'İçimizdeki İrlandalılar'

1980'de liseyi bitirip babamın Türk işçi çocuklarına öğretmenlik yaptığı Belçika'ya gittik. Belçika'da iki resmi dil vardır....

1980'de liseyi bitirip babamın Türk işçi çocuklarına öğretmenlik yaptığı Belçika'ya gittik. Belçika'da iki resmi dil vardır. Biri Fransızca, diğeri de Felemenkçe olarak bilinen Hollandaca.

Dil eğitimi için, oturduğumuz evimizin hemen yanı başındaki meslek lisesinde açılan Felemenkçe (Flamanca) kursuna yazıldık. Yanlış hatırlamıyorsam sınıfımızda değişik yaşlardan 16 Türk öğrenci vardık. Öğretmenimiz Flaman idi ve hiç Türkçe bilmiyordu. Bize Flamancayı öğretmeye çalışırken biz de ona bazı Türkçe kelimeleri öğretiyorduk. O Flaman takımını tutar, biz de Erhan Önal'ın takımı olan Valon Liege takımını…

Sınıfımızda Kamboçya yerlisinin başına dayadığı tüfekle poz vermiş bir Amerikan askerinin resmi vardı. Resim altında da 'Elindeki silahı bırak ve evine dön' yazıyordu. Yani öğretmenimiz, bizim kafadandı. Yaşıyorsa ona buradan bir selam göndermiş olalım…

Bir gün bize tahtadaki haritadan Küba'nın yerini göstermemizi istedi. Parmak kaldırdım ve tahtaya kalkıp elimle yerleştirmiş gibi parmağımı Küba'nın üstüne koydum. Jest ve mimiklerinden bana aferin dediğini anımsıyorum.

Küba'yı nasıl bilmezdim? Çünkü lise yıllarımda okumaya başladığım Demokrat Gazetesi, sürekli olarak Küba'daki sosyal mücadeleleri ve onun lideri Fidel Castro'dan bahsediyordu. Che Guevera'nın arkadaşı Fidel Castro…

Kamboçya, Vietnam, El Salvador, Moritanya…

O yıllar, liseli aklımızla o ülkelerde neler oluyor hep takip ederdik.

Sonra İrlanda… Ve kısa adı İRA olan İrlanda Cumhuriyet Ordusu… Açlık eyleminde hayatını kaybeden İrlandalı milletvekili Bobby Sands…

'Sanatçılar kalplerini kaybetti / Rüya içinde rüya görüyorlar / Bir parça altın fiyatına satıldı sihirleri / Bir halkın çığlıkları arasında / Ay resmi çizerler, açan çiçeği de / Dehalarıyla, öyle derler / Ama Castlereagh'de yatan / Ve titreyen zavallının resmini çizemezler.'

O açlık eyleminde 10 kişi, ardı ardına hayatını kaybetmişti. Dünyada büyük yankı uyandırmıştı.

**

Geçtiğimiz günlerde sosyal medyada yazışırken bir arkadaşımın sorusuna yanlış hatırlamıyorsam 'İrlandalılar sevindi' şeklinde yazdım. Meğer ne çok kişi okumuş. Bir arkadaşım, 'Eriş ağzıyla yazmışsın!' dedi.

Ben de 'Ne ilgisi var!' şeklinde yanıtladım.

Bazı internet sitelerinde İRA'nın Abdülhamit'in kıvrak zekası ile kurulduğu yazılıyor. İşte bunlardan bir örnek: 'Bilindiği gibi Abdülhamid Han müthiş bir istihbarat ve teşkilatçılık kabiliyetine sahiptir. İşte Abdülhamid, bu kabiliyetini kullanarak İrlanda Kurtuluş Örgütü (İRA) kurar. Bizzat kendisinin önerdiği adamları İRA'nın önemli yerlerine getirir. Teşkilatçılık ve istihbarat hakkında yardım eder. İngiltere kralının sabah sabah kahvaltısında jambon ve şarap içtiği, hangi kitapları okuduğunu, kraliyet ailesinden bile saklanan bilgilere ulaştığı hesaplanırsa Abdülhamid'in kurucusu olduğu İRA'ya müthiş desteği olmuştur.'

Ansiklopediler, İRA ile ilgili şu bilgileri veriyor: 'İrlanda Cumhuriyet Ordusu IRA (İngilizce adı olan Irish Republican Army), Kuzey İrlanda'nın Birleşik Krallık'tan bağımsızlığını savunan, 1969 yılında aynı adı taşıyan yapının parçalanmasıyla ortaya çıkan ayrılıkçı örgüt.'

İddialara göre Abdülhamit, İngiltere'yi devirmeye uğraşırken Osmanlı'yı ayakta tutmayı unutmuştur.

Varın yorumu siz yapın…

'İçimizdeki İrlandalılar' deyimini de ilk kez Mustafa Denizli'nin 1999'da oynanan Türkiye-İrlanda maçının ardından sarf ettiği söylenir.

Bu sözün aslını da söylese söylese İngilizler söyleyebilir ama söz, Türkçede 'içten içe, gizliden gizliye rakipleri seven' anlamında kullanılagelmiştir.

Ben İrlandalıları severim. Hatta uzun yıllar İRA'ya da sempati ile yaklaşmışımdır.

Yanarım yanarım da hadi kazanmak ve kaybetmek bir yana, kendimizi anlatamamaktan yakınırım.

Türlü bahaneler öne sürerek bir siyasi tokat atma uğruna beni ya da bizi anlamak istemediniz ya, işte ona yanarım…

Bakmadan Geçme