Eylül Notları
Kızıldan sarıya dönüşen yapraklar, çoğalan rüzgarlar, sonbahar yağmurlarıyla çürüyüp toprağa karışmaya çalışan yapraklar… Park ve bahçelerde,...
Kızıldan sarıya dönüşen yapraklar, çoğalan rüzgarlar, sonbahar yağmurlarıyla çürüyüp toprağa karışmaya çalışan yapraklar…
Park ve bahçelerde, bağlarda yeşeren çimenler. Yaprak altlarından sarı sarı baş gösteren güz çiçekleri.
Şairlere en bol ilham veren, hüzün terazisinin kefelerini alabildiğince dolduran ay.
Eylül…
Adına yazılmış çokça şiire rastlamak mümkün, öykü ve romana da.
Eylül, sararmış romantik atmosferiyle hüznü çağırsa da pek çok genç ve çocuk için yeni bir başlangıçtır. Eylül ayının üçüncü haftasında çalan ilk zil, pek çok kişi için hoş bir telaşın, tatlı bir koşuşturmanın adıdır.
Kitap, kırtasiye, defter, çanta, önlük, ayakkabı… İhtiyaç listesi uzar gider.
İstenir ki yeni bir başlangıçta her şey yepyeni olsun, tertemiz, pırıl pırıl başlansın ki ardınca gelen her gün aynı güzellikte devam etsin.
Ne hoş, ne güzel bir yaklaşımdır bu.
Her şeyin bedeli vardır denir ya. Bunca masraf da yorar çoğu aileyi. Artan taksitler, elden alınan borçlar enerji bırakmaz çoğunda. İstenir ki verilen bunca emekten sonra her şey yolunda gitsin, herhangi bir sorun, pürüz çıkmasın.
'Çocuk ödevlerini vaktinde yapsın,
Sabahları okula geç kalmasın,
Arkadaşlarına uylamasın,
İyi notlar alsın,
Sınavları kazansın '
Oysa yaşam, bir sorunlar yumağıdır. Kimi az anlar, sorun çıkarır. Kimi çok anlar, sorun çıkarır. Kimi az gezer, kimi çok. Kimi anlamazdan gelir, kimi görmezden gelir yaşamın gerçeklerini. Başlangıçta umulan güzelliklerin her biri, bir soruna dönüşüvermiştir.
Çocuklarımıza öğretmemiz gereken en temel şeylerden biri 'sorunları çözme becerisidir'. Çocuk ya da genç, bu beceriyi edinmiş ise daha kolay çizer kendi yolunu. Kendini tanımakta, kendini gerçekleştirmekte sıkıntı çekmez.
Okulların açılmasıyla birlikte esnaftan öğretmene, trafikteki sürücüden yolda yürüyene kadar herkesin bir parça daha sorumluluğu artıyor.
Sürücüler, özellikle okul yakınlarında daha dikkatli olmalı. Çocukların ve gençlerin yaşamlarını tehlikeye atacak hatalardan kaçınmalıdırlar.
Sokakta satılan yiyecekler, daha özenli ve dikkatli denetlenmeli, çocuk ve gençlerin sağlığının korunmasının onları hasta olduktan sonra iyileştirmekten daha az külfetli olduğu unutulmamalıdır.
Uygun çalışma koşulları oluşturmak ve zaman zaman çocuklara ödev ve görevlerinde yardımcı olmak, anne babaların ortak görevi olsa gerek.
Çocuklarımızın kitap okumasını istiyor, ödevlerini zamanında yapmasını, başarılı bir öğrenci olmasını bekliyorsanız mutlaka anne ve babaların da kitap ve gazete okumaları gerekir.
Unutulmamalıdır ki alışkanlıklarımızın pek çoğunu edinmemizin yolu görmekten geçer. Söylenenlerin pek çoğu, bir kulağımızdan girip öteki kulağımızdan çıkarken gördüklerimiz bir alışkanlık olarak yerini alır.
Sevgiyle ve tebessümle anımsayacağımız anılar biriktirebilelim.
Sevgi, dostluk ve umutla.