Kırık Kanatlı Kuş

Senelerce senelerce evveldi. Belki ilkokul birinci sınıfın son ayları, belki de ikinci sınıftaydım. O zamanlardan okuduğum...

Senelerce senelerce evveldi. Belki ilkokul birinci sınıfın son ayları, belki de ikinci sınıftaydım. O zamanlardan okuduğum bir kitap. Sarı saman kağıda basılmış, bazı sayfaları resimli. Küçük cep boyutunda bir kitaptı. Kırık Kanatlı Kuş, annesinden kanadı kırık olduğu için ayrı düşmüş, bir yavru kuşun hikayesiydi bu.

Çetin kış mevsimi yaklaşınca küçük sevimli kuş; kendisine sığınacak bir ağaç, bir kuytu arıyor. Önce bir meşe ağacına gidiyor. Derdini anlatıyor. Yalnızlığını, çaresizliğini döküyor sözcüklere.' Olmaz' diyor. Küçük kuşu dinledikten sonra meşe ağacı. 'Olmaz. Sen acıkınca benim palamutlarımı yersin ki ben böyle bir şeyi istemem.'

Küçük kuş, kırık kanadının verdiği acıyla ağır aksak uzaklaşıyor meşe ağacından. Bir dişbudak ağacının gölgesinde duruyor.

Az önce meşe ağacına döktüğü tüm isteklerini dişbudak ağacına sıralıyor.

Büyük bir dikkatle dinliyor onu ağaç. Küçük kuş konuşmasını tamamlayınca 'Sana yardım etmeyi çok isterim. Ancak ben kış boyunca çırılçıplak yapraksız bir ağacım. Kar yağar dallarıma, üşür o senin küçücük yüreğin, hastalanırsın. Üstelik kış boyunca üzerimde meyvem de yok yiyip beslenebilesin' diyor.

Büyük bir umutsuzluk ve mutsuzlukla ayrılıyor kuş oracıktan. Kederli kederli ilerlerken kocaman yemyeşil çam ağacıyla karşılaşıyor.

Önce gözlerini ovalıyor. Sağlam kanadıyla. Çam ağacının kendisine gülümsediğine inanası gelmiyor çünkü.

Sevgi ve şefkat dolu bir sesle kendisini çağırıyor çam ağacı. Küçük kuş, bir çırpıda anlatıveriyor annesinden ayrılış öyküsünü. Meşe ve dişbudak ağacı ile arasında geçenleri.

'Benim dallarım, yapraklarım arasında kışı geçirebilirsin' diyor çam ağacı. 'Üstelik kozalarımın derinliklerine sakladığım yemişlerim de var. Onlardan da yer, aç kalmazsın.'

Böyle mutlu bir sonla öykü.

Neden mi bu öyküyü yazdım? Yaşanan onca orman yangını ile böyle küçük kuşlara dair yüzlerce belki binlerce öykü yok oluyor.

Sevgili Sait Faik Abasıyanık'ın Son Kuşlar öyküsünü okumalı herkes. Her yaştan, her cinsiyetten herkes.

Ve bilmeli ki ağaçlar öyle içten içe yanarken kuşlar, bulutlar, yağmur ve kar uğramaz olacak semtimize.

Güzelliği güzellik çağırır her zaman. Onu konuk edip ağırlayan da başka bir güzelliktir. Aklınızın bir yerlerinde ola.

Bir sevgi şiiri ile bitirelim. Sevgili Melih Cevdet Anday'ın çevirisi. Şiir Edgar Allen Poe' ya ait.

ANNABEL LEE

Seneler, seneler evveldi;

Bir deniz ülkesinde

Yaşayan bir kız vardı, bileceksiniz

İsmi Annabel Lee;

Hiçbir şey düşünmezdi sevilmekten

Sevmekten başka beni.

O çocuk ben çocuk, memleketimiz

O deniz ülkesiydi,

Sevdalı değil karasevdalıydık

Ben ve Annabel Lee;

Göklerde uçan melekler bile

Kıskanırdı bizi.

Bakmadan Geçme