ÇÖZÜM SATIŞ DEĞİL, ÜRETİM OLMALI GÜLEÇ: 'BU KARARDAN VAZGEÇİN, GELİN BİRLİKTE ÇÖZELİM'
Ödemiş Belediyesi'nin Ekim ayı meclis toplantısında, 8. maddede yer alan taşınmazların satışına ilişkin gündem maddesi görüşülmeden önce, ilk tepki Demokrat Parti'den geldi.
Yerel seçimlerde Demokrat Parti'den Ödemiş Belediye Başkan Adayı olan, Demokrat Parti Genel Merkez Medya ve İletişimden Sorumlu Başkan Yardımcısı ve Küçük Menderes Havzası Sorumlusu Dilek Acar GÜLEÇ, satış kararına sert tepki göstererek,
'Bu karardan vazgeçin, gelin birlikte çözelim' çağrısında bulundu.
'MESELE ŞAHIS DEĞİL, ÖDEMİŞ'TİR'
Kıymetli Ödemişliler,
Bugün üzülerek söylüyorum ki Ödemiş Belediyesi'nin borç yükü artık herkesin bildiği bir gerçek haline geldi.
Biz bu konuda her zaman iyi bir planlama, iyi bir çalışma olduğunda mevcut belediye yönetiminin yanında olduk.
Çünkü mesele şahıs değil, Ödemiş'tir.
2024 seçimlerinde yola çıktığımızda belediyemizin borç içinde olduğunu ve bu borcun ilerleyen süreçte daha da artacağını biliyorduk.
Bu yüzden o günlerde Ödemiş için vizyoner bir planlama yapmıştık.
Çünkü günü kurtarmak değil, geleceği planlamak gerekiyordu.
'BORÇLAR 1 MİLYAR LİRAYI AŞTI, SATIŞ GEÇİCİ BİR ÇÖZÜMDÜR'
Bugün geldiğimiz noktada belediyemizin yaklaşık 1 milyar lira borcu olduğu biliniyor.
SGK ve alacaklı firmalar tarafından haciz işlemleri başlatıldığı da hepimizin malumu.
Belediye ise bu çıkmazdan kurtulmak için satış yapma kararı aldı.
Mecliste gündeme gelen satışlar arasında;
Gölcük Oteli, Migros'un, Saray Düğün Salonu'nun ve Ziraat Bankası'nın bulunduğu alan, ayrıca Birgi'de ve Çobanlar'da bazı taşınmazlar var.
Evet, borçların kapanmasını hepimiz isteriz.
Belediyemiz nefes alsın isteriz.
Ama satış yaparak borç kapanmaz.
Bu, geçici bir çözümdür.
Günü kurtarır ama geleceği kaybettirir.
'BU ALANLAR ÖDEMİŞ'İN ORTAK DEĞERLERİDİR'
Bugün satışa çıkarılmak istenen, Ödemiş'in en merkezi yerinde yer alan arsa ve binalar, Rahmetli Başkan Hüseyin Son zamanında Ödemiş'in kültür merkezi olarak projelendirilmişti.
2004–2009 yılları arasında AK Partili Başkan Mahmut Badem tarafından o dönem 'yap–işlet–devret' modeliyle dönemin iş insanına verilerek, çok parası olana biraz daha para kazandırma yoluna gidildi.
Halbuki Ödemiş Belediyesi o dönemde bunu kendi imknlarıyla yapabilecek güçteydi.
Geçtiğimiz dönem sözleşme sona erdi ve Migros'un, Saray Düğün Salonu'nun, Ziraat Bankası'nın bulunduğu bu alan yeniden belediyeye geçti.
Seçimden hemen sonra bu alan hakkında dedikodular çıkarıldı.
Bu söylentiler aslında bir kamuoyu yoklamasıydı, halkın tepkisi ölçülmek istendi.
Ve şimdi, görüyoruz ki bu alan gerçekten satışa çıkarıldı.
Ben hem şahsım hem de bana güvenen 20 bin yurttaşımızın oy hakkı ve çocuklarımızın geleceği adına bu satışların karşısındayım.
Bu yerlerin kimin alacağı değil, satılıp satılmaması önemlidir.
Çünkü bu alanlar sadece birer taşınmaz değil, Ödemiş'in ortak değerleridir.
