'Bu model sürmeli hatta yurda yayılmalıdır'
İğdeli Tarımsal Kalkınma Kooperatifi'nin başkanı Süleyman Top, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin yerelde kalkınma esasına dayalı 'İzmir Modeli'nin...
İğdeli Tarımsal Kalkınma Kooperatifi'nin başkanı Süleyman Top, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin yerelde kalkınma esasına dayalı 'İzmir Modeli'nin tüm yurda yayılması gerektiğini belirtti. Top, 'Aziz Kocaoğlu'nun İzmir'de yaktığı ateş sönmemeli, tüm yurda yayılmalı' dedi.
Kiraz'daki 2500 ortağı ile bölgenin en büyük tarımsal kalkınma kooperatiflerinden biri olan İğdeli Tarımsal Kalkınma Kooperatifi'nde Başkan Süleyman Top, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin bugüne dek bölgedeki kooperatiflere sözleşmeli üretim ile sağladığı destek ve aday olmayacağını açıklayan Başkan Aziz Kocaoğlu sonrası dönemle ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu.
'Bir taşla üç kuş vurdu'
'Aziz Kocaoğlu, yerelde kalkınma modeliyle adını buradaki dağlara yazdı' diyen Başkan Süleyman Top, 'Başkanımız yerelde kalkınma amaçlı sözleşmeli üretim modeliyle tabiri caizse bir taşla üç kuş vurdu. Hibe de verebilirdi kooperatiflere ama bunu yapmadı. Sözleşmeli üretimle açık arazileri bile yeşillendirdi, üretimi teşvik etti, canlandırdı. Kooperatif üyelerini üretime teşvik ederken kooperatiflere üye olmayan vatandaşımızı da arısıyla, kovanıyla, koyunuyla kuzusuyla evinde mutlu etti. Bir bakıma erozyonu önledi. Yani şehirlere erozyonu önledi. Bu modelle kooperatiflere üye olmuş örgütlü üretici kazanırken insanımız üretebildiği için köyünde kaldı, şehirlere temiz ve sağlıklı ürün akarken insan akışının ve yığılmaların önü kesildi. Şehre göç azaldı. Ben bunun canlı şahidiyim.
Bugün Konya Büyükşehir Belediyesi gelip bu modeli soruyor. Bu modelle ne yapılabilir ona bakıyor. Onlar 'Biz de kooperatifler kurdurup bu model geliştirelim' diyor. Tabi İzmir'de kurulmuş mevcut kooperatifler var ayakta olan. Sayın Kocaoğlu sayesinde bu kooperatifler hız kazandı, büyüdü' diye konuştu.
'Büyük bir aileyiz'
İğdeli Tarımsal Kalkınma Kooperatifi'nin İzmir Büyükşehir Belediyesi ile önemli işlere imza attığını hatırlatan Top, 'Bugün 5 aracımız her gün İzmir'e ürün götürüyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi ile sağlanan tanınırlık yeni alanlar da açabiliyor. Bizim ortak sayımız 2500; aileleriyle birlikte düşündüğümüzde 15-20 bin kişilik bir aileyiz. Birçoğu dar gelirli, birkaç ineği olan üreticimizin sütü yerelde kalkınma ile değerini buluyor. Bölgede bu açıdan en çok üye bizdedir. Hizmet çapımız 50 kilometre. Yani Nazilli hududuna yakın Umurlu'daki 65'e yakın üreticimizin 900 litre sütünü de alıyoruz. Gübresinden, yemine, çayından şekerine, tüpünden ununa kadar pek çok noktada üreticimize avantajlı fiyat sunuyoruz. 98 lira olan yemi 88 liradan verdik. Tüm bu sinerji yerelde kalkınmaya olan inançla yakalanıyor.
