Dona karşı MUM
Tarım üretimi ile yakından ilgilenenler hatırlayacaktır, bu yıl 25 Mart ve 10 Nisan tarihlerinde iki kez...
Tarım üretimi ile yakından ilgilenenler hatırlayacaktır, bu yıl 25 Mart ve 10 Nisan tarihlerinde iki kez don olayı yaşandı. Dolayısıyla hazırlıksız yakalanan çiftçiler, ürünü tarlada bırakmak zorunda kaldılar. Özellikle Kaymakçı bölgesinde ekimi yoğun olarak yapılan bakla ve bezelye ile erik ağaçları, dondan önemli ölçüde etkilendiler. Öte yandan patates üreticileri de dondan önemli ölçüde etkilendi.
Çağımız, teknoloji ve bilim çağı. Bilim ve teknoloji, hava olayları ile ilgili günlerce önceden bilgilendirme yapıp çiftçilere önlem almaları konusunda uyarılarda bulunuyorlar. Meteoroloji, artık saati saatine tahmin yapıyor ve bu tahminler büyük ölçüde tutuyor.
Peki çiftçiler, bütün uyarılara karşın neden önlem almıyorlar? Bölgemizdeki önlem, bitki köklerine su bırakılması ya da üstünün elyafla örtülmesi şeklinde yapılıyor.
Aslında çiftçiler, gelen tehlikenin farkına varıyorlar ama kimi 'Allah'tan gelen' gözü ile bakıyor, kimi de önlem almak ek maliyet getirdiği için yatırım yapamıyor.
Bir de zamanlama sorunu var. Üreticiler, tarlalarını yılda üç ürün almaya dönük planladıkları için don tehlikesini değil, daha çok ekim yapmayı düşünüyorlar.
Örneğin bakla, bezelye ve süt otu, yılın ilk ürünü olarak tarlalara ekiliyor. Bu ürünü kaldırıp hemen ardından mısır ve salatalık ekimi planlanıyor. Ondan sonra da yine ikinci ekim silajlık mısır veya patates…
Neden böyle yapmak 'zorunda' kalıyor? Çünkü iki ekimden istediği geliri elde edemeyecek!
Küçük üretici, kendi tarlasında kendi hizmetçisi. Ürettiğinden ancak kendi emeği de dahil işçi ücretini çıkarabiliyor…
Ama yine de bilinci üretim yapmak gerekiyor.
Geçtiğimiz gün okuduğum bir haberi sizinle de paylaşmak istiyorum.
Fransız bağcıları, don riski nedeniyle bağlarda mum ve saman yakmışlar. 8 Nisan tarihli haberde Fransız üzüm yetiştiricileri ile şarap üreticilerinin gece -5 dereceye kadar düşen aşırı soğuklar nedeniyle oluşan don riski karşısında üzüm asmalarını saman, mum ve sıcak hava üfleyicileriyle ısıtma operasyonu yapmışlar.
'Fransa'nın Bordeaux kenti çevresinde bulunan bağların don riskiyle karşı karşıya kalması nedeniyle üzüm yetiştiricileri ile şarap üreticileri, ilginç bir yönteme başvurdu. Mevsim normallerin üzerinde seyreden hava sıcaklığının bir anda düşmesi sonucu baş gösteren don tehlikesi karşısında harekete geçen şarap üreticileri; bağlarda üzüm asmalarının yanında saman yaktı, asmaların altına mumlar ile sıcak hava üfleyicileri yerleştirdi. Geçtiğimiz salı gecesi hava sıcaklığının -5 dereceye kadar düşmesi nedeniyle asmaların donmasına engellemek isteyen şarap üreticileri, tüm imkanları seferber etti.
En son 2017 yılında yaşanan aşırı soğuklar yüzünden çok sayıdaki bağda üzüm asmaları donmuş, o yılki hasat oldukça kalitesiz üzümlerden oluşmuştu. Acı tecrübe karşısında erken harekete geçen üzüm yetiştiricileri ile şarap üreticilerinin soğuk tehlikesi geçene kadar bağlardaki ısıtma işlemine devam edecekleri öğrenildi.'
Haberle ilgili fotoğrafları da gördüm. Mumlar, bizim bildiğimiz küçük mumlardan değildi. Özel üretim idi.
Geleneksel üretim tarzı, bilim ve teknoloji ile birleştirilemezse ne yazık ki emeğimizin karşılığını alamayız.