Eğitim anadan, temizlik evden -1-

Yazılarımı yazarken kullandığım terimlerin anlamlarını internet ortamındaki sözlüklerden kontrol ederek aktarırım. Siyaset sözlükleri, kimi zaman anlaması...

Yazılarımı yazarken kullandığım terimlerin anlamlarını internet ortamındaki sözlüklerden kontrol ederek aktarırım. Siyaset sözlükleri, kimi zaman anlaması güç açıklamalarla doludur. Dilim döndüğünce onları da günümüz konuşma diline aktarmaya çalışırım.

Benim için kelimelerin anlamı ve kökeni de önemlidir.

**

Türkiye, çağdaş uygarlık düzeyine Cumhuriyet'in ilan edildiği 1923'te birdenbire geçmemiştir. Cumhuriyet yönetimi, büyük uğraşlar vermiştir. Bugünden geriye baktığımızda bu uğurda olumsuz davranışların sergilendiğini de söyleyebiliriz. Örneğin, fes ve şapka kavgası…

Fes, aslında Osmanlı'ya II. Mahmut döneminde girmiştir. İlk zamanlar malum çevreler, fesi gavur başlığı olarak gösterip direnseler de Cumhuriyet döneminde de şapka aynı muameleyi görmüştür.

**

Feodalizm, Ortaçağ'da ortaya çıkan ve özellikle Batı Avrupa'da uygulanan ekonomik, siyasal ve sosyal sisteme verilen isimdir. Derebeylik Düzeni olarak da bilinir.

Bizdeki yakın dönem karşılığı, Ağalık Düzeni'dir. Batı'da Senyör ya da Lord olarak adlandırılan toprak sahibi bir derebeyin topraklarında serf adı verilen köylüleri çalıştırıp üründen onlara ufak bir pay verdikten sonra geri kalanı kendisine almasına dayalı bir ekonomik sistemdir.

Bu sistem, Anadolu'da siz deyin 30'larda, ben diyeyim 50'lerde değişmeye başlamıştır.

Eski düzende baba ocağı vardır. Ailenin en büyüğü ne derse o! Baba ocağı, Türkiye'de 70'lerden itibaren dağılmaya başlamış, 'çekirdek aile' adını verdiğimiz ana-baba ve çocuklardan ibaret olan yeni bir aile düzeni ortaya çıkmaya başlamıştır.

Geçiş dönemi, sancılı olmuştur. Bugün yeni evlenen çiftler, genellikle baba evinden ayrılarak yeni bir evde yaşamaya başlarlar. Bundan çok değil, 50 yıl öncesine kadar yeni evli çiftler, damadın ailesinin yanında otururlardı. Anne, baba, kızlar, damatlar, oğullar, gelinler ve torunların aynı çatı altında yaşadığı böyle ailelere geniş aile deniyordu. Bu gelenek, tarıma dayalı geleneksel yapısını koruyan kırsal bölgelerde bugün de sürmektedir. Çağdaş toplum diyoruz ama bugün baba dışişleri bakanı, anne de içişleri bakanıdır. Bu, genel anlamda toplumsal kabul görmüş bir düzendir. Konuyu tartışmak, yazıyı uzatır gider.

Demek istediğim, evde sözü geçen kişi annedir. Çocukları şekillendiren kişi de annedir. Ben, çalışan annelerin iki çocuğa kadar ilk üç yıl ücretli izin alabilmeleri haklarının olmaları gerektiğine inanıyorum. Bu hakkı istiyorsa anne yerine baba da kullanabilir.

Çocuk, bir toplumun geleceğidir. Geleceğimizi sağlıklı şekillendiremezsek sonuçlarını da belirleyemeyiz.

Bugün eğitim sistemindeki sorunlarla ilgili genel olarak öğretmenler suçlansa da bir çocuk, temel eğitimini anneden alır. Küfür etmeme, yalan söylememe, çöpü sokağa atmama, yoldaki fidanı kırmama, kurallara uyma gibi temel bilgiler, aileden ve anneden öğrenilir.

Temiz bir toplum olduğumuzu söyleyemem. 'Temizlik imandan gelir', sıkça söylenen bir sözdür ama bence temizlik eğitimi esas olarak aileden gelir.

Ergenlik çağındaki çocuklarımızın birçoğunun özellikle cinsel içerikli cümlelerle birbirlerine hitap etmelerinin en temel nedeni, bu tür küfürlü cümlelerin ailelerde de rahatlıkla sarf ediliyor ve tepki görmüyor olmasındandır.

Lise düzeyine gelmiş bir ergen, elindeki çöpü gelişigüzel atıyor ve arkadaşına anası göndermeli cümleler sarf ediyorsa benim aklıma ilk olarak ailesi gelir.

Bugün, 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü… Anne-babalar, suçu lütfen kulak çekmeyen öğretmene atmayın. Çünkü çocuklarınız, özellikle okulda çok kıymetli…

Çekirdek aileler! Unutmayın ki ağaç yaş iken eğilir.

Devam edeceğim.

Bakmadan Geçme