Eğitim-Sen'den velilere çağrı

Liselere geçiş sisteminin değiştirilmesinden sonra sınavla girilecek okulların isimleri, geçtiğimiz gün Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yayınlandı. Ödemiş'te sadece Fen Lisesi ile İmam Hatip Lisesi'nin sınavla girilecek okullar arasında gösterilmesi, kimi çevrelerde hayal kırıklığına neden olurken Ödemiş ve çevre ilçelerin bağlı bulunduğu Eğitim -Sen İzmir 1 Nolu Şube Yönetimi, bir açıklama yaparak velilere birlikte hareket etme çağrısı yapıldı.

Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: 'Önümüzdeki yıl liseye gidecek öğrenciler için düzenlenen Ortaöğretime Geçiş Sınavı'na girecek olan öğrencilerin tercih edebilecekleri okulların listesi, İzmir'de öğretmenler, öğrenciler ve veliler arasında tam bir hayal kırıklığı yarattı. Aylardır çocuklarımızın ve öğrencilerimizin geleceğini geri alınamayacak şekilde olumsuz etkileyecek bir konuya dair TEOG sonrası getirilecek yeni sisteme karşı kamuoyunu bilgilendirme faaliyetleri yürütüyor ve mücadele ediyoruz. Ancak gerek yetkililerin gerekse Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz'ın yaptığı açıklamalardan yeni sistemde Bakanlığın ısrarcı olduğunu, uyarılarımızın ve itirazlarımızın gerektiği biçimde ele alınmadığını görüyoruz. Eğitim Sen olarak her fırsatta TEOG yerine getirilen sistemin üniversiteye giriş sınavı gibi olmadığını, dolayısıyla öğrencilerimizin ikinci bir şansının bulunmadığını, bu nedenle de öğrencilerimizin telafisinin mümkün olmayan bir sisteme mahkum edildiğini belirtiyoruz. Bu mahkumiyeti İzmir özelinde özetlemek gerekirse;

21 ilçede 62 ortaöğretim okulu sınavla öğrenci alacaktır. İzmir'de 27 meslek lisesinde 37 derslikte 1110 öğrenci, 7 fen lisesinde 24 derslikte 720 öğrenci, 3 sosyal bilimler lisesinde 9 derslikte 270 öğrenci, 15 Anadolu lisesinde 81 derslikte 2430 öğrenci, 10 imam hatip lisesinde 31 derslikte 930 öğrenci merkezi sınavla yerleştirilecektir. Geriye kalan öğrenciler ise 'Çember' sistemi içinde yerleştirileceklerdir.

Dokuz ilçemizde merkezi sınavla öğrenci alacak okul yoktur. Milli Eğitim Bakanlığı'na göre Balçova, Bayındır, Beydağ, Dikili, Foça, Karaburun, Kınık, Kiraz ve Seferihisar'da öğrencilerin seçebileceği okul yoktur. Bayraklı, Çeşme, Kemalpaşa, Narlıdere, Selçuk ilçelerinde sınavla öğrenci alan sadece mesleki ve teknik Anadolu lisesi bulunmaktadır. Bu ilçelerdeki %10 dilime giren öğrenciler, meslek liselerine gitmeye zorlanmaktadır.

Milli Eğitim Bakanlığı'na sesleniyoruz: Öğretmenler, öğrencilerimiz ve velilerimiz, topluma örtülmek istenen karanlık perdenin farkındadırlar. Öğrencilerimizin geleceklerinin karartılmasına izin vermeyeceğiz. Öğrencilerimiz, çocuklarımız çevreye saygılı, üretken, aydın ve ayakları bu topraklarda kafası evrensel bireyler olacaklardır. Şurası açıktır ki, Milli Eğitim Bakanlığı, parası olana özel okulları adres göstermektedir.  Yoksul aile çocuklarına ise bizzat bakanın yaptığı nitelikli okullar kavramı dışında kalan niteliksiz okullar düşmektedir.

MEB'in 'Nitelikli Lise' listesi iki temel veri sunuyor. Karma eğitim veren okulların oranı azalıyor. 'Nitelikli Lise' diye tanımladıkları okulların büyük bir kısmı üniversitelere öğrenci gönderme başarısı çok düşük olan imam hatip liselerinden oluşuyor. Toplumda algı bozukluğu yaratmak için çok temel ve başarı oranı yüksek Anadolu liseleri liste dışına itiliyor.

MEB'in ortaöğretime geçiş sistemini yeniden yapılandırmasındaki temel amaç, resmi istatistiklerle de kanıtlanmış olan ve öğrencilerin tercih etmek istemediği, imam hatip ve meslek liselerine öğrencilerin gitmek zorunda bırakılmasıdır. Haliyle velilere bu sistemden çıkış yolu olarak da özel liseler işaret edilmekte ve bu nedenle de özel liselere erken tercih imkanı tanınmaktadır.

Yeni sistemin özellikle büyük şehirlerde ve içerisinde lise bulunmayan ilçelerde neden olacağı sorunların boyutları dahi tahmin edilememektedir. Bakanlığın bu soruna bulduğu tek çözüm, il ve ilçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve okulun bağlı olduğu Genel Müdürlük tarafından yerleştirmenin yapılmasıdır. Yani, öğrencinin ve velinin iradesi, eninde sonunda Bakanlığın vereceği kararlara teslim edilmektedir.

Biz, eğitim emekçileri ve veliler olarak çocuklarımızın ve öğrencilerimizin geri dönülemeyecek bir yola sokulmasını kabul etmiyoruz. Her çocuğun, hükümetin siyasi arzularının ötesinde bir önemi, değeri olduğunu düşünüyoruz. Öğrencilerimizin ve çocuklarımızın hayatlarını böylesine olumsuz etkileyecek bir sisteme karşı çıkıyoruz. Bu kapsamda MEB'in ilgili yönetmelik ve yönergesine karşı 12.04.2018 tarihinde ayrı ayrı yargıya başvuruyoruz. Bugüne kadar yürüttüğümüz çalışmaların ötesine geçerek konunun sadece 8. sınıf öğrenci velilerinin değil, tüm toplumun sorunu olduğunu daha güçlü örgütleyebilmek için eylem ve etkinlikler düzenleyeceğimizi ifade ediyoruz.

Yeni sınav sisteminin yıkıcı sonuçlarından çocuklarımızı, öğrencilerimizi kurtarabilmek için bu sistemin bu yıl uygulanmamasını talep ediyor, Bakanlığı eğitim emekçilerinin, velilerin ve öğrencilerin sesine kulak vermeye davet ediyoruz. Birlikte başarabiliriz…'

Haber: Onur Karagöz