Hicret ve Muharrem
Hicret, tarihi bir vakıa olarak Efendimiz (s.a.v.)'in Mekke'den Medine'ye göçünü ifade eder. Aynı zamanda batıldan Hakk'a,...
Hicret, tarihi bir vakıa olarak Efendimiz (s.a.v.)'in Mekke'den Medine'ye göçünü ifade eder. Aynı zamanda batıldan Hakk'a, yanlıştan doğruya, savaştan barışa, cehaletten marifete, nefretten sevgiye, hayvaniyetten insanlığa ulaşmak isteyenler için bir örnektir.
Hicret, Hz. Ömer'in girişimleriyle 1 Muharrem günü Müslümanların hicri yılbaşı olarak kabul edile gelmiştir.
Muharrem, Hz. Peygamber (s.a.v.)'in buyurduğu şekliyle 'Allah'ın ayı' dır. Muharrem ayının 10. günü, aşure günüdür. Bu gün, tarihte önemli kurtuluşlara sahne olmuştur. Hz. dem'in tövbesinin kabul edildiği, Hz. Musa'nın Kızıldeniz'i yararak Firavun'dan kurtulduğu, Hz. Nuh'un gemisinin Cudi'ye oturduğu, Hz. Yunus'un balığın karnından kurtulduğu ve Hz. Yusuf'un kuyudan kurtuluşu vb. olaylar bu günde yani bu ayda olmuştur.
Bu güzel olayların yanında Muharrem, Hz. Peygamber (s.a.v.)'in torunu Hz. Hüseyin'in ve çoğu Ehl-i Beyt mensubu 70'ten fazla insanın siyasi ihtiraslar uğruna Kerbela'da şehit edilmesi nedeniyle milletimiz başta olmak üzere mezhebi ve meşrebi ne olursa olsun bütün Müslümanların asırlardır dinmeyen ortak acısı olmuştur.
Kerbela'da acımasızca şehit edilen Hz. Hüseyin ve arkadaşlarının bu hadisedeki asil duruşları, haksızlıklar karşısındaki onurlu mücadeleleri bütün müminlerin gönüllerinde taht kurmuş, Hz. Hüseyin ve yakınlarına bu zulmü reva görenler ise insanlığın ortak vicdanında mahkum edilmiştir.
Hz. Hüseyin'in şehadetine duyulan üzüntü; gönüllerden şiirlere, mersiyelere ve maktellere yansımıştır. Geleneğimizde Muharrem, artık hüznü hatırlatan bir ay olmuştur.
Yıllar geçiyor ya Muhammed,
Aylar bize hep Muharrem oldu!
Akşam ne güneşli bir geceydi…
Eyvah o da leyl-i matem oldu! (Mehmet Akif Ersoy)
Aşure; paylaşmanın, dayanışmanın, birlikteliğin ve sevginin ifadesidir. Bolluk ve bereketin simgesidir. Aşurenin bu mecazi anlamı, toplumumuz için bugün her zamankinden daha fazla önem taşımaktadır. Milletimiz, asırlardır sürdürdüğü gelenekle bugün de; 'birlik' gibi kültürümüzün özünde hep var olan güzellikleri devam ettirme bilinci ile birbirinden farklı tatları aynı kazanda kaynatıp, aşure aşı yapmaya, birlikte yaşamanın sembolünü tadarken muhabbeti paylaşmaya devam etmektedir.
Muharrem ayındaki oruca gelince, Muharrem'in 9, 10 ve 11. günlerinde art arda oruç tutmak faziletlidir. Yine bu ayda pazartesi, perşembe ve her Kameri ayın 13, 14 ve 15. günlerinde tutulan oruçlar gibi oruç tutmak sünnettir.
Bu vesileyle hicretin, Muharrem'in ve aşurenin inananlara ve tüm insanlığa mutluluklar getirmesini canı gönülden diler, Allah'ın ayında gerçek ve makbul bir hicrete ermemizi ve aşure ile paylaşmanın, bir olmanın mükafatına ulaşmamızı Allah'tan dilerim…