Kent girişleri

Sonbaharın son güneşli günlerini geride bırakıyoruz. Önümüzdeki günlerde arayacağımız bu güzel güneşli günlerin orta karar yakıcı pazar gününü değerlendirmek adına önceki gün ailecek kısa bir Birgi turu yaptık. Muhtarın kahvesi ile Mor Fesli arasındaki çınar altında biraz oturup sıcak bir şeyler içmek, sonra Cumhuriyet Meydanı'ndaki yüksek kahvede oturup Bozdağ'dan süzülüp gelen Birgi deresini akar gibi hayal etmek insana huzur veriyor.

Birgi'nin cumartesi ve pazar günleri İzmir, Manisa ve Aydın gibi yakın il ve ilçelerden konukları oluyor. Boyunlarına fotoğraf makinesi takan çok sayıda doğa ve tarihsever, soluğu Birgi'de alıyor. Birgi, her geçen gün güzelleşiyor ama her geçen gün ticarileşiyor. Ticarileşmesi, belki Birgi'yi zenginleştiriyor ama Birgi'nin doğallığına zarar veriyor.

Baktık, her yerde araç parkı. Aracını bir şekilde park eden vatandaşlar, bir iki saat sürecek gezintiye başlıyor. Biz de öyle yapalım dedik tabii. Park yeri bulmakta zorlansam da yukarılarda bir yerlerde burnumuzu sokacak bir boşluk bulduk.

Fakat o da ne!

'Oraya park etmeyin; sergimizin önü kapanıyor!'

Düne kadar, 'SİT yüzünden evlerimize çivi çakamıyoruz, hayvancılık yapamıyoruz' diyen teyzeler, evlerinin önlerine birer tezgah atmış, 'organik' sebze ve meyvelerle el işi iğne oyası ürünler satma telaşına girmişler. Kaldırımlar yetmediği gibi araçların park edebilecekleri yerler de masalarla donatılmış…

Birgi büyüyor ama bence biraz denetimli büyümeli…

**

Biliyorsunuz Ödemiş'in birkaç giriş noktası var. Bu girişlerden en önemlisi, İzmir yönünden olanı. Beydağ ve Kiraz yönü ile Bozdağ girişlerini de sayarsak ve bunlara Ovakent yönünden olanını da eklersek Ödemiş'e dört bir yandan giriş yapılabileceğini söyleyebiliriz.

Bu dört bir yandan girişe bir de tren yolunu eklersek -ki bu seçenek de oldukça önemli bir giriştir- Ödemiş'in beş girişi vardır diyebiliriz.

Bu girişlerin hepsinin de kendine özgü özellikleri vardır ama tren yolu ile Ödemiş'e giriş yapan konuklarımızın Ödemiş ile ilgili ilk izlenimlerinin olumlu olacağını sanmıyorum.

Biliyorsunuz, ilçemizin değişik yerlerinde kokoreççilik yapan seyyar esnaf, bir süre önce yeni tren garı çevresinde toplanmıştı. Bir yerde toplanmaları, iyi mi kötü mü oldu bilemiyorum ama köşe başlarında sağlıksız ortamlarda kokoreç satılmasından ben dahil çok sayıda vatandaşımız rahatsız oluyordu.

Bu bir yerde toplanma çalışması, önceki yıllarda da sandviççiler için yapılmıştı. Konuyla ilgili yazdığım yazıların birinde bu tür seyyar esnafın kaldırımlardan kurtarılıp kayıt altına alınabileceğini ve parkların evlere uzak belli yerlerinde satışlarına izin verilebileceğini önermiştim. Kayıt altına alınıp hem su hem de elektrik bağlanırsa daha sağlıklı bir satış ortamı yaratılabileceğini yazmıştım.

Malum, kokoreç de son günlerde revaçta. Bazı onkoloji uzmanları, eğer temiz yapılırsa kokorecin bağırsak sağlığına iyi geleceğini söylemeye başladılar. Yani hijyenik ortamlarda üretilen kokoreç saygınlık kazandı.

Mutlaka siz de fark ediyorsunuz; Yeni Gar civarı, Hindistan sokakları görünümünde. Barakaların yarattığı düzensizlik ve çirkin görüntü, çok sayıda insanı rahatsız ettiği gibi kokoreççiler de bu durumdan rahatsız. Orada geçici olduklarını ifade edip ne olacakları konusunda bilgi sahibi olamadıklarını söylüyorlar. Eğer belediye tarafından daha sağlıklı bir yer gösterilir ve yasal su ve elektriğe kavuşurlarsa kendilerinin de gelecekle ilgili kaygıdan kurtulacaklarını söylüyorlar. Ayrıca bölgenin trafik sorunu da zaman zaman sıkıntı yaratıyor. Özellikle cumartesi günleri.

Bence belediyemiz, bu bölgede örnek bir büfe düzenlemesi inşa edebilir.

Cumhuriyet Mahallesi Muhtarı Elvan Boz Kar'ın konuyla ilgili görüşlerini sordum. Ödemiş'in iki kadın muhtarından biri olan Elvan Hanım, Gediz Elektrik'in alt bölümünde bu düzenleme için geniş bir alan olduğunu, buranın bu iş için düzenlenebileceğini ve bu bölgeye hareketlilik kazandırılabileceğini söyledi.

Bir de Ovakent yönüne hareket eden minibüsler, biliyorsunuz yazlık düğün alanının bulunduğu bölgeye alındı.

Tren yolu boyu, şöyle bir gözden geçirilse ve herkesin üstünde uzlaşabileceği bir proje üretilebilse diyorum…