Foto safari!
Safari sözcüğü dilimize Arapça'dan girmiştir. Sefer kelimesinden yola çıkılarak ortaya çıkan 'seferi' den dönüşmüş… Onun da...
Safari sözcüğü dilimize Arapça'dan girmiştir. Sefer kelimesinden yola çıkılarak ortaya çıkan 'seferi' den dönüşmüş… Onun da İngilizce'den çevrildiğini yazıyor kaynaklar. Safari, özellikle doğu veya Güney Afrika'da vahşi hayvanları avlamak veya gözlemlemek için yapılan kara yolculuğuna verilen ad. Avrupalıların özellikle hem yaban hayatını izleme hem de büyük av etkinliklerine katılımı için safari pazarlarının organize edildiğini belgesellerden öğreniyoruz.
Safari sözcüğü, daha sonra fotoğrafçılar için de kullanılmaya başlanmış. Bir grup fotoğrafçı bir araya geliyor ve güzel fotoğraf çekmeye uygun bölgelere sefer düzenliyorlar. Bunun adına da foto safari adı veriliyor. Fotoğraf çekmek için yapılan gezinti. Bu etkinlikler yürüyerek veya araba, otobüs, uçak vb. araçlar kullanılarak da yapılabiliyor. Burada amaç yalnızca fotoğraf çekmek olsa da gidilen yerlerde yemekler yeniyor alışverişler yapılıyor.
Örneğin Salda Gölü çevresi… Haşhaş tarlaları, ayçiçeği tarlaları, lavanta tarlaları… Kanyonlar, şelaleler, göller, tarihi yerleşim alanları…
Lafı uzatmadan konumuza gelelim. Ödemiş, neden foto safari bölgesi olmasın?
Cumartesi pazarımız var. Fotoğrafçılar, pazarda satılan yerel giysiler içindeki köylü kadınların fotoğraflarını çekmek isterler. Birgi, Gölcük ve Bozdağ… Kartal yuvası Lübbey…
Ama bunlar için emek sarf etmek ve dışarıdan gelecek fotoğraf tutkunlarına ortam hazırlamak gerekir. Hatta onlara günübirlik genç rehberler sağlamak gerekir. Nereler gezilir, nerede ne yenir, nereden daha güzel fotoğraflar çekilir?
Ödemiş ve çevresi İzmirli günübirlikçiler için bulunmaz bir nimettir.
Geçtiğimiz gün, bir TV kanalında Anadolu'nun bir ilçesini tanıtan programa takıldım. Tertemiz sokaklar, yemyeşil caddeler ve gürültüsüz bir hayat. Atlayıp bir koşu gezesim geldi.
Aslında birçok il ve ilçeden fazlalıklarımız var.
Haksız mıyım?