KAYMAKÇI MICIR OCAĞINA DİRENECEK

ESKİ BÜYÜK MAHALLE KÖY MEYDANINDA YAPILAN TOPLANTIDA, MICIR OCAĞI PROJESİNE KARŞI YÜRÜTMEYİ DURDURMA İSTEMLİ DAVA AÇILMASINA...

ESKİ BÜYÜK MAHALLE KÖY MEYDANINDA YAPILAN TOPLANTIDA, MICIR OCAĞI PROJESİNE KARŞI YÜRÜTMEYİ DURDURMA İSTEMLİ DAVA AÇILMASINA KARARLAŞTIRILDI.

Ödemiş'e bağlı Kaymakçı Mahallesinde Işıklar mevkiinde Aydeniz İnşaat Turizm Madencilik TİC. A.Ş tarafından açılması planlanan mıcır ocağı projesi eski Büyük Mahalle mevkiindeki meydan kahvesinde masaya yatırıldı.

Küçük Menderes Havza – Plat tarafından organize edilen kahve toplantısına, Muhtar Şakir Balcılar ve köylülerin yanı sıra, Ödemiş Baro başkanı Erdem Boyacı, Eğitim Sen ilçe temsilcisi Selim Şahan, Türk Eğitim Sen il yönetim kurulu üyesi Tüncay Ünsal katıldı.

Yaklaşık 50 kişinin katıldığı toplantının açılış konuşmasını Eğitim Sen ilçe Temsilcisi Selim Şahan yaptı.

Şahan, Temmuz ayında ortaya çıkan proje konusunda araştırmalar yaptıklarını belirterek, 'Biliyorsunuz, Kaymakçı benim anayurdum. Çocukluğum ve gençliğim Kaymakçı'da geçti. Bu yüzden bu bölgede yapılacak her türlü proje ile yakından ilgileniyorum' dedi.

Gelişmiş ülkelerde taş ve mıcır benzeri ocakların tarım alanlarından ve insan yerleşiminden uzak yerlerde yapıldığına dikkati çeken Şahan, 10 yıl süreceği belirtilen bu projenin bölgedeki bitki ve insan sağlığına ciddi zararlar vereceğini söyledi.

Ocağın yaratacağı patlama ve tozun, bölgedeki incir ve zeytin ağaçlarını bitireceğini belirten Şahan, konuyla ilgili bütün girişimlerde köylünün yanında olduklarını söyledi.

Şahan'ın ardından konuşan Ödemiş Baro Başkanı Erdem Boyacı da konunun hukuksal boyutu hakkında bilgi verdi.

Boyacı, '03 Temmuz tarihinde projeye ilişkin ÇED süreci başlamıştır' ilanının yayınlandığına dikkati çekerek, Havza – Plat olarak, doğamızın kirletilmesi ve katledilmesine karşı olacağız' dedi.

31.07.2015 tarihinde bu proje ile ilgili 'ÇED raporu gerekli değildir' şeklinde yayınlanan projenin ÇED içine alınması için itirazda bulunacaklarını belirten Boyacı, 'ÇED gerekli değildir kararı toplumumuz ve çevremiz açısından çeşitli sakıncaları ve zararları meydana getirecektir. Bu sebeple bu projenin ÇED süresinden geçirilerek ayrıntılı ve bütün yönleriyle değerlendirilmesini kamu ve toplum menfaati açısından gerekli görmekteyiz.' Dedi.

Türk Eğitim Sen il yönetim kurulu üyesi Tüncay Ünsal da Kaymakçı'da öğretmenlik yapmış olan bir eğitimci olarak, bu bölgenin doğal yapısının korunması gerektiğine inandıklarını söyledi.

Daha sonra proje ile ilgili endişe ve zararları özetleyen Boyacı özetle şunları söyledi:

'Maden ocağının bulunduğu bölge tarım arazisidir. Hemen yanında bölgenin yüksek verimli incir, zeytin bahçeleri ve üzüm bağları ve diğer tarımsal ürünler bulunmaktadır. Proje hayata geçerse bölge tarımı ve ekonomisine çok büyük zararlar verecektir.

Maden ocağının bulunduğu bölgeden alınarak taşınacak malzeme ve mıcırlar kaymakçı mahallesi büyük mahalle – caddesinden geçecektir. Şirketin başvurusuna göre yıllık 395000 ton madde üretimi olacaktır. Günlük olarak yaklaşık 70 ile 150 arası kamyon veya tır bu caddeden geçtiğinden zaten dar ve alt yapı yetersizliği olan bu caddede kazalar, yol tahribatları, bölge halkının gürültü sarsıntı gibi huzursuzlukları, bölge halkı ve şirket elemanlı ile çekişme / kavgaları kaçınılmaz ve yoğun bir biçimde yaşanılacaktır.

Projenin 10 yıl olacağı ve bu süreçte toplam 78 ton dinamit patlatılacağı dosyada belirtilmiştir. Bu şekilde bir faaliyet yer altı kuyuların artezyen sularının kurumasına sebep olacaktır. Yer altı su kanallarının yerini değiştirecektir, birinci sınıf deprem kuşağında bulunan bölgede yer altı faylarını tetikleyecektir.

Başvuran firmanın kendisine veya yakınlarına ait olan bu bölgede 99 hektarlık arazi mülkiyeti vardır. Başvuruda belirtilen büyüklükte araziden çok daha büyük bir arazide ileride projeyi genişletip çok daha büyük zararlara ve sonuçlara sebep olacak faaliyetlere devam edecektir. Kaldı ki Beydağ Barajı tarımsal sulama yolları için gerekli mıcır ihtiyacı nedeniyle bu işletmeye ÇED gerekmeksizin izin verilecek olur ise 10 yıl bu sulama kanallarının yapılamayacağı ya kabul edilmiş olacak ya da sulama kanalları haricinde 10 yıl gibi uzun bir süre ticari kazanç için bu mıcır üretimine izin verilmiş olacaktır.

Yeryüzü şeklindeki değişiklik ve yoğun dinamit patlatması nedeniyle yaşanacak olan titreşim yerüstü ve yer altı kaynaklarını etkileyecek, içme ve sulama sularına zehirli maddeler karışabilecektir.

Bu boyutta bir mıcır ocağı işletmesinin, yerinde ve ilgili bütün kurumlarca yapılacak tespit, halkın katılımı ve değerlendirmeler sonucu Çevresel Etki Değerlendirmesi yapılması gerekmektedir. İzmir Valiliği Çevre ve Şehircilik Müdürlüğünün bu kararı haksız ve hukuksal dayanaktan yoksundur.'

Yapılan bilgilendirmenin ardından vatandaşlar da Havza – Plat üyelerine çeşitli sorular yönelterek, kaygılarını dile getirdiler.

Toplantının sonunda, bir dizi kakarlar alınarak, önümüzdeki hafta idare mahkemesine yürütmeyi durdurma ve iptal davası açılmasına karar verildi.

Kerem Karamanlıoğlu

Bakmadan Geçme