Gençlerle açık açık

Önümüzdeki birkaç hafta sizlere kendini her geçen gün daha da gösteren büyük tehlikeden söz edeceğim. Madde...

Önümüzdeki birkaç hafta sizlere kendini her geçen gün daha da gösteren büyük tehlikeden söz edeceğim. Madde bağımlılığı! Birçok gencin kucağında ve daha birçoğunun da potansiyele sahip olduğu acı ve tehlikeli gerçek. Peki nedir bu bağımlılık?

Bir maddeye önüne geçilmez şekilde ihtiyaç duymak ve kullanmak için arayış içinde bulunmak olarak tanımlayabiliriz. Maddeyi bu denli vazgeçilmez kılan da beyin ve merkezi sinir sistemini etkilemesi sonucu, keyif verici bir etkiye sahip olması. Aslında hiçbir kullanıcı bağımlı olmak heves ve isteği ile başlamıyor. Fakat bir tane ve bir tane daha derken süreç içinde bağımlı oluveriyorlar. Çünkü madde kullanım sıklığı arttıkça vücut, kullanılan maddeye tolerans geliştiriyor ve aynı keyfi alamaz oluyor. Keyif seviyesinde düşüşü önlemek için de kullanıcı, kullanılan madde miktar arttırmada çözümü buluyor ve süreç içinde kullanıcı farkında olmadan, oto kontrolünü kaybederek hakimiyeti maddeye kaptırmış olur.

Bağımlılık; çoğu zaman birlikte olmak üzere kendini, psikolojik bağımlılık ve fiziksel bağımlılık olarak iki farklı şekilde gösterir. Bu durum, kullanılan maddenin türüne göre değişir. Fiziksel bağımlılıkta tolerans ve yoksunluklar görülür. Tolerans ve tolerans geliştirmeyi şu şekilde açıklayabiliriz: Kullanılan madde, ilk kullanıldığındaki etkisini zamanla yitirir. Kullanıcı, aynı etkiyi sağlayabilmek için madde kullanım miktarını arttırır. Her madde için tolerans geliştirme süresi değişir. Yoksunluk ise belirli bir süre kullanıldıktan sonra maddenin kullanımım bırakılması sonucu ortaya çıkan fiziksel ve ruhsal sorunlardır. Şiddetli baş ağrıları, daimi uyku ve yorgunluk hali, aniden ortaya çıkan öfke patlamaları ve agresyon bu durumlara örnek verilebilir. Yoksunluk belirtileri, kullanılan maddenin kullanım süresi, yoğunluğu ve cinsine göre değişir. Psikolojik bağımlılık ise bütün hayata maddenin yön vermesi olarak tanımlanabilir. Şöyle ki; kullanıcı maddeyi kullanamadığında yada bulamadığında sinirli, agresif, huysuz, huzursuz olma, hayattan zevk alamama, boş ve boşluk hissetme, odaklanamama ve sıklıkla unutma vb. gibi davranışlar sergiler.

Bağımlılık, çoğunlukla merakla başlayan bir süreçtir. Keyif verici yönü keşfedilince genellikle bir daha ve bir daha denenir. Kullanıcı, çevresindeki bağımlılar gibi zayıf karakterli olmadığını ve istediği zaman bırakabileceğine inanır. Kendine bir daha ve bir daha sözler verir. Fakat her defasında sözler, değerini yitirir. Zamanla kendisi için bu durumun sorun olduğunu fark etse de kullanıcı hala maddeye bağlandığını kabul etmez ve bırakmak içinde herhangi bir çabası olmaz. Bağımlı olduğunu kabul ettiğinde ise bırakabileceğine ya da ona herhangi birinin yardımcı olabileceğine olan inancı bulunmadığı için, bağımlılık şiddetini giderek arttırır diyelim ve bu hafta burada bırakalım. Haftaya aynı konu ait farklı bir alt başlıkla devam edelim.

Farkındalık dolu günler diler, gençlerin ellerinden tutalım derim.

Bakmadan Geçme