Kılıçdaroğlu ne yapmak istiyor?

CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada 'Parti olarak geçmişte bizim de bazı hatalarımız olmuştur. Bunlar da dahil olmak üzere toplumun her kesimiyle helalleşeceğiz' dedi.

Haberi ilk dinlediğimde benim de aklıma bir yığın soru geldi. 'Kimlerle, hangi toplumsal kesimlerle helalleşecek? CHP'nin geçmişte hangi hataları oldu? Bu açıklama; Sayın Kılıçdaroğlu'nun kişisel bir çıkışı mı, yoksa partinin yetkili kurullarının aldığı bir karar mı? Helalleşme sözcüğü dinsel içerikli bir kavram, bilerek mi bu sözcük seçildi?' gibi…

Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'nin genel başkanı. Doğal olarak partisinin oylarını arttırıp iktidar olmak, ülkeyi yönetmek istiyor. Çok önemli ve olumlu adımlar atıyor. Bunun için partisinin söylemlerini ve çalışma şeklini değiştirdi. Diğer partilere ve vatandaşlara karşı daha kucaklayıcı, daha yumuşak bir politika izlemeye başladı. Sadece eleştirmek yerine çözüm yollarını da söylemeye, halkın arasına girerek onları dinlemeye, sorunların çözüm yollarını kitlelerle paylamaya başladı.

Ayrıca muhalefette bulunan altı partiyi 'güçlendirilmiş parlamenter sistem' hedefinde bir araya getirerek ortak konularda birlikte hareket etmeyi başardı. Bu altı partinin temsilcileri, düzenli olarak toplanıp iktidar olduklarında hangi sorunu ne şekilde çözeceklerine dair çalışmalar yapıp kamuoyu ile paylaşmaktadırlar. Bunlar; Kemal Kılıçdaroğlu'nun liderliğinde, diğer partilerin de isteği doğrultusunda yapılan olumlu çalışmalardır.

Bazı toplumsal kesimlerin CHP'ye karşı eskiden beri süregelen kasıtlı suçlamalardan, iftiralardan kaynaklanmış olumsuz tutumları olduğu biliniyor. Son dönemde R. Tayyip Erdoğan da bunları abartarak kendi tabanını kontrol etmeye çalışıyor. Anladığım kadarı ile Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'ye ön yargı ile yaklaşıp oy vermeyen kesimlere doğruları anlatarak onların desteğini almak istemektedir. Belki de bu kesimlere daha yakın görünmek için bilerek helalleşme deyimini kullandı. CHP geçmişinde halktan özür dileyecek derecede yapılmış bir hata yoktur. Açıklamada 'İktidar olduğumuzda geçmişte yapılan her yolsuzluğu affedeceğiz, kimseden hesap sormayacağız, her şeye sünger çekeceğiz' de demek istememiştir.

Nitekim CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, 'Helalleşme; sadece helal lokma yiyenlerle olur, harama el açanlarla olmaz, onlara sessiz kalanlarla da olmaz, onların doyurduğu haramzadelerle asla olmaz' diyerek yanlış anlamalara noktayı koymuştur.

Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Şimşek de, 'Helalleşeceğiz ama bu, hesap sormayacağız anlamına gelmez. Biz iktidara geldiğimizde 83 milyonun huzur içinde, kardeşçe yaşamasını istiyoruz. Kimseyi ötekileştirmeyeceğiz, Toplumsal kesimlerle helalleşmek bu anlamdadır. Genel başkanımız, tarihi bir barış çağrısı yapmıştır' diyerek Sayın Kılıçdaroğlu'nun sözlerine açıklık getirmiştir.

CHP; Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i hukuk cemiyetlerinin birleşmesi ile kurulmuş, Kurtuluş Savaşı'nı kazanıp Türkiye Cumhuriyeti'ni kurmuş bir partidir. O günün zor koşullarında ülkemizi ihya etmiş, yollarla, fabrikalarla, sanat eserleriyle, her yönden kalkındırmış bir partidir. Elbette bunları yaparken zorluklar da yaşanmıştır ama o dönemin yöneticileri iyi niyetle, büyük bir aşkla ülke ve halk yararına çalışmışlardır. Bazıları gibi kendilerini ve yakınlarını değil, ülkeyi ve vatandaşları düşünmüşlerdir.

CHP'ye yapılan suçlamaların çoğu, siyaseten ve CHP'yi kötülemek için atılmış iftiralardır. Sanırım Sayın Kılıçdaroğlu, bu yanlış anlamaları düzeltmek ve böyle düşünenleri ikna etmek için bu deyimi kullanmıştır. Yoksa CHP'nin geçmişinde özür dileyecek, halka karşı kasıtlı hiçbir davranışı olmamıştır. CHP ve yöneticileri; o günün koşullarında ne yaptılarsa iyi niyetle, ülkemizin ve halkımızın yararına diye düşündükleri şeyleri yapmışlardır.

Sayın Kılıçdaroğlu; toplumda huzur ve güveni sağlamak, içte ve dışta barışı sağlamak için samimi bir şekilde çaba harcamaktadır. Bu çıkışı da sanırım bu amaca yönelik bir hamledir. Dilerim amacına ulaşır, ülkemizde bozulan huzur ve güven ortamı yeniden kurulur.