Dünden kalan başlık Kadın Nedir?
Kadına dair bir sürü yazı, makale, şiir okumuş ve de görmüşsünüzdür. Bana soracak olursanız aslında her...
Kadına dair bir sürü yazı, makale, şiir okumuş ve de görmüşsünüzdür. Bana soracak olursanız; aslında her şeyi ortada olan kadını, anlamıyoruz diye ortak akıl geliştirmeye çalışmak, erkeklerin hatta hatta kadınların kadınlara yaptığı ötekileştirmeden başka bir şey değildir.
Kadın; en başta saf ve içi açılmayan hatta maharetleri görülmeyen bir kardelen çiçeği gibidir. O sadece inanır ve severse, her şeye karşı gelip o uğurda mücadele eder. Evet, aynı zamanda bir matruşka gibidir de. Her içini açtığında, her sayfasını ayrı ayrı okuyabildiğinde cevherleri görebilmen sadece senin maharetindir. Gözünde sorun etmeden sadece anlamaya çalışman yeterlidir. Ve aslında kadın öyle bir dünyadır ki; onu anlamayı beceremediğini görmesi bile onun sana bu uğurda yardımcı olması için yeterlidir. Yeter ki sen doğru ol ve hesapsızca sev.
Kadın nedir? Dedik yazımızın başlığında; kadın mücadelenin adıdır; sen pes edersin, vazgeçersin, erkek gururu dersin, ama senin mutsuzluğunun yanında onun gururunun esamesi bile okunmadan 'o' senin adına da mücadele edendir.
Kadın şefkatin adıdır; Her ne olursa olsun, batsan da çıksan da, düşsen de kalksan da hep yanındakinin adıdır kadın. Bazen annedir sana, bazen kadının, bazen de dostundur. O an neye ihtiyacın varsa, o sıfatla şikyet etmeden durandır.
Kadın sevdanın adıdır; sevmeyi becerebildiği kadar sevilmeye de aç olabileceği unutulandır.
Kadın hissetmenin adıdır; sen saçına değsen onun tüm bedeni algılar sevdayı. Gözlerin değse diye etrafında dört döner. Şikayet etmez tek bir kelam, eminse sevdiğinin ruhundan.
Kadın anadır, sarandır, susandır, içine atandır, duyarlarsa ne derlere takılandır. Ve bunun için hayatını heba edendir.
Kadın; bereketin, yoktan var edenin, üç lira ile zengin sofraları hazırlayandır. Hele hele sadece ev sınırları içinde ise, yorulmayan, hatta insan olduğu sıkça unutulan 'sen akşama kadar yatıyorsun' diye emeği zayi edilendir.
Kadın; inanıp sevse ruhu yaralanan, sevdikten sonra inanmaya çalışsa yine ruhu ve bu sefer bedeni de helak olandır.
Kadın, sevse çile, sevmese ızdırap, hizmet etse değersiz, etmese ukala, her şeyine rağmen yanında dursa aciz, durmasa çıkarcı, kadınlık yapsa şiddet yapmasa başkalarıyla anacak kadar değersizleştirilendir.
Ve bütün bunlara rağmen, ayakta durmaya çalışan, vazgeçmeyen, defalarca küllerinden doğan, tanrının özene bezene yarattığı ruhtur. Ne çirkini ne güzeli içindeki cevheri görmeye çalışan da ayrı bir 'özel' dir.
Oysa kadın ilk size geldiğinde, istediği sadece sıcak bir ev, güvendiği bir güç ve riyasız bir yaşantıdır. Hani diyorsunuz ya, tanımamışım diye, önce kendimize bakmalıyız bence; neyi eksik yapıyoruz, neler yapıyoruz ki, partnerimiz aynalama yöntemi ile bize yansıma yapıyor ve üstelik biz bu durumdan hiç de hoşnut olmuyoruz.
İşte kadını tanıyamadığınız an bu anlara tekabül ediyordur. Bir çocuk gibi düşünün kadını, sığınacağı bir kucak, okşanacağı bir el ve ruhunu seveceği bir adam istiyor hayatında. Körü körüne inanır kadın. Darbe yese de defalarca yine inanır, şiddet görse de yine inanır. Çünkü inanmak ve de artık yorulduğu hayatta bir liman ister.
Ne verirseniz onu almaya başladığınız an, kadının artık en çok yorulduğu zamandır. Hani eskiden böyle değildi dediğiniz zamanlar var ya ha işte o vakitler kadının artık, her şeyden vazgeçtiği ve az da olsa pamuk ipliği misali kopmamak adına sana ders vermeye çalıştığı zamanlardır. Ya anlar tekrar kucaklar ya da anlamaz sabun misali seni en kötü zamanların da bile sabırla bağrına basanı kaybedersin.
Dedim ya kadın çocuk gibidir. Nasıl çocuklar ailenin içinde karakterleri ahlakları oluşuyorsa, kadını da değiştiren sizden gördükleridir. Yalanı da, arkadan iş çevirmeyi de idare etmeyi de sizden öğrenir. Ya yanınızda durur, ya da sizden öğrendiği her kötü davranışı size yaşatmaya çalışır. Çünkü canı yanar. Ama doğru ama yanlış yapar çoğu bunu.
E kadın neymiş? Her biriniz aynaya baktığınızda görmek istediğinizin dişi halidir. Hani umumi tuvaletlerde yazar ya, nasıl bulmak istiyorsan öyle bırak diye. Kadın da böyledir işte; nasıl birini istiyorsan, hayatındakine de öyle davranmalısın. Anlayacağın o matruşkanın içinden çıkan her bir karakter senin eserindir. Kadın öyle bir güçtür ki, o her birbiri içinden çıkan matruşkalara sen bile şaşarsın. Bunu asla unutma (istisnalar hariç)
Dedikten sonra, Tanrı, yüreğinin ve beyninin harmanını dilinden dökülen insanlarla karşılaştırsın inşallah diye bugünü de sonlandıralım.
Sevgiler