EĞİTİM SEN, YARIYILI DEĞERLENDİRDİ

 &ldquoLAİK VE BİLİMSEL EĞİTİM MÜCADELEMİZ SÜRECEK&rdquo Kerem Karamanlıoğlu Eğitim Sen Ödemiş temsilciliği 2014-2015 eğitim öğretim yılının...

 'LAİK VE BİLİMSEL EĞİTİM MÜCADELEMİZ SÜRECEK'

Kerem Karamanlıoğlu

Eğitim Sen Ödemiş temsilciliği 2014-2015 eğitim öğretim yılının eğitim açısından kötü bir dönem olduğunu iddia etti. Hükümetin son dönemde yürürlüğe koyduğu eğitim politikalarını eleştiren sendika yürütme kurulu üyeleri 2014-2015 eğitim-öğretim yılının yandaş atamalar yılı olarak tarihe geçeceğini belirttiler.

'2014-2015 eğitim öğretim yılının ilk yarısının eğitimin acil çözüm bekleyen sorunlarının arttığı, kamu kaynaklarının özel okullara aktarıldığı, TOEG yerleştirmelerinin işkenceye dönüştüğü, eğitimde bilimden çok dini referanslara göre düzenlemelerin hayata geçirildiği' bir yıl olarak değerlendirileceğini ifade eden sendikacılar şunları dile getirdiler:

BASKICI VE DAYATMA

'Geçirdiğimiz dönem siyasi iktidarın eğitime ve topluma yönelik dayatmacı ve baskıcı uygulamalarının zirve yaptığı bir dönem olmuştur. Milli Eğitim Bakanlığı eğitim alanında attığı her adımda öğretmen, öğrenci ve velileri mağdur etmeyi sürdürmüş, paralı eğitim uygulamalarını arttırarak, toplum içindeki sınıfsal çelişkileri eğitim sistemi üzerinden daha da derinleştirmekten çekinmemiştir´´

'EĞİTİM TİCARİLEŞTİRİLİYOR'

'Siyasi iktidarın ve Milli Eğitim Bakanlığı´nın 12 yıldır öncelikli gündemleri arasında yer alan eğitimin ticarileştirilmesi ve eğitimi dini kurallara göre düzenleme adımları, 2014-2015 eğitim öğretim yılı birinci yarıyılına da damgasını vurmuştur. Devlet okulları sorunları ile baş başa bırakılırken, özel okullara yönelik doğrudan teşvik politikaları uygulamaları geçtiğimiz dönemde de hız kesmemiştir. AKP, kendi döneminde iki kat artan özel dershaneleri kapatıp özel okullara dönüştürmeye zorlarken, özel okula gidecek öğrencilerin okullarına öğrenci başına 2500 TL ile 5.500 TL arasında değişen ve toplamda 1 milyar TL´yi aşan miktarlarda kamu kaynağını aktarılmıştır. Kamu kaynaklarının özel okullara aktarılmasının somut bir sonucu olarak 2002´de sadece yüzde 1 olan özel okul oranı, 2014 itibariyle yüzde 5´i geçmiştir. Eğitimde 4+4+4 uygulaması sonrasında özel okul sayısı 10 kat, özel okula giden öğrenci sayısı ise 12 kat artmıştır.'

ÖĞRENCİLER VE VELİLER CEZALANDIRILMIŞTIR

'2014´te öğretmen ve derslik açıkları, atama bekleyen öğretmenler, laik-demokratik eğitim anlayışıyla temelden çelişen uygulamalar, kalabalık sınıflar, taşımalı eğitim, okulların altyapı eksiklikleri ve bütçe yetersizliği gibi acil çözüm bekleyen çok sayıda sorun yine çözümsüz bırakıldı. Okulların İmam Hatip´e dönüştürülmesinden istediği sonucu alamayan MEB, yeni bir hamle yaparak, itirazlara rağmen normal okullar içinde imam hatip sınıfları açtı, dini eğitim uygulamaları okul öncesine kreşlere kadar indirildi. Devlet okullarında çoğu taşeron şirket personeli binlerce yardımcı hizmetli çalıştırılırken, velilerden temizlik, spor vb. adlarla birçok kalemde para toplanıp eğitimin tüm yükü velilerin sırtına yüklenmiştir. Velilerin cebinden yaptığı eğitim harcamalarının 2014-2015 eğitim öğretim yılı itibariyle ortalama 4 bin TL´ye dayanmış olması dikkat çekicidir.'

YANDAŞ YÖNETİCİ; YANDAŞ ÖĞRETMEN

'Milli Eğitim Bakanlığı´nın piyasacı, bireyci, her adımda din ve inanç istismarına dayanan, dayatmacı politikalarının okullardaki en önemli uygulayıcıları olan yeni okul müdürleri, bir süredir tartışılan hükümet memurluğu uygulamasının en stratejik aktörleri olarak göreve başlamıştır. AKP il ve ilçe başkanları ile kurulduğu ilk günden bu yana iktidarın memur kolları gibi çalışan Eğitim Bir Sen´in ortak mesaisi ile yapılan değerlendirmeler sonucunda Türkiye´deki her 10 müdürden 8 tanesi artık Eğitim Bir Sen üyesi olmuş, müdür yardımcıları da benzer bir mantık üzerinden görevlendirilmeye başlanmıştır.'

ATAMALAR VE YARDIMCI HİZMETLİ

'Eğitim sisteminin yıllardır çözüm bekleyen sorunlarından birisi de sayıları 300 bini bulan ataması yapılmayan öğretmenler sorunudur. Bugün bakanlığın yaptığı açıklamalara göre 120 binin üzerinde öğretmen ihtiyacı bulunmaktadır. MEB bu atamaları gerçekleştirmek yerine ucuz, esnek ve güvencesiz ücretli öğretmen formülüyle bu ihtiyacı gidermeye çalışmaktadır. Bugün MEB bünyesinde 60 bine yakın ücretli öğretmen ayda 800 ila 1000 TL arasında bir ücretle güvencesiz olarak istihdam edilmektedir. Ataması yapılmayan öğretmenler sorunu en kısa sürede çözülmeli, ataması yapılmayan bütün öğretmenlerin atamaları somut bir plan dahilinde yapılmalıdır.'

Bakmadan Geçme