'Kocaoğlu tıpkı bir doktor gibi'
Sayın Aziz Kocaoğlu'nun ve ekibinin sahip olduğu vizyon bölge adına çok önemli. Kocaoğlu geldi, gördü, adım adım dolaştı, durum tespitini yaptı. Tıpkı bir doktor gibi teşhisi koyup tedaviyi uygulamaya başladı. Bugün İğdeli'nin peynirine, Kırköy'ün mantarına, Bademli'nin fidanına varana kadar pek çok alanda üretim kesintisiz hale geldiyse bu modelin tüm yurda yayılması da artık kaçınılmazdır. Bu model bu ülke insanı için gereklidir. Bu modelde yürekse yürek, hesapsa hesap, vizyonsa vizyon, kalkınmaysa kalkınma; hepsi var. Bu model Ankara'dan bakıldığında da görülebilir anlaşılabilir diye düşünüyorum.
'Bu ateş sönmemeli'
Yerelde kalkınma modeliyle örnek olan Kocaoğlu tüm bunları yaparken ağzından bir gün bile siyaset çıkmadı. Gösteriş derdi olmadı. Hiçbir yerde parti konuşmadı. Bu nedenle bu bölgede hangi köye giderseniz gidin bu halk Kocaoğlu'nun yanındadır' dedi.
Kocaoğlu sonrası döneme dair de değerlendirmeler yapan Top, 'Yerelde kalkınma ateşi bir kez İzmir'den yanmıştır. Kim olursa olsun bu ateş sönmemelidir. Hatta bu ateş tüm yurda yayılmalıdır' ifadelerine yer verdi.
İzmir Modeli nedir
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun ismiyle özdeşleştirilen İzmir Modeli, kent yaşamına yönelik trafikten çevreye, sanattan kültüre, doğal yaşamdan altyapıya, kentsel dönüşümden yerelde kalkınmaya pek çok alanı kapsayan çalışma ve projelerden oluşuyor.
Kooperatifleri ve yereli ilgilendiren aşaması ise Büyükşehir Belediyesi'nin kırsaldan kooperatifler gibi örgütlü yapılar üzerinden sözleşmeli alım yaparak üreticiye doğrudan kazanç sağlamanın yolunu açması. İzmir modeli içinde 'yerelde kalkınma, çevre ve altyapı' başlığında yer alan modelin sözleşmeli üretimin yanı sıra tarımla uğraşan çiftçinin yaşamını kolaylaştırıcı üretim yolları, fidan dağıtımı, küçükbaş hayvan dağıtımı ile üretim yapanların yaşamına doğrudan yansıyan çözüm yollarını kapsıyor.
Fidandan gıdaya, gıdadan küçükbaş hayvana
İzmir Büyükşehir Belediyesi, kendi bünyesinde oluşturduğu Tarımsal Hizmetler Daire Başkanlığı yapılanması ile Bütünşehir Yasası sonrası sorumluluk sahasına giren tüm köy ve mahallelerdeki üreticilerden fidan talepleri topluyor, rakamlar oluşturuyor ve bu alımları il bünyesinde üretim yapan kooperatif ve birliklerden karşılıyor. Bunları yine bölgede üretim yapan çiftçilere dağıtıyor. Yine bünyesinde oluşturduğu meslek fabrikası yoluyla tarımsal hayata katkı vermek amacıyla özellikle çiftçilere yönelik eğitim faaliyetleri gerçekleştiriyor. Belediye bünyesindeki tüm tesislere ve sosyal yardım merkezlerine gıda alımını yine kooperatiflerden yapıyor. Kent içindeki her türden çevre düzenleme, peyzaj, park-bahçe ürünlerini yine kooperatiflerden karşılıyor. İzmir Modelinin bir uygulama ayağının bile yarattığı bu değişim özellikle kooperatif yapılanmasının aktif olduğu Küçük Menderes Havzasında üreticinin yaşamına doğrudan temas ederek havzanın toplumsal ve günlük yaşamında etkisini izlenir kılıyor.
Başar Uçar