İZSU üstüne
'Hesabını kitabını bilmek', Türkçe'de yaygın kullanılan deyimlerden birisidir. Kiminin cebinde parası yoktur, hesap tutsa ne yazar....
'Hesabını kitabını bilmek', Türkçe'de yaygın kullanılan deyimlerden birisidir. Kiminin cebinde parası yoktur, hesap tutsa ne yazar. Kiminin de bankada parası çoktur, harcadığı uçsa ne yazar! Ben de genellikle cebindeki kadar harcama yapmasını seven insanlardanımdır ama bu yıl elde olmayan nedenlerden dolayı biraz açıldığımın farkına vardım.
Genellikle 'Bankalar yanlış yapmaz' der, otomatik ödemelerin pek arkasına düşmem ama müflis esnaf eski defterleri karıştırırmış hesabı, geçtiğimiz ay banka ödemelerine bir bakasım geldi. Oturdum internetin başına ve iki bankadaki otomatik ödeme talimatlarımı inceledim. Telefon, elektrik, doğalgaz ve su falan gibi yani.
Dört dairelik apartmanın yöneticiliği de bende olduğu için binamızın merdiven suyu ile elektriği de benim üstümden ödeniyor. Birkaç kredi kartı ödemesi, ev araç sigortaları, vergiler falan derken 2017'de aybaşı maaş çekmeye korkar oldum.
Neyse, ödemelere şöyle bir göz gezdirirken bir de baktım ki merdiven suyuna 80 lira ödemiş görünüyorum! Pek öyle merdiven yıkattığımız falan olmadığı için hemen aldım faturayı, doğru İZSU'ya! 'Hele bana şunu bir izah edin; nedir bu?' dedim.
Sanki bu 80 lira ile işler düzelecek…
İlgili bayan, ödeme emrini aldı ve gayet yumuşak bir yaklaşım ile bana faturada merdiven suyu olduğu ile ilgili bir bilginin bulunmadığını, hesabın bu yüzden kabarık gelmiş olabileceğini, benim anlayabileceğim bir dille açıkladı. Meğer merdiven suyundan katı atık bedeli alınmıyormuş ve bizim abonede bu durum belirtilmemiş.
'Neden belirtilmemiş?' diye soruyorum tabii! Bayan gayet nazik bir şekilde anlatıyor: İlçe belediyelerinden İZSU'ya aktarılırken bu gibi bazı durular belirtilmemiş, vatandaş da beyan etmemiş ise bilinmiyormuş. Ancak beyan edilip itiraz edilirse geçmiş ödemeleri de mahsup kabul ediyor ve alacağım tükenene kadar para ödemiyormuşum…
'Ben, sizin adınıza bir itiraz dilekçesi yazıp durumu düzelteceğim' dedi. 5-10 dakikalık bir işlemin ardından bir iki imza ve 240 lira alacaklı çıktım. Genelde bu tür bir ilgi ile karşılaşmadığımız için ilgi ve alaka karşısında şaşırıp görevliye teşekkür ettim. Görevli de 'Rica ederim, görevimiz bu' demez mi! 'Keşke' dedim, bütün vatandaşlarımız birbirlerine böyle yardımcı olsa…
Aynı gün, bir arkadaşımla oturup oradan buradan konuşurken o da su ve elektrik işinden dertli olduğunu anlattı. 'Hayrola!' dedikten sonra anlattı:
Binaya doğalgaz borusu döşetmişler. İş, aboneliğe kadar gelmiş. Su ve elektrik faturalarını alıp gitmiş abonelik için başvuruya. Demişler ki sizin bu yer arsa görünüyor, abonelik bağlayamayız! Peki ne yapacağız? Belediyeye gidip araştıracaksınız. Soluğu hemen belediyede almış tabii. Bakmışlar ki sokağın numarası değiştirilmiş. Sokak adı 1082 iken 1087 olmuş. Kendilerine bilgi verilmediği gibi su ve elektrik dağıtım firmasına da bildirilmediği için faturalar da eski numara ile gelmeye devam etmiş. Peki ne olacak? Durum tespit parası, numarataj belgesi tasdik ücreti falan derken bir saate yakın bir uğraşının ardından 60 lira verip durumu düzelttirmiş.
Diyor ki arkadaş: 'Tamam numarayı değiştirdiniz de neden ilgili kurumlara bilgi verip gerekli değişikliği yaptırmadınız? Hata benim değil ki ben bu 60 lira cezayı vereyim!'
Ertesi gün (bulduk ya bir nazik memur) yine İZSU'ya gidip şöyle dedim, 'Millet hem su paralarının yüksekliğinden dertli hem de kazdığınız yerleri kapatmıyormuşsunuz. Bazı yerlerde de susuzluk çekiliyormuş. Hem de siz bu Ödemiş'in hak edişlerini vermiyormuşsunuz; şunu bana bir anlatın!'
