Gündelik Düşünceler

Şaşkınlıkla bakıyorum gördüğüm ağaçlara. Daha şubat ayı bitmedi ama onlar çiçek açmışlar. Bir tarafta pembeye çalan...

Şaşkınlıkla bakıyorum gördüğüm ağaçlara. Daha şubat ayı bitmedi ama onlar çiçek açmışlar. Bir tarafta pembeye çalan elma çiçekleri, diğer tarafta erik çiçekleri. 'Ne bu aceleniz?' diyorum kendi kendime. Aceleci davranıp aldanmayın. Daha önümüzde mart ayı var. Bu düşüncelerimi bir tarafa bırakıp onlara bakıyorum. Dünyanın değişen ve bizi sürekli yıpratan keşmekeşinde içimi ısıtıyorlar. Adeta ümit aşılıyorlar. Zamansız da olsa hayatı devam ettirme gayretinde görmek onları, etkiliyor hissiyatımı. Cemreler düşünce can yürüyor gövdelere de. Keşke insanlığın yüreğine de düşse o sıcacık sevgi cemresi, ısıtsa insanlığı. Artık acımasa yürekler. Baharı bir türlü getiremiyor dünya…

'Mart kapıdan baktır kazma kürek yaktırır' demiş eskiler. Mevsimler dönüşse de bu durum değişmiyor galiba. Daha dünün düşüncelerini sindirememişken değişiveriyor hava. Adeta başka bir mevsim oluyor. Kar serpiştiriyor sabahın erken saatlerinde. Dünün düşüncesi bugünü ne çabuk çağırıyor? Mart, adeta namının hakkını vermek istercesine çalıyor kapımızı, gösteriyor soğuk yüzünü. Değişip dönüşürken dünya, hissesine düşeni paylaşıyor zaman da. Adeta ayak uyduruyor yaşanan soğuk gelişmelere…

İnsan dersini almıyor galiba hiç. Tekrar tekrar kuruluyor aynı cümleler. Yaşanan acılar ortak olunca söylenen sözler de benzeşiyor. Dramında da aynı cümlelerde buluşuyor insan. Zaman farklı, aktörler farklı olsa da acı ortak, hissedilen benzer, söylenen de benzer oluyor dolayısı ile. Oysa ki bahar şarkıları fısıldamaya başlamıştı mevsim. Muştuladıklarının gölgeleneceğinin hesabını yapmadan…

Gençlik ümidini taşımıyor yarınlara. Söylemleri üzüyor. Biraz da bencilce bir yaklaşımla yorumluyorlar durumlarını. Dünyanın başına gelenler gençlerin algılarını da bakış açılarını da yıpratıyor. Bugünü yarınlara taşıma görevinde fazlasıyla karamsar bir yaklaşım geliştirmeye başladıklarını görünce de insan üzülüyor haliyle. Maskeli hayat, maskeliyor umutları da. Ne yazık…

Pembe bir dokunuş dala

mor bir fırça darbesi

yeşilin üzerine

biraz mavi göğe

sıcacık bir gülüş mevsime yakışır

bir kanat çırpışı kuşa

iki dize şaire yakışır

okudukça anlamak

anladığını yormak bize yakışır

Bakmadan Geçme