür. Kolon kanseri, riski yaşla birlikte artar. 60 yaşın üzerindeki hastaların kolon ve rektum kanserlerine yakalanma oranı, 40 yaş altındaki kişilere göre 10 kat daha fazladır.
Bağırsak İltihapları: Esas olarak iki çeşit barsak iltihabı vardır. Birincisi, enfeksiyona bağlı olarak kolon mukozasında yer yer oluşan ülser yani ülseratif kolittir. İkincisi ise ağızdan anüse kadar sindirim sisteminin herhangi bir bölümünde ya da aynı anda birkaç farklı bölümünde aralıklı iltihaplar ile ortaya çıkan Crohn hastalığıdır. Uzun süren, müzmin bir hastalık olmasına rağmen tedavisi mümkündür. Oluşan yüksek kanser riski sebebiyle kolorektal kanser tarama testleri daha sık yaptırılmalıdır.
Beslenme: Kolon ve rektum kanserlerinin özellikle fast food tüketiminin yaygın olduğu ABD ve Avrupa ülkelerinde görülme sıklığı oldukça yüksektir. Posasız gıda tüketimi, kabızlığı artırarak dışkının uzun süre bağırsak içinde kalmasına ve o bölgenin kanserleşmesine neden olmaktadır. Şarküteri ürünleri, salamuralar, tütsülenmiş etler, mangal türü yiyecekler ve kızartmalar, kabızlık yapan yiyeceklerdir. Bunun yanında meyve, sebze, baklagiller, tavuk ve tahıl bakımından zengin gıdaları tüketmenin risk oranını azalttığı belirlenmiştir.
Obezite: Kadın ya da erkek fark etmeksizin aşırı kilo, kolon kanseri riskini arttırmaktadır.
Sigara: Yapılan birçok araştırmalarda sigara tüketimi ile kolon kanseri arasında ilişki olduğunu belirtmiştir.
Kolon kanseri belirtileri
En sık görülen kolon kanseri belirtileri; sürekli ishal ve kabızlık, her zaman normal bir kalınlıkta gelen büyük abdestin incelmesi, anüsten ve büyük abdestten kan gelmesi, büyük abdestte yumurta akı görünümlü salgıdır. Kanserin ilerlediği ve bağırsağı tıkadığı durumlarda ise karında şişlik ve ağrı oluşmaktadır. Bu tür şikayetleri olanların doktora başvurması, erken tanı için önemlidir. Bağırsakların yeterince boşalamaması hissi, dışkılama güçlüğü, ağrılı dışkılama belirtileri de kolon kanserinin en önemli belirtileri arasındadır. Bağırsağın sağ tarafını tutan kolon kanseri ile sol tarafını tutan kolon kanseri farklı belirtiler verebilir. Bağırsağın sol tarafı, daha dar bir bölge olması nedeni ile bu bölgenin kanserlerinde daha çok dışkıda incelme, kanama, dışkı düzeninde değişme gibi şikayetler görülürken sağ tarafta ise bağırsak daha geniş olduğundan, kanser burada sinsi bir şekilde ilerlemekte, belirti vermesi daha uzun sürmektedir. Hastada halsizlik, kansızlık, iştahsızlık ve karın ağrısı gibi belirtiler olmaktadır. Ağrılı dışkılama, demir eksikliği anemisi, kilo kaybı ve karında kitle hissinin kolon kanseri açısından önemli belirtilerdir. Kolon kanserinde hastalık ilerlemeden tanı konulması yaşam şansını büyük ölçüde artırmaktadır. Bu nedenle erken tanısı için kolon kanserinin belirtilerini takip etmek çok önemlidir.
Ece Köseoğlu