IŞIK: TÜRK KADINI CUMHURİYET İLE ÇOK ŞEY KAZANDI
TÜRK KADININA VERİLEN HAKLARIN YIL DÖNÜMÜNDE ADD ÖDEMİŞ&rsquoTEN AÇIKLAMA Gazi Mustafa Kemal Atatürk&rsquoün öncülüğünde Türkiye Büyük...
TÜRK KADININA VERİLEN HAKLARIN YIL DÖNÜMÜNDE ADD ÖDEMİŞ'TEN AÇIKLAMA
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün öncülüğünde Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafından Türk kadınına verilen eşit haklar çerçevesi bir açıklama yapa ADD Ödemiş şubesi başkanı Gürcay Işık, 'Medeni Kanun ile erkeklerle eşit haklara sahip olan Türk kadınına, TBMM tarafından 3 Nisan 1930'da kabul edilen bir yasa ile belediye seçimlerine katılma hakkı tanınmıştır. 1931 yılında da Türk kadını ilk kez tıp dünyasında varlığını göstermiş ve ilk kadın cerrahımız çalışmaya başlamıştır. 4 Mayıs 1931'de ilk toplantısını yapan IV. TBMM tarafından 26 Ekim 1932'de kabul edilen bir yasa ile Türk kadınına muhtar, köy ihtiyar kurulu üyeliğine seçilme ve seçme hakkı tanınmış. Ertesi yıl 8 Ekim 1934'de kabul edilen ve 5 Aralık 1934'de yürürlüğe giren bir başka yasa ile kadın-erkek eşitliği alanında bütün haklar, 'Kadınlara Milletvekili Seçme ve Seçilme Hakkı'nın tanınmasıyla verilmiş oluyordu' dedi.
Işık açıklamalarında şu ifadelere yer verdi:
'ATATÜRK KADININ TOPLUMDAKİ YERİNİ BELİRLEDİ'
'Atatürk'ün kadın hakları konusundaki görüşleri ve gerçekleştirdikleri, bugün dünya aydınlarının ve Birleşmiş Milletler Teşkilatı'nın yaymaya çalıştığı kadın hakları ile ilgili görüşler, Atatürk tarafından çok önceleri dile getirilmiş ve çoğunlukla da uygulama alanına sokulmuştur. Atatürk, Cumhuriyet'in ilanından dokuz ay önce Şubat 1923'de şöyle demiştir:
'Bizim sosyal toplumumuzun başarısızlığının sebebi, kadınlarımıza karşı gösterdiğimiz ilgisizlikten ileri gelmektedir. Yaşamak demek faaliyet demektir. Bundan dolayı bir sosyal toplumun, bir organı faaliyette bulunurken, diğer bir organı işlemezse, o sosyal toplum felçlidir.'
Atatürk, çağdaş bir düşüncenin ürünü olan bu sözleriyle kadının toplumdaki yerini belirlemiştir. Atatürk'ün Türk kadınına beslediği sevgi ve saygı, Kurtuluş Savaşı'ndaki gözlemleri ile iyice perçinleşmiştir. 1923 yılında Konya'da yaptığı bir konuşmada şunları söylemiştir: 'Dünyada hiçbir milletin kadını, ben Anadolu kadınından fazla çalıştım, milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte, Anadolu kadını kadar emek verdim, diyemez. Erkeklerden kurduğumuz ordumuzun hayat kaynaklarını kadınlarımız işletmiştir. Çift süren, tarlayı eken, kağnısı ve kucağındaki yavrusu ile yağmur demeyip, kış demeyip cephenin ihtiyaçlarını taşıyan hep onlar, hep o yüce, o fedakr, o ilahi Anadolu kadını olmuştur. Bundan ötürü hepimiz bu büyük ruhlu ve büyük duygulu kadınlarımızı, şükranla ve minnetle sonsuza kadar aziz ve kutsal bilelim'
Gün dolayısıyla Atamızın ve anamız, kardeşimiz, eşimiz, kızımız olan kadınlarımızın önünde saygı ile eğiliyoruz.'
Kerem Karamanlıoğlu