'Gamzedeyim'

Efendim, gamze sözünü okuyup da hemencecik bana “İşin gücün yok da oturup gamzelerimi anlatacaksın?” diyorsanız açıklamak...

Efendim, gamze sözünü okuyup da hemencecik bana 'İşin gücün yok da oturup gamzelerimi anlatacaksın?' diyorsanız açıklamak isterim ki; eh sabırla okunmak için yani burnuna mandalı takıp bir nefeste okumak zorunda kalmaman için sevgili okur, bazen kelimelerle oynayarak şirinlikler yapıyoruz. Önyargılı olmayın lütfen, anlamadan dinlemeden hareket etmeyin bakalım, olur mu?

Bu gamze, senin bildiğin o gamze değil. 'Gamzedeyim deva bulmam' şarkısının bir bölümündeki gamze olup tasalıyım, kederliyim anlamındaki gamze. 'Arkadaşım Gamzelerde kafayı buluyorum' hiç değil… Aşk derecesinde hayranlık duyduğum çok sevdiğim Rum bestekar kemani Tatyos Efendi'nin fasıl musikiye kazandırdığı bir eser -Gamzedeyim-, dönemin gazeteci yazarı ve edebiyatçısı Ahmet Rasim'in de köşe yazılarında yerini bulan bir deha bestekardır Tatyos. Eserlerden müessere yani eserin sahibine insan kalbini kaptırır mı; hem de nasıl… 1913 yılında vefat eden kemani bestekar, benim kalbimde halen yaşıyor. Beste sözleri, yüreğimize dantela misali nakşedilmiş. Nakşedildi derken tasavvufta sessiz zikir eden Nakşilerdenim aynı zamanda. Hem Atatürkçü hem laik hem zikir ehliyim diye küçük dilini yutmuyorsun inşallah… Günümüzde tasavvuf öğretilerini sömüren, tarikat adı altında 'badecilik' yapanlar ile lütfen gerçek anlamdaki zikir ehlini bir tutmayın olur mu?

Belki inançlara olan hassasiyetimden dolayı Kemani Tatyos Efendi'ye karşı bir yakınlık duyuyorum.

'Eee ne olmuş şimdi, Allah'ın Rumlarından, Ermenilerinden bize ne, niye yazdın bu yazıyı?' diyen dostlarımı 1955 yılının 6-7 Eylül günlerine, tarihi bir yolculuğa çıkarmak isterim. İstanbul'da pek çok Rum, çirkin saldırılara maruz kalmıştı. Böylesi olayların ülkemde yaşanmış olması da ayrıca bir hüzündür.

Birkaç yıl sonra da malum 1960 İhtilali gerçekleşerek dönemin başbakanı Adnan Menderes ve bakan arkadaşları idam edilmiştir.

Emperyalist güçlerin her dönem ülkemiz üzerinde oynadığı senaryolardan sadece biriydi, yaşanılanlar…

6-7 Eylül olayları ile oynanmak istenen oyun, yıllar sonra Aleviler için de oynanmak istenmiştir. Amaç ve hedef aynı; ülkede bir kargaşa, kaos çıkarılıp iç savaşın yaşanmasıdır. Bugün böyle; dün farklı mıydı, tarih bilgisi siyasi tarih ile birlikte okunduğunda yaşanılan acıların ortak ilke etrafında gerçekleştirildiği kolaylıkla anlaşılmış olur. Lozan Antlaşması'nın yıldönümünü geçen 24 Temmuz'da yad ettik. Tarihimizle elbette övünelim, kolay şeyler yaşanmamış. Binlerce rahmet olsun. Bu gerçeği kabul ederek öte yandan Lozan sonrası mübadele-zorunlu yer değiştirme- yoluyla pek çok Rum, Ermeni yaşadığı ülkesi gibi benimsediği bu topraklardan göç etmek zorunda bırakılmıştır. İstanbul'un Elbesan köyü, bu acıya sadece bir örnektir. Lozan Mübadilleri Vakfı, Çatalca'da da bir Mübadele Müzesi açtı. Acılar, yıkımlar kin tutmak için değil de tarihi yaşanmışlıklardan ders almak adına unutulmamalı… Bunun için bu müzeyi önemsiyorum.

Tatyos Efendi'nin gayrimüslim olması ya da Rum olması, sevgime gölge düşürmez. 'Gamzedeyim deva bulmam' derken acıların bireysel olmadığını aslında kendince haykırır.

Atalarımıza, büyüklerimize sonsuz saygı içinde olalım; onların ruhunu incitmeyelim. Öte yandan çok iyi niyetli bir tarzda yapıcı eleştiriler ile de yaşanmışlıkları kritik edebilelim derim.

Hepten kabullenmek, topyekun reddetmek, senden bizden ayrımları yapmak, particilik partizanlıklarla uzun vadede toplumsal hafızamıza katkı veremeyiz.

'Derinden bir ah ki anlatamadıklarım var içimde' diyen şaire selam olsun. Sözün tamamı, laf-ı güzaf oluyor. Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin dediği gibi pergel misali olalım. Bir ayağımız kendi kültürümüzde sabit, diğer ayağımızla her kültürü, tüm insanlığı kucaklayabilelim.

Sevgili okur; halet-i ruhiyen ne durumda? Gamzedeyim mi diyorsun? Boş versene gırgıriyelerde keyfimiz gıcır modunda mısın?

Fırsatı olanlar, müzeyi gezip o dönemin nefesini soluğunu kendi nefeslerinde derinden hissetsinler, başkalarının acılarına empati yapalım, anlaştık mı? Hımmm?

Bakmadan Geçme