Durum Tespiti! – 5
Sevgili dostlarım, gününüz aydın sağlığınız yerinde olsun inşallah. Dünden kalan yerden yazımıza devam edelim. Öncelikle gelinen...
Sevgili dostlarım, gününüz aydın sağlığınız yerinde olsun inşallah. Dünden kalan yerden yazımıza devam edelim.
Öncelikle gelinen noktada şunları bilmeye ihtiyacım var: Olumsuzluk hissettiğim noktada bilmem gereken durumları dün maddeler halinde sunmuştum. Şimdi onları birer birer açmaya çalışalım.
- Bu durum sadece bana has bir yaklaşım şekli mi?
Bunu analiz etmeye çalışmak çok mühim, eğer sadece bana uygulanan bir mobbing varsa bunu çözmek en birinci şarttır. Ve en önce gelen şey, medeni cesaret toplayıp kişi ile sorunun açık seçik çözülmeye çalışılmasıdır.
2. Başkaları da varsa onlarla nasıl bir araya gelebilirim?
Eğer haksız yere mobbing uygulanıyorsa ve üstelik bu sadece bana değil, en az benim uzmanlığımda birçok kişiye yapılıyorsa onlarla bir araya gelmenin yoluna bakmalıyım. Bu, büyük olasılıkla güveni gerektirir. Ve konuşulanın yarın bir gün haksızlıklarla seni zor duruma sokmaması gerekir. İyi analiz, doğru hamleler.
3.O başkaları, bu sıkıntıları üzerlerinden nasıl bertaraf edebiliyorlar?
Aynı sıkıntıları yaşadığım insanların güven telakkisi sonrası bu durumu nasıl bertaraf ettiklerini öğrenirim. Edebiliyorlarsa elbette! Ve toplu hareket edilmesini sağlamaya çalışırım (Genelde herkes 'Hadi aslansın, sen yaparsın' der ancak arkanı döndüğünde kimseyi bulamazsın. Buna da dikkat tabi ki. Kimsenin de dolduruşuna gelmemek gerekir.)
4. Onu tanımaya çalışmak ve anlamaya çalışmak, zaman kaybı mıdır? Bazılarına göre bu madde, koca bir zaman kaybı olabilir ancak benim şimdiye kadar yaptığım işler ve tecrübelerim şunu göstermiştir ki bu tarz sıkıntılara sebep olan kişileri anlamak, onların penceresinden bakmaya çalışmak ya da amaçlarını algılamaya çalışmak, bizim sonuca giden yolda en hızlı çözüm kaynağıdır. Nüans: Eğer işinizi seviyor ve 'hiç' yere kaybetmek istemiyorsanız.
Ben irdelerim, ilgilenirim hatta bu durumunu ona açıkça söylerim. Bundan sonraki adımlarında da onu izleyeceğimi bilecektir (!). Bu gibi durumlardan hep iyi sonuçlar almışımdır. Çünkü çoğunluk tarafından itici ve oyun oynayan ya da dayısı olduğu söylenen ya da bilinen kişiler, aslında hep yalnızdırlar. Ve kişilikleri oluşmamıştır. Dinlenilmeye, gerçekte dikkate alınmaya hepsinden öte kıymet verildiğini bilmeye ihtiyaçları vardır. Bu büyüklüğü göstermek zordur ama deneyin derim!
5.Gitmek mi yoksa kalıp savaşmak mı?
En akıllıca olanı iyice tartmam gerektiğini bilirim. Bana soracak olursanız hangisini yapmak size huzur verecekse onu yapın derim. Gitmem, başkalarını olumsuz manada etkilemeyecekse ve huzursuzluk varsa çekip gitmek en doğrusu. Kalıp savaşmak; ne için / kimin için bunların cevabı çok önemli işte. Eğer bana / bize yapılanlar başka insanları olumsuz yönden etkileyecekse kalmak ve topluca hareket etmek (yüreği yetenlerle (!)) en doğrusu olmalı.
Ve fakat asıl olan şu; bana / bize bu mobbingi ya da bu haksız tavırları yapan kişi, hiçbir şekilde benim / bizim bilgi dağarcığımızın, tecrübelerimizin, uzmanlığımızın yakınından dahi geçemiyor ve başkasının maşası konumundaysa ben gemileri yakar, bunu da ortaya çıkarırım. Çünkü benim gibilerin yokluğu, o kurum ya da işletmede ya da buradan hizmet alanlarda büyük sıkıntılara sebep olacaksa bana bilgisizce sıkıntı yaratanın dayılarına rağmen izin vermem!
Buradaki amacı belirlemeniz lazım; A) Onu bitirmek mi? B) İşime bir şekilde devam etme mi? C) Çekip gideceksem de yakıp yıkarak gitmek mi? İşte bunları da yarın tamamlayalım. Ve asıl konumuzun lokasyonunu verelim derim.
TEK ADAM kültürünün küçük işletmelerde ya da kurumlarda dahi nasıl erozyonlara neden olduğunu daha iyi anlayacağız. Bizden ve gerçek örneklerle!
Yarın görüşmek üzere. Huzur ve şansla kalınız inşallah.
Sevgiler…