Gıybet Felâketi
Gıybetin/dedikodunun günah olduğunu, insana ve insanlığa yakışmadığını bilmeyen yok… Ama nedense yapanda çok… Gıybet edenlere dedikodu...
Gıybetin/dedikodunun günah olduğunu, insana ve insanlığa yakışmadığını bilmeyen yok… Ama nedense yapanda çok…
Gıybet edenlere dedikodu yapmayın günah denilince, 'Biz yalan konuşmuyoruz, iftira atmıyoruz. Biz doğruları konuşuyoruz.' denilmesi ve hatta 'Ben bunları yüzüne söyledim/söylerim, arkadan konuşmuyorum ki!..' gibi sözlerle savunulması yok mu, tam bir yanılsama hali…
Allah 'Ey iman edenler! Zannın/şüphenin çoğundan sakının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurlarını ve mahremiyetlerini araştırmayın. Arkanızdan birbirinizi çekiştirmeye(dedikoduya) kalkışmayın…' (Hucurt, 12) buyurarak gıybeti ve kesin bilmediğimiz konuların peşine düşmeyi haram kılmıştır.
Peki, gıybet tam olarak nedir? derseniz, cevabı Allah'ın elçisi bizlere öğretiyor;
Bir gün Resûlullah ashbıyla birlikteyken onlara 'Gıybet nedir biliyor musunuz?' diye sorunca onların 'Allah ve Resûlü daha iyi bilir.' demeleri üzerine, gıybeti, 'Kardeşini onun gıyabımda hoşlanmadığı bir şeyle anmandır!' şeklinde tanımlar.
Sahabelerden biri 'Eğer konuştuklarım kardeşimde varsa/doğruysa ne dersiniz?' diye sorulunca Resûlullah, 'Söylediğin şey eğer onda varsa gıybet etmişsindir. Şayet yoksa ona iftira etmiş olursun.' buyurdu. (Müslim, Birr, 70)
Buna göre, konuşulanların gıybet olarak değerlendirilmesinde esas olan hakkında konuşulan kişinin hoşlanmayacağı bir şekilde arkasından konuşulup çekiştirilmesidir. Bu yüzden o kişinin gerçekte öyle olması veya konuşulanların yeri geldiğinde o kişinin yüzüne de söylenebileceğinin düşünülmesi, insana gıybet etme hakkını vermediği gibi, böyle bir savunma geliştirmek de gıybeti meşru kılmaz.
Gıybet, insanların dış görünüşleri veya fiziksel bazı kusurları ile ilgili olabildiği gibi, kişinin ailesi, soyu, ırkı, huyu, ahlkı veya diniyle alkalı da olabilir. İnsanları dilleri ile arkalarından çekiştiren, kaş göz hareketleri ile onlarla alay edenlere 'Yazıklar olsun!', buyurur Allah Tela. (Hümeze, 1) Kişiyi kızdıran, kıran veya onurunu inciten lakaplar takmak da gıybete girmektedir. Çoğu zaman insanın arkasından konuşarak sözle yapılan gıybet, kimi zaman da bir kaş göz hareketiyle, bükülen bir dudakla veya el kol işaretiyle, hatta göz kırpmayla da gerçekleşebilir.
Facebook, twitter ve instagram başta olmak üzere yazılı ve görsel basın, gıybeti ve zannı küresel bir boyut kazandırarak herkesi oturduğu yerden felakete/günaha sürüklemekte… Özellikle sosyal medyada ne olduğu, doğru olup olmadığı bilinmeden zanna uyularak fikir sahibi olunmakta… Bir dil afeti olan gıybet, parmaklarımızın da ortak olduğu milyonlarca insanla yapılmaktadır… Paylaştığımız bilgiler, yaptığımız yorumlar ve kullandığımız emojiler ile gıybet, yapılması en kolay bir günah, salgın ve insanlık suçu haline geldi…
Müslüman, kişileri konuşan değil, fikirleri konuşan insan olmalı… Allah elçisi, topluluk içinde yanlış yapan olursa, 'İnsanlara ne oluyor ki böyle yapıyorlar' diye söze başlayarak sözlerini umuma söyler, yanlış yapanı deşifre etmeden ve dışlamadan, yanlışı konuşur ve hatayı düzeltirdi…
Gıybetten kurtuluşun çaresi ise gıybeti/dedikoduyu yapmamak, eğer yaptıysak kullarına karşı çok merhametli olan Allah'a tevbe etmek ve gıybetini yaptıklarımızla bir an evvel helalleşmek…