'CAN GÜVENLİĞİM YOK!'

Bayındır'da geçtiğimiz Cuma günü çiftliği kurşunlanan Necati Güçtekin isimli vatandaş can güvenliğinin olmadığını belirterek olayın aydınlatılmasını istedi. Güçtekin, kendisinden haraç almak için böyle bir saldırı düzenlendiğini öne sürdü.

Bayındır ilçe merkezinin güneyinde Çayiçi Mevkii'nde Cuma sabahı meydana gelen olayda Güçtekin ailesinin geçimi sağladığı çiftlik iddiaya göre pompalı tüfekle kurşunlandı. Çiftlikteki prefabrik evin duvarlarını ve park halindeki kamyoneti delik deşik eden mermiler şans eseri o an evde olan Günay Güçtekin (52) ve üç torununa isabet etmedi. Ölen ya da yaralananın olmadığı olay sonrası evin duvarlarında, demir kapısında ve kamyonetteki kurşun delikleri olayın dehşetini gözler önüne serdi.

Gözdağı vermek istediklerini iddia etti

Olayın aydınlatılması için soruşturma sürerken çiftçilikle geçimini sağlayan Necati Güçtekin, önceki hafta Pazar günü de park halindeki kamyonetinin lastiklerinin kesildiğini belirterek yaşananların kendisine gözdağı verme amacı taşıdığını iddia etti. Evin duvarlarını delip geçen kurşunların şans eseri eşine ve torunlarına isabet etmediğini anlatan Güçtekin, zanlıların bir an evvel yakalanmasını istedi ve can güvenliklerinin olmadığını dile getirdi.

'Önce aracımın tekerleklerini kesmişler'

İlk saldırının önceki hafta Pazar günü evinin önüne park ettiği kamyonetin lastiklerinin kesilmesiyle meydana geldiğini ifade eden Necati Güçtekin, 'İlçe merkezindeki evimizin önündeki aracımızın lastiklerini Pazar günü kesmişler. Ben pazartesi sabahı 08.30'da işe gitmek için arabama bindiğimde fark ettim. Arka tekerlekler kesilmiş. Emniyet güçlerimizi aradım. Tekerlek kesilmiş. Kooperatifin kameralarından araştırma yaptığımızda lastiği bıçakla kesmiş gördük. Daha da fazla zarar vermek istemiş düğün arabası geldiğinden daha fazla lastik kesememiş. Emniyet kamera görüntülerini aldı. Gereken neyse yapılacağını söyledi. Ben de ifademi verip bıraktım geldim.

'10 santim üstünden geçmiş'

Günler geçti, Perşembe gecesi işyerim olan bu çiftlikte kaldım. Sabah kalktım, tuvalete gittiğimde silah seslerini duydum. 5 el silah sesi. Hemen koştuk geldik. Eşim ağlıyor torunlarım ağlıyor. Aslında onlar mermilerin isabet edebileceği durumdaymış. Ama Allah'ın esirgemesi; hanımımın Cuma günü için dua okuduğu esnada saldırı olmuş. Çok şükür onlara bir şey olmamış, Allah korumuş. İçeride torunlarım uyuyormuş dört parmak yani 10 santim üstlerinden geçmiş mermiler. Ölümden dönmüşler. Bu şahısların yakalanmasını istiyorum' dedi.

'Can güvenliği istiyorum'

Olayla ilgili gözaltına alınan iki kişinin kontrol şartıyla serbest bırakıldığını öne süren Güçtekin, 'Ben saldırıyı yapanları biliyorum. Güvenlik güçlerimize de anlattım. Sağda solda oğlanlarını vuracağım diyormuş. Arabalarına evlerine attım öldüremedim ama şimdi oğullarını öldüreceğim diye konuşuyormuş. Ben bu duyumları karakola bildirdim. Cuma gününden beri arıyorlardı, Pazar günü iki kişi gözaltına alınmış. Alınan iki genç var. Bunlara azmettirenleri yakalasınlar. Öğrendim ki; bunlar adli kontrol şartıyla salınmışlar. Bu nasıl iş, neyin kontrolü? Benim can güvenliğimi kim koruyacak? Adalet istiyorum, adaletten can güvenliğimizi korumasını istiyorum' dedi.

'Kimsenin huzuru kalmadı'

Kendisinde çok para olduğunu düşünerek para istendiğini iddia eden Güçtekin, 'Geçmişte müteahhit idim. Hayvancılık yapıyorum diye çok para olduğunu umarak benden 150 bin lira para istemişler. Tabii ki ben veremem. Tabii ki itiraz ettim, sonra da bu olaylar başımıza geldi. Şimdi soruyorum size, benim burası iş saham. Ben burada çalışmazsam ne yerim? Devlet bana para verir mi git Bayındır'da dur diye, vermez. Burada olmak zorundayım. Peki benim can güvenliğimi kim sağlayacak? Bir gece yine gelirlerse ne yapacağız? Sağda solda konuşuyorlarmış zaten. Bir gün yine gelip saldırırlarsa çoluk çocuğumuzdan olacağız. Çoluk çocuğumuzu yitirdikten sonra bu dünyada yaşamak neye yarar? Huzura kavuşmak istiyoruz. Evde kimsenin huzuru kalmadı' dedi.

'Yanımdan mermi vızıltısı geçti'

Dehşet anlarını anlatan Necati Güçtekin'in eşi Günay Güçtekin, 'Cuma sabahı sela okunurken dua ediyordum. Birden bir şangırtı koptu. Ellerim açık bakakaldım, ne olduğunu bilemedim. Arabaya baktım şangırtı, yanımdan mermi vızıltısı geçti. Aklım başıma geldiğinde hemen toruna baktım, vurulmuş mu diye. Sonra hemen elinden tutup yola fırladım. Bu iki şahsı gördüm. Elinde pompalı tüfekle gördüm. Hemen içeri girdim. İki tane torunum yatıyor içeri girdim baktım. Çekyatın hemen üstünde kurşun delikleri. Hiçbirine de isabet etmedi belki de dualarımız korudu. Ama ben bunu yapanların cezasını bulmasını, adaletin tecelli etmesini istiyorum' dedi.

Başar Uçar