KALKINMANIN İTİCİ GÜCÜ DEMOKRASİ VE KOOPERATİFLERDİR!-22 (Prof. Dr. Ziya Gökalp Mülayim Konuşuyor)

 “Kooperatif şirketlerinin ülkemizde de kurulmaları ve çoğalmaları, milletimiz için başlı başına bir iktisadi zafer oluşturacaktır.”           ...

 'Kooperatif şirketlerinin ülkemizde de kurulmaları

ve çoğalmaları, milletimiz için başlı başına

bir iktisadi zafer oluşturacaktır.'

           Basın Yayın Genel Müdürlüğü

          'Kooperatif Şirketler' adlı  24 numaralı

           yayından – 19 Mart 1923

 

 

G(elişmiş)-20 ülkelerindeki kooperatifleşme hareketlerini bu yazıyla sonlandırıyorum. Kooperatifçiliğin duayeni değerli bilim insanımız Prof. Dr. Ziya Gökalp Mülayim ile Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aylin Çiğdem Köne'nin www.sosyalekonomi.org  için yaptığı söyleşiyi kısaltarak sizinle paylaşıyorum:

*****

Hocam, Kooperatifçilik kitabının macerasına geçmeden önce kooperatifçiliğe nasıl yöneldiğinizi anlatabilir misiniz?

Babam beni İtalya'ya ziraatçı olmam için göndermişti, narenciye bahçelerimizle ilgilenmem için. Fakülte üçüncü sınıfta ekonomi derslerini alınca bunun beni tatmin etmeyeceğimi gördüm. İtalya'da toprak reformu yapılıyordu; kooperatifçiliği içine alan bir toprak reformuydu. Yani toprak verilen çiftçi, kurulan kooperatife girmek mecburiyetindeydi.  Serpieri diye bir profesör vardı. 'Küçük çiftçi ancak kooperatif içerisindeyse ayakta durabilir, kooperatifi olmayan küçük çiftçilik yaşayamaz. Kooperatif, küçük işletmeler açısından bu yüzyılın en büyük buluşudur' derdi. Eğer kooperatif diye bir araç bulunmamış olsaydı, dünya tarımında kooperatif olmasaydı bütün ülkelerde bu aile işletmeleri, ekseriyetle küçük işletmeler ayakta duramazdı ki onun için 'Bu, dünyanın en büyük buluşudur' derdi.

Fakülte üçüncü sınıfındayken karar verdim ve İtalya'da doktoramı kooperatifçilik konusunda yaptım. 1957'de mezun oldum, ülkeye döndüğümde Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi'nde asistan oldum.

1958 yılında bizde bölüm teşkilatı başlamış, programda kooperatifçilik dersi var ancak dersi kimse okutmuyor. İtalya'da bu konuda doktora yaptığımı söyleyerek dersi vermek istediğimi söyledim. Hoca kabul etti, böylece 1958'de kooperatifçilik macerasına girdim.

Kooperatifçilik kitabını ders vermeye başladıktan sonra mı yazdınız?

Dersi vermeye başladığımda tabii kitap yok. O zaman İstanbul Üniversitesi'nden Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu'nun 'Kooperatifçilik Sosyolojisi' diye güzel bir kitabı vardı; ondan faydalandım, doktoramdan faydalandım. Çıkarttığım teksirle dersi vermeye başladım.

1964 yılında doçent olduğumda kooperatifçilik bayağı hareketliydi, kooperatifçilik canlanıyordu. Köy kooperatifleri kurulmaya başlamıştı. 1961 anayasasıyla Köy İşleri Bakanlığı ve Kooperatif Dairesi kurulmuştu. Ders notlarımı bir kitap yapmaya karar verdim. Kitap, 'Tarımsal Kooperatifçilik' adıyla 1967 yılında yayımlandı.

'Genel ve Tarımsal Kooperatifçilik', Bilgi Yayınevi'nden çıktı. 'Yeşil kitap' olarak ünlenen o kitap, uzun yıllar ders kitabı olarak okutuldu; kooperatifçilerin el kitabı oldu. Hatta hiç unutmuyorum İzmir'e bir ecza toplantısına gelmiştim. İzmir Bölgesi Ecza Kooperatifleri başkanı beni görünce kooperatif kuruluşunu bilmediklerini, benim kitabımdan faydalanarak Ecza Kooperatifi'ni kurduklarını anlatmıştı.

Hocam, söyleşimizi bitirirken ne söylemek istersiniz?

Türkiye'de tarım kooperatifleşmedikçe Türk tarımının ayakta durması, çiftçiyi memnun etmesi mümkün değil. İstediğin kadar para ver çiftçiye, olmaz. Çiftçi kooperatif içerisinde örgütlenecek, üretim ancak öyle düzenlenebilir, başka hiçbir yolu yok. Bu, en büyük araç.

Kooperatifçilik, ekonomik ve toplumsal bir hareket. Biraz fedakarlık istiyor. İtalya'da bir tarım kooperatifine yaptığım ziyaret sırasında oradaki ziraat mühendisinin ayağında çizmeleriyle, hayvan gübresi içinde çalıştığını görünce ona bu işi dışarıda başka bir yerde yapmak isteyip istemeyeceğini sormuştum. Cevabında bir şirkette çalışsa aynı parayı kazanacağını ama kooperatifte çalışmayı sevdiğini, tercih ettiğini söylemişti.

Çağdaş dünyada kooperatifçiliği devam ettirmek gerek. Son yazdığım kitaplardan bir tanesinde İtalya'daki bir hocamın bir cümlesini almıştım. 'Örgütlenme, insanların geleceğidir.' Yani, kooperatifte örgütlenmeden toplumların ileri gitmesi mümkün değil. Kooperatifleşmeden gelir dağılımı dengesizliğinin giderilmesi mümkün değildir.

Kooperatif eğitimi çok önemli. Örneğin biz, 1945 yılında kooperatif eğitimi aldık. Harvard'a gittim. Amerika'nın en zengin üniversitelerinden bir tanesi, kooperatif var. Herkes kooperatif üyesi.

'Birisi kursun' mantığı ile kooperatifçilik olmaz. Herkesin bu işe gönül vermesi gerekli. Kötü örnekleri dikkate almamak gerek. Kooperatif, herkesin kooperatifi olmalıdır. Katılım yüksek olmalıdır.'(*)

Kaynak:

(*) https://sosyalekonomi.org/kooperatifciligin-duayen-ismi-prof.-dr.-ziya-gokalp-mulayim/Erişim:07.11.2020-12:59

 

    

Bakmadan Geçme