'HALKIN MALI BORÇ UĞRUNA ELDEN ÇIKARILAMAZ'
AK Partili Mahmut Badem ve CHP'li Mehmet Eriş dönemlerinde bir gazeteci olarak gazetemin sayfalarında bu satışlara karşı çıktım, kamuoyunu bilgilendirdim.
Bugün ise hem bir gazeteci hem de bir siyasetçi olarak aynı noktadayım:
Halkın malı borç uğruna elden çıkarılamaz.
Gölcük Oteli meselesinde de tavrımız netti.
O otel, baştan sona yanlış bir projedir.
Bu yanlışı yapanların da, o süreçte susanların da bu hatanın bedelini ödemesi gerekir.
Proje yok, plan yok, sadece günü kurtarma çabası var.
'KALICI ÇÖZÜMLER ÜRETMEK ZORUNDAYIZ'
Oysa kalıcı çözümler bulunmalı.
Belediye, üretimi destekleyen, geliri artıran, sürdürülebilir projeler üretmeli.
Özellikle merkezde bulunan alanda, satış yerine ortak ve sürdürülebilir inşaat projeleri geliştirilebilir.
Kültür, ticaret, sosyal yaşam ve istihdamı bir araya getiren bu tür projelerle hem belediye gelir elde eder hem de alan Ödemiş halkına kalır.
Bununla ilgili 2009–2014 yılları arasında belediye başkanı CHP'li Bekir Keskin tarafından bu alan için bir proje yarışması yapılmıştı.
Eğer sonraki dönemlerde, 2014'ten sonra yeniden başkanlık yapan Mahmut Badem, ardından Mehmet Eriş ve bugün de Mustafa Turan, Bekir Keskin'in başlattığı projeleri devam ettirmiş olsalardı, bugün Ödemiş bu alanlardan kazanç elde ediyor olurdu.
'ÖNCELİĞİM ÖDEMİŞ, DERDİM PARTİ DEĞİL MEMLEKET'
Mahmut Badem'i anlıyorum, o CHP'ye olan düşmanlığından dolayı projeleri devam ettirmedi.
Ama Mehmet Eriş de CHP'liydi, Mustafa Turan da CHP'li.
Bu haberin altına 'hükümet de satıyor, onlara neden karşı çıkmıyorsun' diyerek konuyu saptırmaya çalışanlar olacaktır.
Ama ben Ödemişliyim.
Önceliğim, yaşadığım şehir.
Çünkü önce yaşadığımız şehri doğru bir şekilde düzeltelim ki, iyilik, doğruluk ve adalet buradan tüm ülkeye yayılsın.
Benim derdim parti değil, memleket.
Çünkü şehirlerine sahip çıkanlar, ülkelerini de ayağa kaldırırlar.
'BİZ ÜZERİMİZE DÜŞENİ YAPMAYA HAZIRIZ'
Belediyenin gelir kaynağını yükseltmek, ticaretle uğraşan esnaf ve sanayiciye destek olmak amacıyla hazırladığımız projeler hlihazırda duruyor.
Bu konuda desteğe de hazırız.
Yapılacak olan projelerle hem belediyenin borçları kapanır, hem de sürdürülebilirlik sağlanır.
Böylece hiçbir yeri satmak zorunda kalmayız.
Gelin bu yanlıştan dönelim.
Devlet alacaklarıyla ilgili gerekli görüşmeleri yapalım.
Mevcut diğer alacaklarla ilgili de aynı şekilde oturalım, konuşalım, çözüm üretelim.
Çünkü bu satılacak olan yerlerin ne kadar değere satılacağı da, nasıl kullanılacağı da belli değil.
Akıbeti belirsiz bir satıştan Ödemiş kazançlı çıkamaz.
Bir kez satıldı mı, geri dönüşü yok!
'SATIŞ ÇÖZÜM DEĞİLDİR, GELECEĞİ SATMAKTIR'
Biz bu konuda üzerimize düşeni yapmaya projelerimiz ve kişisel ilişkilerimiz ile Ödemiş adına iş birliği içerisinde olmaya hazırız.
Satış çözüm değildir, geleceği satmaktır.
Biz Ödemiş'in geleceğine ipotek konulmasına izin vermeyeceğiz.
Bu şehrin malı, halkın malıdır.
Ve halkın malı satılamaz!
Bu satışlara karar alan, buna el kaldıran meclis üyeleri de bu vebalin altındadır.