Bir Yeşil Yaprak

'Omzuna dokundum. Bir yaprak gibi titriyordu' dedi Nazan Öğretmen. Nasıl titremesin ki… Dört beş aydan beri...

'Omzuna dokundum. Bir yaprak gibi titriyordu' dedi Nazan Öğretmen.

Nasıl titremesin ki…

Dört beş aydan beri hayal ettiği an gelmişti nihayet.

Daha bir gün önce bilgisayar ekranından kitabının kapağına bakarken, sayfaları arasında gezinirken gözleri ışıl ışıldı.

Üretmenin yaşama bir güzellik katmanın verdiği hazdan başka ne olabilirdi ki o gözlerdeki ışık.

'Ellerim titriyor. Konuşabilir miyim bilmiyorum' diyordu.

Zengin olup yoksullara verecekti sahip olduklarını.

Alican'dan söz ediyorum.

O hepimizin en güzel, en masum, en eşitlikçi ve en doğru yanı yaşamımızdaki.

Onun hayali gerçekleşti. Umarım yaşam ona daha çok daha güzel hayaller kurma ve gerçekleştirme şansını tanır.

*

İnsan fotoğraf albümünü önüne koyup ilk sayfayı araladığında anılardan bir nefes bulur karşısında. Arkadaşlarından, dostlarından ve ailesinden yaşanmışlıkların küçük izlerini. Ardından çevrilen sayfalar çoğaltır bu yaşanmışlıkları. Son sayfaya geldiğinde gördüğü şey şudur:

'Nereden nereye'

Zaman değiştirir insanı.

Farklılaştırır.

Çocukluk şirinliktir.

Gençlik güzellik.

Otuzundan sonra bir hüzün halkası oluşmaya başlar etrafımızda her gün biraz daha büyüyen.

Yaşanan pek çok güzellik, fotoğraflarda yer bulur da kendine hüzün aşk özlem sevgi dostluk barış gibi duygularımız şiirlerde şarkılarda resimler dem tutar.

Bir kalem, bir kağıt, bir fırça, bir keman, bir ney. Bunların dokunuşlarıyla oluşturduğumuz albümler de duygu ve düşün dünyamızın serüvenini anlatır.

Bu yüzden kıymetlidir yazmak.

Bu yüzden müzik kıymetlidir.

Tiyatro kıymetli.

Gazete, dergi bu yüzden kıymetlidir. Kitap bu yüzden.

'Omzuna dokundum. Bir yaprak gibi titriyordu' dedi Nazan Öğretmen. Bir yaprak gibi titreyebilmek ürettiklerimizin güzelliğiyle yaşamın içinde.

Bir şiirle noktalayalım.

sesin şiire düşer

yeni filizlenmiş

bir yaprak gibi

titrer yüreğim

varlığına…

kaldırım taşları arasından

yükselir

küçük tepeler

kımıltısız

yarı aralık kapılardan

alil adımlar

taşar sokaklara

boş bir çuval gibi

yıkılır zaman

yokluğuna…

oysa her gün

sabahın şarkısını

yeniden yazar

kuşlar

bulutlar

eskimiş bir resmi

siler göklerden

an olur

yüzün çoğalır sözcüklerde

sesin şiire düşer

yüreğim kanar

dizelerde

aşk

kime yakışır

bir ağaca yakıştığınca

ağaç

nasıl çağıldar yapraklarıyla

nasıl

çiçeğe durur

nasıl meyveye…

say ki

asırlık bir zeytinsin

yüreğimde

yeni filizlenmiş

bir yaprak gibi

titrer yüreğim

varlığına…

08/06/2017

ödemiş

Sevgi, dostluk ve umutla.

Bakmadan Geçme