İstiklal Marşı 97 yaşında

İstiklal Marşı'nın kabulünün 97. yıldönümü etkinlikleri kapsamında Ödemiş İnönü İlkokulu öğrencilerinin hazırladığı program, Ödemiş Belediye Kültür...

İstiklal Marşı'nın kabulünün 97. yıldönümü etkinlikleri kapsamında Ödemiş İnönü İlkokulu öğrencilerinin hazırladığı program, Ödemiş Belediye Kültür Merkezi Salonu'nda gerçekleşti. Programa Ödemiş Kaymakamı Celil Ateşoğlu, Ödemiş Cumhuriyet Başsavcısı Celal Tekin, Ödemiş İlçe Jandarma Komutanı Jandarma Yüzbaşı Mustafa Hüyüktepe, Ödemiş İlçe Emniyet Müdürü Fatih Kiremitçi, Ödemiş İlçe Milli Eğitim Müdürü Metin Ender Karabulut, Ödemiş Belediye Başkanvekili İsmail Dadal, Ödemiş İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Yakup Çakır, Ödemiş Ticaret Odası Başkanı Rıfat Eriş, CHP Ödemiş İlçe Başkanı Mehmet Birlik ve Ödemiş ilçesinde görev yapan bazı okul müdürleri ile eğitimciler katıldılar.

'İnsanımızın ittifak ettiği, mümtaz bir metin'

Bir dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından günün anlam ve önemini anlatan konuşmayı Ödemiş İlçe Milli Eğitim Müdürü Metin Ender Karabulut gerçekleştirdi. Karabulut, 'Mehmet Akif'in eşsiz eseri İstiklal Marşımız ve onun çok derin olan manası, bugün güzel vatanımızın her köşesinde okunuyor ve ilelebet okunmaya devam edecektir. Çünkü İstiklal Marşı, dün olduğu gibi bugün de ellerinde bayrak, dillerinde tekbirle vatanını savunan insanımızın üzerinde ittifak ettiği, mümtaz bir metindir.

'Milletimize inanç, azim ve umut aşılamıştır'

1873 tarihinde İstanbul'da doğan Mehmet Akif, daha okul yıllarda şairliğin mesuliyetini yerine getirmiş,  vatanının o karamsar günlerinde milletimize inanç, azim ve umut aşılamıştır. Memleket, zor günler yaşarken Akif, memleket sevdasıyla yanıp tutuşmuş ve memleketin bu darboğazdan kurtulması için çareler aramıştır. Bir deri bir kemik haliyle kazanana ödül var diye yarışmaya katılmayan Mehmet Akif, milletimizin sesiydi. Bu ses, ezelden beri hür yaşayan, kükremiş sel gibi bendini çiğneyip aşan, dağları yırtan, enginlere sığmayıp taşan, yurdun her taşı altında kefensiz yatan, her zerre-i hakinden şüheda fışkıran bir milletin ve iman dolu bir göğsün eseriydi. İnancında, yaşayışında, sözünde ve eyleminde elif gibi düz ve doğru olan Mehmet Akif'in karakterini şekillendiren değerli ilkeler, haksızlığa tahammül edemediği şeylerdir. 'Adam aldırma da geç git diyemem, aldırırım. Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım' diyen şair, kendi aleyhine de olsa zulüm ve adaletsizlik karşısında tavrını yüreklice ortaya koymuştur. Nitekim çalıştığı dairenin müdürünün haksız yere görevden alınması üzerine işinden istifa etmesi, hep mazlumların yanında olduğunun bir göstergesidir. Kuvvet karşısında eğilmeyen aynı dik duruşu Kurtuluş Savaşı yıllarında da görürüz. 'Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım. Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım' özgüveniyle hareket eden Akif, Batı Anadolu ve vatanın çeşitli parçaları düşman istilası ve zulmü altına girince yazıları ve vaazları ile halka sabır, ümit ve cesaret aşılamaya çalışmıştır. 'Sahipsiz olan memleketin batması haktır. Sen sahip olursan bu vatan batmayacaktır' diyen şair, Anadolu'da mücadele ruhunun uyanışına katkıda bulunmuş, milli birlik ve beraberliğinin kuruluşuna destek olmuştur. Çünkü vatan ve memleket kavramları, Akif için vazgeçilmezdir. Ne pahasına olursa olsun sahip çıkılmalıdır. Bunlara sahip çıkılırken de birlik ve beraberlik içinde olunmalıdır. 

Vatan, çaresizliği tarif edilemeyecek derecede zor şartlarda kazanıldı. Şimdi bile okunduğunda hepimizin içinin derinliklerine kadar işliyorsa bu şiirler, yazdıran duygular hafif değil. O yüzden omuzlarımızda başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere her şehide ödenmesi gereken bir vatan borcu vardır. Bu vatan, onların benimsediği inançla korunmalıdır. Mehmet Akif'in mürekkep yerine vatan ve millet sevgisiyle dolu kalemi, ömrü boyunca hak ve hakikatin sesi, kurtuluşun müjdecisi olmak için çırpınıp durdu. Çocukluğundan itibaren acılarla yoğrulmasına rağmen milletin acıları dururken kendi sıkıntılarını dile getirmekten haya eden bir yüreğe sahipti.

'İstiklal ruhuyla kaleme alındı'

İstiklal Marşı'nı merhum Akif, rahat ve konforlu mekanlarda yazmadı. İstiklal Marşı; cephelerde, kahraman ordumuzun içinde, Anadolu'nun her karış toprağında şekillenen İstiklal ruhuyla kaleme alındı.  İstiklal Marşı'nda medeniyetimizin en mümtaz değerleri bulunur. İstiklal Marşı'nda Alparslan'ın Anadolu'yu vatan kılan azmi ve iradesi vardır. Haçlı'yı durduran Kılıçarslan'ın imanı, Kudüs fatihi Selahaddin Eyyubi'nin halis niyeti yer alır. Fatih'in en büyük rüyalarının izleri vardır. İstiklal Marşı'nda Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün vatanı kurtarmak için canı pahasına mücadele etme azminin izlerini görüyoruz. İstiklal mücadelemizin tüm kahramanlarını, 15 Temmuz hain darbe girişimini engellemek için kanını ve canını veren şehit ve gazilerimizi, şu anda ülkemizin bekası için kahramanca mücadele eden Afrin şehidi ve gazilerimizi de rahmet ve minnetle anıyorum' dedi.

10 kıtayı okuma yarışması ve tiyatro oyunu

Etkinlik kapsamında ortaokullar arasında açılan 'İstiklal Marşı'nın 10 kıtasını en iyi okuma' yarışmasında Hatipoğlu Hasan Erdem Ortaokulu öğrencisi Cansu Kızıl birinci, 50. Yıl Ortaokulu öğrencisi Mesut Efe Şentürk ikinci, Zeytinlik Selahattin Şenocak Ortaokulu öğrencisi Ecem Önel ise üçüncü oldular. Dereceye girenlere ödülleri Ödemiş Kaymakamı Celil Ateşoğlu, Ödemiş Cumhuriyet Başsavcısı Celal Tekin, Ödemiş İlçe Emniyet Müdürü Fatih Kiremitçi ve Ödemiş İlçe Jandarma Komutanı Mustafa Hüyüktepe tarafından takdim edildi.

'Bir Marş Böyle Doğdu' adlı oyun da Okul Aile Birliği üyeleri ve öğrenciler tarafından sergilendi. Oyun, davetliler tarafından büyük alkış aldı.

Haber: Turgay KONURALP

Bakmadan Geçme