DAVUTOĞLU SARAY İÇİN KILIÇDAROĞLU HALK İÇİN ÇALIŞIR
KILIÇDAROĞLU, ÖDEMİŞ VE TİRE&rsquoDE HALKA SESLENDİ: Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı ve İzmir Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu,...
KILIÇDAROĞLU, ÖDEMİŞ VE TİRE'DE HALKA SESLENDİ:
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı ve İzmir Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu, 1 Kasım erken genel seçimine saatler kala çıktığı İzmir turunda Ödemiş ve Tire'de vatandaşlara seslendi. Tire'de Türkiye'nin tarımda yaşadığı gerilemeye vurgu yapan Kılıçdaroğlu, Ödemiş'te 'Davutoğlu saray için çalışır, Kılıçdaroğlu halk için çalışır' diyerek vatandaşlardan destek istedi.
TİRE'DE İTFAİYE MEYDANI
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun dünkü İzmir turunda ilk durağı Tire oldu. İtfaiye meydanında kendisini dinlemeye gelen vatandaşlara seslenen Kılıçdaroğlu, huzur ve refah için CHP'ye oy istedi. Konuşmasında Türkiye'deki tarım ürünleri ihracat rakamlarına değinen Kılıçdaroğlu, 'Buralarda pamuk, tütün vardı. Ne oldu? Hepsi gitti. Hollanda, Konya'dan küçük. Yılda 130 milyar dolarlık tarım ürünü ihraç ediyor. Devasa Türkiye'de ihraç edilen tarım ürünü 12 milyar dolar. Neden?
Toprağımız mı eksik? Güneşimiz mi eksik? Suyumuz mu eksik? İnsanımız mı eksik? Neyimiz eksik? Namuslu siyaset eksik. Sizden isteğim; artık bu milletin kaderini milletin kendisi belirleyecek. Sandığa gideceksiniz. Oy kullanacaksınız. Eski anlayışlarımızı bir tarafa bırakmak zorundayız. Huzur ve refahı isteyenler çoğunlukta ama farklı partilerin içine girmişiz. Bu seçimde gelin oyunuzu CHP'ye verin' ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu, Tire'de Başbakan Kemal sloganları karşısında, 'Slogan fena değil ama bunu nasıl gerçekleştireceğiz? Sandığa gidip, oyumuzu kullanacağız, CHP'ye oyumuzu vereceğiz ama yanınızda CHP'ye oy vermemiş bir vatandaşımızı ikna edeceksiniz. 'Türkiye bir ateş çemberinden geçiyor. 13 yılda ülkeyi bu hale getirdiler. Bu ülkede huzur istiyorsan ´gel beraber sandığa gidelim' deyin' şeklinde konuştu. Kılıçdaroğlu, Tire'deki mitingin ardından esnafla sohbet etti, vatandaşlarla özçekim yaptı.
ÖDEMİŞ'TE HÜKÜMET MEYDANI
Ödemiş'te Hükümet Meydanı'nı dolduran vatandaşlara CHP'nin projelerini anlatan ve ülke gündemini değerlendiren Kılıçdaroğlu, yetkiyi saraydan değil halktan istediğini vurguladı.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, CHP İzmir İl Başkanı Bedri Serter, CHP'nin İzmir Milletvekilleri ve adayları ile çevre ilçelerin belediye başkanları, ilçe başkanlarının katılım gösterdiği mitingde Kılıçdaroğlu, 'Buraya klasik bir propaganda yapmaya gelmedim, buraya bütün vatandaşlarımı düşünmeye davet etmeye geldim' diye konuştu.
Türkiye'nin Cumhuriyet tarihinin en derin krizlerinden birini yaşadığını söyleyen Kılıçdaroğlu, 'Türkiye'yi kimin yönettiği belli değil. Anayasası askıda, gazeteler, TV'ler üzerinde büyük baskılar var. TV ekranları karartılıyor, gazeteciler ölümle tehdit ediliyor, vatandaşın haber alma hakkı kısıtlanıyor. Bu süreç bize yakışan bir süreç değil. Gazi Mustafa Kemal ve arkadaşları bu ülkeye bağımsızlığı getirirken aynı zamanda özgürlüğü, insan haklarını, kadın erkek eşitliğini getirdiler. Gazi Mustafa Kemal şunu söyledi: 'Cumhuriyet bilhassa kimsesizlerin kimsesidir'. Yani 'Güçlü bir sosyal devlet kurulmak zorundadır' dedi. Bu devlet herkesin sahibi olmak zorundadır. Ama şu anda Türkiye bir ateş çemberinden geçiyor. 'İhracatımız düştü' diyorlar, komşu mu bıraktın sen? 'Turist gelmiyor' diyorlar, niye gelsin? 'İstikrarın kaynağı' diyorlardı, bir partinin kendisi sorunsa o partinin bu memlekete faydası olmaz. Bir kişi kendi iradesini saraya ipotek etmişse o kişiden fayda gelmez' dedi.