Ben anlatanın aktarıcısıyım; anlatılan da şu:
Ödemiş'te suyun metreküpü, konutlarda 20 tona kadar 4.16 kuruş. (Suyun kullanım fiyatı 2,29. Atık suya da 1,87) Su kullanımı 20 tonun üstüne çıkarsa bu fiyat, 9.28'e çıkıyor.
Konut dışı işyerlerinde ise 9.57 kuruş. Eski beldelerde fiyat 2.08'e iniyor. Köylerde de 1.04 kuruş. Belde ve köylerde ne kadar kullanırsan kullan. İster bahçe sulamasında, ister sera sulamasında…
Hayvancılık ve tarım için yapılacak sondaj çalışmaları, DSİ'nin ilgi alanında. İZSU, ev ve işyerlerindeki içme suyuna bakıyor. Fakat geçtiğimiz günlerde haberlere konu olan Demircili gibi seracılık yapılan bazı köylerde vatandaşlar içme suyunu tarımda kullandıkları için verilen su doğal olarak yetmiyor. Yani bana söylenen, bu köylerde yetersiz olan içme suyu değil tarımsal sulama suyu… Bunu da DSİ'nin çözmesi gerekiyor.
Katı atık toplama bedelleri, ilçe belediyelerinin meclisleri tarafından belirleniyor. Bu her ay düzenli olarak alınıyor. BŞB, toplanan katı atık bedellerini ilçelere iade ediyor.
Peki katı atık bedelleri ne kadar? Ödemiş ilçe merkezinde 12.50, beldelerde 11.00, köylerde ise 7.00 TL şeklinde sabit. Bu fiyatlandırma, restoranlarda farklı. 100 metrekarenin altındakilere 160 lira, 150 metrekareye kadar da 215 lira. KDV ile vergi hariç. Hastaneler yatak, okullar da öğrenci sayısına kadar katı atık bedeli ödüyor. Katı atık toplama parasının yanında bir de katı atık bertaraf parası var! Bu da sabit 1,32.
Bitmedi, ödenecek toplam tutarın %8 KDV'si var!
Merdiven suları ile şehit ve gazi aileleri, ibadethaneler, parklar, mezbahalar, hayvancılık ve inşaat işleri katı atıktan muaf. Mahalle ve parklardaki kamuya açık çeşmelerin kayıt altına alınmış olanları yani abone ise hizmete devam, değilse kesik!
Vatandaş araç yıkıyor. Orman ve Su işleri Bakanlığı'nın su kullanımı ve tasarrufu ile ilgili Ocak 2017 tarihli yazısı var. Yani, bakanlık 'kayıtsız suları kapatın' diyor.
Bir de Çevre Temizlik Vergisi var ki bu da hükümet tarafından belirleniyor ve toplanan para, ilçe belediyelerinde kalıyor. Fiyatlar da harcadığımız tona göre değişiyor. Büyükşehirlerde 27 kuruş, diğer yerlerde ise 21 kuruş. Bunu da ilçe belediyeleri alıyor.
Şimdi somut olarak özetleyelim:
Örneğin 17 ton su kullanmışsınız: 37 lira. 30 lira da atık su bedeli. Yaptı mı 67 lira. 20 lira da katı atık toplama ve bertaraf… 87 lira. 5 lira da KDV'si. Toplayalım 92 lira!
Diyelim 9 ton su tükettiniz: 60 lira. 4 ton tükettiniz: 35 lira
Diyelim ki eviniz var ama kullanılmıyor. Bir ara iki üç günlüğüne kullandınız ve 182 lira geldi. Bunun 155 lirası katı atık bedeli. İşte o zaman hemen ilçe belediyesine itiraz edip burada oturmadığınızı elektrik faturası ile kanıtlayıp itiraz edeceksiniz.
Efendim, bizim kata su çıkmıyor!
İZSU'ya yazılı veya telefonla bildirdiniz mi? Bildirdiğiniz halde kazımadılar mı? Hemen beni arayın ki ben de 'Filanca bildirmiş ama susuz kalmış' diyeyim.
Gelelim kazılan ve bir türlü kapatılamayan çukurlara.
'Büyükşehir Yasası ile İZSU'nun çalışma alanı aniden genişledi. Ödemiş'teki 70 bin abonenin her birinin farklı sorunu var. Tamirat bitiyor. İş emri bitince tespit, ihale derken iş uzuyor. Yetki İZSU'da. Zaman içinde rayına girmesini umuyoruz!'
Dikkat! Türkiye, su zengini bir ülke değildir…
Ve sorunları hemşehri duyarlılığı ile çözmeye çalışalım.