Erkeklere Açık Mektup!-3

Dünden kalanla devam edelim 'Güçlenen ve güçlendikçe özelleşen kadın, sizin çabuk vazgeçmenize sekte vurdu. Kadın, kendini...

Dünden kalanla devam edelim;

'Güçlenen ve güçlendikçe özelleşen kadın, sizin çabuk vazgeçmenize sekte vurdu. Kadın, kendini keşfetti' demiştik.

Psikiyatrik tedavi görmek üzere hastaneye yatan erkekler, kadınların yaklaşık iki misli. (e normal o kadar psikopatlılığa)

14-15 yaşlarındaki kızların %53'ü, erkeklerinse %27'si kitaplarla ilgileniyor.

Erkeklerde intihar girişimi, kadınlarınkinde üç kat daha fazla başarıya ulaşıyor. (ne istediklerini biliyorlar!)

Kız öğrencilerden çok daha ılımlı, bir dersten başarısız oldukları zaman nerede hata yaptıklarını görmek için kendilerin sorguluyorlar. Halbuki erkeklerin bu durumda tavrı, çalışmaktan tamamen vazgeçmek oluyor. (eskiden beri zor vazgeçiyoruz)

Öteden beri sigara içen erkekler, sigara içen kadınlardan daha çok, (Erkeklerin %42'sine karşılık kadınların %30'u). Ama sigara tiryakiliği günümüzde yavaş yavaş 'dişi' bir özellik kazanmaya başladı. Sigara içen erkek sayısı düşerken (-%2) kadınlarda %20'lik bir artış görülüyor. (ömrümüzü yemeyi keşfettiniz diyelim mi)

Erkek bebeklerin ilk aylarda kız bebeklerden daha çok uykuya ihtiyacı oluyor. Ama altı aydan sonra işler tersine dönüyor ve hayatın geri kalan kısmında kadınlar, erkeklerden ortalama günde bir saat daha fazla uykuya ihtiyaç duyuyorlar. Yani sabah keyifleriniz sizin en doğal hakkınız, huzur içinde uyuyabilirsiniz. (bak bunu kullanın beyler)

Dilbilimci Deborah Tannen'e göre bir kadın konuşurken 'evet' derse bunun tek anlamı, karşısındakini dinlemekte olduğu. Halbuki erkekler aynı sözcüğü, söyleneni onaylamak amacıyla kullanıyorlar. ( Hımmmm nüans mühim)

Kısmi felç geçirdikten sonra konuşma güçlüğü çeken kadınların sayısı, erkeklerden çok daha az. Bu, daha önce sözünü ettiğimiz beynin iki yarısı arasındaki sıkı iletişimin yarattığı avantajlardan biri. Beyinlerin felçten etkilenmemiş yarısıyla kolayca konuşmayı öğreniyorlar. Halbuki erkeklerde konuşma yetisi, tamamen beynin sol yarısını ilgilendiriyor. (felçli halimiz bile size yetiyormuş, vah halinize beyler )

AIDS'e yakalananlardan altısı erkek, biri ise kadın (yoruma açık, siz kendinizi biliyorsunuz!)

İki cinsten maviyle kırmızı arasında bir seçim yapmalarını isteyen anketin sonucu; Erkeklerin tamamına yakını kırmızıyı sevdiği için ona oy vermiş. Kadınların çoğu ise maviye oy vermiş. (aha ben de sadece Konyalılar kırmızıyı seviyor biliyordum)

Kadınların %59'u, erkeklerin de %41'i aynada uzun uzun kendilerine bakmayı seviyorlar. Ama içeride gördükleri, birbirinden hayli farklı. Amerika'da yapılan bir ankete göre, erkeklerin %68'i kendilerini çıplak olarak beğeniyor, kadınlarda bu oran sadece %22. Erkek egosunu yıkmak güç! (yazık bunlara yaa )

Kızların okul hayatı, erkeklerinkinden daha başarılı geçiyor. Psikolog Bianca Zazzo'ya göre bunun nedeni, kolay konsantre olmaları. Ayrıca erkekler, akıllarına ilk geleni uygularken kızlar, adım atmadan önce düşünüyor. Sonuç: Sene kaybetmeden liseye geçen her 100 her erkeğe karşı 126 kız öğrenci var. Gel gelelim, üniversitelerin seçkin bölümlerinde kızlar azınlıkta. Sizce de ilginç değil mi? (erkekler ballı, ne diyelim)

Kemik erimesine yakalananların %90'ı kadın. Bu da normal çünkü hastalık, östrojen hormonuyla doğrudan ilgili.

