Kaç fırın?
Yeni bir güne gözlerini açtı dünya. Yeni beklentilere, yeni umutlara… Düne sığıştıramadıklarımızı bugüne taşıyarak biz de...
Yeni bir güne gözlerini açtı dünya. Yeni beklentilere, yeni umutlara… Düne sığıştıramadıklarımızı bugüne taşıyarak biz de açtık gözlerimizi. Sabahın ilk saatlerinde kuş sesleri ile ayıldı gün. Sonra insanların ve motorlu taşıtların sesleri kapladı etrafı. Onların içinde yitti kuş sesleri.
Yeni bir güne gözlerini açtı dünya. Sıradanlıklar içinde sıra dışılıklar yaşansın diye sürprizler hazırlamaya koyuldu gün. Kimine yeni bir iş haberi, kimine yeni bir arkadaş, kimine yeni bir nefes…
Zaman, ağırca yol almaya başladı. Bir kadın, elinde ekmek poşeti çıktı marketten. Uyku mahmurluğu üzerinde ilerlerken elindeki mendili attı yolun kenarına koca yaşına, yaşanmışlıklarına rağmen. Beride bir çocuk, yavru kedilere verdiği sütün ambalajını bahçedeki gülün dibine bırakıyor usulca, orası çöp atılacak yer ya! Birisi balkondan bahçeye savuruyor çöplerini. Hadi az önceki çocuk, buna ne demeli? Bir teneke kutu, tıngır mıngır yoldan karşıya yuvarlanıyor atanı ararcasına. 'Ben senin kimliğinim, beni al' dercesine.
Yeni bir güne gözlerini açtı dünya. Karnı koca dünya. Nasıl hazmediyorsun tüm bu vurdumduymazlıkları? İyi, atıvermiyorsun üzerinden sana zarar verenleri, böğrünü kirletenleri…
Kimseye de bir şey denmiyor artık değil mi? Uyardığında senden kötüsü yok. İşitmediğin laf da kalmıyor, ondan mı sesin çıkmıyor senin? Gerçi kendi kuyusunu kazıyor insanoğlu, yavaş yavaş kayıyor ayağının altındaki zemin. Sağlam durduğunu zannediyor ama her gün yeni bir facia ile yaptıklarının bedelini ödüyor…
Vefalı değil insanoğlu artık. Sahip olduklarını sadece kendine mahsus ve istediği gibi tasarruf edebilme hakkına sahip biliyor kendini. O an işi en kolayından hallolsun, gerisi ne olursa olsun.'Şu an malikim, istediğim gibi tasarruf ederim, kime ne?'dercesine diğerlerini ve yaşadığı dünyayı umursamadan, pervasızca hareket ediyor. Kendi için de kötülük yaptığının farkında bile değil, bırak diğerkamlığı.
Yeni bir güne gözlerini açtı dünya. Yarınlara nasıl açacağı meçhul! Üzerindeki misafirler bulduklarını nasıl tasarruf ederse ona göre hareket etmek niyetinde sanki…
Üç beş kırık sözcük benimki
Güç geliyor söylemek
Bilmek ayrı
Yaşamak ayrı
Ahkam kesmek değil hayat
Lafla peynir gemisi yürümüyor
İcraat…
Daha çok fırın ekmek lazım…