Harman’dan

Zaman, önüne katıp götürdüğü her şeyi bir yerlerde bırakıyor. Sonra da unutulup gidiyor. Yazı oysa bellek...

Zaman, önüne katıp götürdüğü her şeyi bir yerlerde bırakıyor. Sonra da unutulup gidiyor.

Yazı oysa bellek demek. Bilinç demek. Bilinç de daha doğru, düzgün bir yaşam demek.

Yazı, toplum yaşamından uzaklaştıkça insanlar da uygar olmaktan uzaklaşır. Yazı, sözün kaynağıdır. Yazı azaldığında söz de azalır. İnsanlar, daha çok vücut diliyle anlaşmaya çalışırlar ki bu da genellikle kavgayla, gürültüyle sonuçlanır.

Sevgili öğretmen arkadaşım Selim Şahan, uzun yıllardan beri Ödemiş'in yazı yaşamına katkıda bulunan değerli bir kişi. Küçük Menderes Gazetesi'ne verdiği emek. Harman ve ardından Ödemişçe…

Zaman geçecek, bir bu katkılar bir de bu katkıların olumlu sonuçları kalacak şüphesiz.

24 Ağustos tarihli yazısında diyor ki;

'Bir kentin şairleri olmalı.'

Evet. Bir kentin şairleri olmalı. Öyle parmakla sayılacak kadar değil. Onlarca…

Bir kentin yazarları, düşünürleri, ressamları, sporcuları olmalı…

Olmalı ki o toplum ilerleyebilsin.

Bugün okuduğum bir haberden küçük bir hikayecik aktarmalıyım.

34 yaşındaki Finlandiya başbakanı, göreve başlar başlamaz emeklilere bir iyileştirme yapıyor ve ardından insanların günde sekiz saatten daha az çalışmaları gerektiği konusunda çalışmalar yapıyor.

Zengin ve müreffeh toplumlara baktığımızda gördüğümüz şey hep aynı.

Sanat, bilim…

Ve bu ikisinin doğal bir sonucu olan teknoloji.

*

İşimiz gücümüz, birbirimizi didiklemek olmamalı. Güzel şeyler üretmek için gayret etmeli, onlara destek vermeliyiz.

Bir şiirle noktalayalım sözü.

suyun hüznü

bir ağacın gölgesine

yaslanıp

gözlerine bakmıştım yıllar önce…

kuşlar mı uçuyordu

maviliklerinde

beyaz bulutlarla

raks ederek

küçük

zarif

balıklar mıydı

güneşi süzen gözleriyle..

sen ölmeseydin

bir kuş gibi

uçup gelip

konar mıydı

yüreğime

gözlerindeki hare…

bir ağacın

yaprağıyla tutunmuştum

ellerine.

yamaçtaki bahardı

ağaçtaki muştu

kim bilir kaç mevsimi yaşadı

aklımdaki hikaye…

ellerin

her birinde beş parmak

aşk

düşünmek

ve

anlamak…

denizdekine

buluttakine

ağaçtakine benzer

bir dalga

yüreğimde

apak köpürmede

aşk

suyun hüznünü bulduğumuz demdi

şiirlerde

masallar hep eksik anlatılmış

kimseler uyanmamış

saat on ikide

yahut birde…

bir ağacın gölgesine

yaslanıp

gözlerine bakmıştım yıllar önce…

Sevgi, dostluk ve umutla.

Bakmadan Geçme