'7 MİLYON EVDE 22 MİLYON FAKİR VAR'
Konuşması sık sık 'Başbakan Kemal' sloganlarıyla kesilen Kılıçdaroğlu, '1 Kasım'da bize bir görev düşüyor. Çocuklarımız için ülkemiz için. 13 yılda ne hale geldik, birbirimize selam veremiyoruz. Kavgadan bıktık, eğer bir ülkede çocuklar babalarını değil de babalar çocuklarını toprağa verirse o ülkede sorun var demektir. Gencecik fidan gibi çocuklarını babalar toprağa veriyor. Acı, kan gözyaşı bu memleketin kaderi değil. İşçisiyle, çiftçisiyle, köylüsüyle, emeklisiyle memuruyla yeter dememiz lazım. Türkiye bunu hak etmiyor. Yazık günah bu memlekete. Ayrışmayacağız, bölünmeyeceğiz. Bir arada olacağız güçlü olacağız. Birilerinin ihtirasları yüzünden kavga ediyoruz. Bu ülkede 22 milyon fakir var. 7 milyon evde 22 milyon fakir var. aylık gelirleri 300 lira ve daha altında. O evlerdeki çocuklar bizim çocuklarımız değil mi? Onlar sahip çıkmadılar, sizden yetki istiyorum. Ben yetkiyi saraylardan istemem ben yetkiyi halktan istiyorum.
'BU ÜLKE SAMAN İTHAL EDECEK ÜLKE MİYDİ?'
Ödemiş'e bakın bereketli ovaları var. Çiftçi şu soruyu kendine sormalı; 'Neden dünyanın en pahalı mazotunu bana satıyorlar?' Petrol olmayan diğer ülkeler de var neden en pahalı mazotu size satıyorlar. Bana yetki verirseniz çiftçiye mazotu 1 lira 80 kuruştan vereceğim. Çiftçi üretmezse bizim karnımız doymaz. Tarım her yerde stratejik sektördür. Sandığa giderken şunu Allah'a aşkına düşünün; bu ülke saman ithal edecek ülke miydi? Bu ülke canlı hayvan, et ithal edecek ülke miydi? Biz bir ara Ortadaoğu'yu besliyorduk' dedi.
'SANDIĞA GİDERKEN ELİNİZİ VİCDANINIZA KOYUN'
Her dört üniversite mezunundan birinin işsiz olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu şöyle devam etti: 'Türkiye iyi, Türkiye iyi diyorlar neresi iyi Allah aşkına? Her dört üniversite mezunundan biri işsiz. 8 milyon işsizimiz var. Az önce Tire'de bir kadın yakama yapıştı; 'İki çocuğum var işsiz. Askerden geldiler iş bulamadılar ne yapacağım ben?' diyor. Eğer bir evde bir işsiz varsa o evde huzur olmaz. Bu seçimler diğer seçimlere benzemiyor. Bu seçimler Türkiye'nin kaderini belirleyecek olan seçimler. Herkesle kavga eden bir hükümet olur mu? Vatandaşı hor gören bir siyasi anlayış olur mu?
Bir evde bir çocuk yatağa aç girerse o annenin dramını kim çözecek, kim derman olacak? 13 yıldır olmadılar, ben söz veriyorum hiçbir ailenin geliri 750 liranın altında olmayacak. Hiçbir çocuk bu güzel topraklarda yatağa aç girmeyecek. Benim saray merakım yok, ben sizler gibi birisiyim. Saray merakım yok, köşeyi dönme merakım yok, Allah'a şükür kul hakkı yeme gibi bir geleneğim de yok. Ben bu ülkenin insanlarını düşünüyorum. Kendi çocukları iş buldu sanıyorlar ki; herkesin çocuğu iş buldu. Sandığa giderken elinizi vicdanınıza koyun'
'SİYASİ PARTİLER DEVLET OLMAZ, DEVLETİ YÖNETİR'
Cumhuriyet tarihinde bu kadar kolay kandırılan bir yönetim görülmediğini belirten Kılıçdaroğlu, 'Bizi kandırdılar diyorlar. Gittiler çözüm süreci diye bir süreç getirdiler. 50 sefer söyledik yanlış yapıyorsunuz diye. 'Sen bilmezsin, biz yapacağız' dediler. 'Terörü bitireceğiz' dediler kredi açıyoruz kardeşim. 7 Haziran'dan sonra terör azdı, neden? Dönüp dediler ki; 'PKK bizi kandırdı'. Sen çocuk musun kardeşim? Sen devlet yönetiyorsun. Öbür taraftan çıktı; 'Paralel bizi kandırdı' öbür taraftan yine 'Esad bizi kandırdı'. Herkes seni kandırıyorsa bu ülkeyi nasıl yöneteceksin? Böyle bir yönetim cumhuriyet tarihinde olmamıştır. Oy verdiniz eyvallah, hiçbir vatandaşımı niye şu partiye oy verdiniz diye suçlama getirmedim. Demokraside her kesim oyunu kullanır. Ama siyasi partiler devlet olmak için değil devleti yönetmek için gelirler. Devletle siyasetin farkı var' şeklinde konuştu.
'İNSANCA, HAKÇA BİR DÜZEN'
Okullarda tam gün eğitim ve ücretsiz öğle yemeği sözünü Hükümet Meydanı'nda da yineleyen Kılıçdaroğlu, emeklilere yılda iki maaş ikramiye verilmesi ve asgari ücretin 1500 lira olması için halktan yetki istediklerini kaydetti.
Kılıçdaroğlu şunları söyledi: 'Annelere bir sözüm var; çocuklarınızı tam gün okula göndereceksiniz. Sabah gidecek, akşam evine gelecek. Beslenme çantası da olmayacak. Öğretmenleriyle beraber öğle yemeğini hiçbir bedel ödemeden yiyecek. Öğretmeni bu toplumun lideri ve önderi yapacağım. Öğretmeni baş tacı yapmayan bir toplum gelişemez. Şunu unutmayın Davutoğlu saray için çalışır. Çalışıyor da zaten. Ama Kılıçdaroğlu halk için &cced