Erkekler kadınlardan agresif oluyorlar, hem de iki yaşından itibaren. Anlaşılan bu da testosteronla ilgili!

Kadınların %62'si, erkeklerin ise %42'si uyku sorunu çekiyor. Ayrıca kadınlar, daha fazla uyku hapı kullanıyor (%23'e karşı %41). (Hele mutsuzsa, şeytan görsün yüzünü diye uyuyor kadın, n'apsın )

Seksologlara göre, iki cinsin cinsel sorunlardan anladıkları tamamen farklı. Erkek, kendi vücudunu bir makine gibi görüyor ve özellikle bir parçası komutlara uymadığı zaman seksologa başvurup tamir edilmesini istiyor. Kadın için ise sorun daha çok 'çift'i ilgilendiriyor; o genellikle partnerinin kendisinden beklentilerini anlayıp buna uygun davranmaya çalışıyor. (ah canım bacım!)

Kadınların fiziksel olarak erkeklerden daha güçsüz olduğu doğru olsa da -ki bu bazı sportif faaliyetlerde onlar için dezavantaj oluyor- dayanıklılık, azim gerektiren alanlarda da onlar önde.

Kadınlarda damar sertliğine daha fazla rastlanıyor. Bu, kan damarlarını yumuşak tutan ve karaciğeri kolesterol birikiminden kurtaran östrojen hormonunun sağladığı bir avantaj. Bu, aynı zamanda neden erkeklerin iki kez daha fazla kalp krizi geçirdiğini de açıklıyor.

Kadınlar, acıya karşı erkeklerden daha duyarlı ama daha uzun süre dayanabiliyor acıya.

Kadınlar daha uzun yaşıyor, Kadınların ortalama ömrü 80.6 yıl; erkekler için bu süre 72.3 yıl. Ve ara gittikçe açılıyor. (şükür, huzurlu zamanımız da olacakmış )

'Karşı cinste sizi en çok çeken nedir?' sorusuna kadınların %45'i 'gözler' diye yanıt vermiş (erkeklerde bu oran %19). Erkeklerin %31'i için ise en önemli kriter göğüsler.

Sosyal bir ortamda kadınlar tarafından ortaya atılan sohbet konuları, gerek sayısı gerekse alanları bakımından çok daha çeşitli. Kısacası kadınlar, sohbette çok daha yaratıcılar. Halbuki erkekler, sohbetlerde üç konuyla sınırlılar: İş, politika ve spor.

On boşanma vakasından yedisinde talep kadından geliyor.

Kadınlar, duygularla aklı birbirine karıştırıyorlar. Bunun sorumlusu, iki yarısında da heyecanlara yer veren beyinleri. Halbuki erkeklerde duygular, yalnızca beynin sağ tarafına bağlı. Dille ilgili bölüm ise sol tarafta. İşte erkeklerin, duygularını bir türlü dile getirememelerinin açıklaması. (aha yine kurtardınız he )

Kadınlar, konuşmalarında daha sık 'ben' diyorlar. Erkeklerin tercihi ise daha çok 'gizli özne' den yana.

Mahkumların onda dokuzu erkektir. Kekemelerin çoğu (beşte dördü) erkektir.

Amerikalı dilbilimci Deborah Tannen'in gözlemlerine göre, konuşmaları kadınlar başlatıp sürdürüyorlar ama kontrol yine erkeklerin elinde. Onaylayan sesler çıkararak ilgilendiklerini belirtebildikleri gibi tam tersine sessiz kalarak da kadının konuyu değiştirmesini sağlayabiliyor.

Kadınlar, daha çok gülümsüyor ve konuşurken karşılarındakinin gözünün içine bakıyorlar. Erkekler ise genellikle bakışlarını kaçırıyorlar.

Hangi trafik sigorta şirketine sorarsanız sorun yanıt aynı olacaktır. Kadınlar, direksiyon başında erkeklere göre çok daha tehlikesiz. Şoförlerin %30'unu oluşturuyorlar ama kazaların yalnızca %14'üne neden oluyorlar. (boşuna km'de 20'yle gitmiyoruz )

Yaklaşık üç gündür bir seriye devam ettik. Hem biraz gülelim hem de alttan alttan tüyolar vermek istedim. Bütün bunların hepsini unutun. Yapacağınız tek şey; 'Kadınınızı SEVİN ve baktınız ki çok konuşuyor SARILIN.' İnanın bu, her şeyi çözecektir.

Yarın görüşmek üzere. Sevgiyle ve şansla kalınız inşallah.

Bakmadan Geçme