Hayat, yaptığımız seçimlerdir

Duygu yüklü zamanlar. Kavuşmalar, ayrılmalar, sevinçler, hüzünler. Birbiri içine geçmiş duygular. Beğenme, istememe, kabullenme, dışlama. Bir...

Duygu yüklü zamanlar. Kavuşmalar, ayrılmalar, sevinçler, hüzünler. Birbiri içine geçmiş duygular. Beğenme, istememe, kabullenme, dışlama. Bir keşmekeş duygularda. Serkeş biraz, biraz buruk. Kırılgan, belki de fazla dirayetli yaşanan duruma ve psikolojiye göre verilen tepkiler. Beklentileri katmıyoruz bile işin içine. Onlar da dahil olunca çıkmaza giriyor zaten tüm sözcükler…

Halbuki dünya yitiyor. Ne hüzünler kalıcı ne sevinçler. Duygular da geçici, beklentiler de. Kaygılar da zaman aşımına uğruyor, umutsuzluklar da. Geçiyor her şey, yol baki, yolcu fani demek isterdim ama yol da baki değil galiba…

Şimdi bir şarkı fısıldasa mevsim inceden inceye. Dinlesem mevsimin şarkısını dalında titreyen çiçek misali. Yağmurun faslını, rüzgarın nağmesini özümsesem. Yerleri halı gibi örten sarı yapraklar arasından seçsem bir tane kıpkırmızı istisnayı. Onun lisanından dinlesem farklı olmanın sancılı hikayesini. Tutsam mevsimin nabzını hiç bilmediğim bir coğrafyada, ilk defa teneffüs ettiğim bir hava ile…

Günü akşama kavuştursam kısacık dilimlerde, akşamı sorsam sorgulasam akşamın misafirlerinden. Cevap bulur muyum sorularıma? Seçsem mesela bir yıldızı, desem;

karanlığı delen yıldız

orada yalnız mısın?

dışındaki ışığı

içinde de taşır mısın?

bir nefes

bir soluk

bir yoldaş

istemez misin?

sorularım çok sana

gördüklerim midir

göstermek istediğin?

yerinden memnun musun?

tercihlerimiz midir yerimizi belirleyen

ne dersin?

karanlığı delen yıldız

mavi

orada da

buradaki gibi

güzel mi?

Bitmeyen sorularıma cevaplar ararken geçici zamanlarda, zaman aşımına uğramış sorularım, mavinin içinde yiten yıldızla…

Bakmadan Geçme