Bir bitmediniz
Çok yakın bir tarihte, memleketimizde mühim bir koltukta oturan biriyle aynı ortamı paylaşma imkanı yakaladım. Henüz...
Çok yakın bir tarihte, memleketimizde mühim bir koltukta oturan biriyle aynı ortamı paylaşma imkanı yakaladım.
Henüz tanıştığımız sıralarda amacımız hoş sohbet etmek iken konu nereden geldi bilmiyorum, geçtiğimiz günlerde katil Cemal Metin Avcı tarafından öldürülen Pınar'a geldi.
Kişi, 'Sizin göreviniz, haberi doğru yazmak. Mesela şu geçen Muğla'da yaşanan olayla alakalı hiçbir gazeteci, kızın ne olduğu hususunda bir şey yazmadı. Herkes öldürüldüğünü ve katili yazdı' dedi.
Tutamadım kendimi, 'Kızın ne olduğu, öldürülüp öldürülmeyeceğini mi belirliyor?' dedim. Göz göze geldik, tepkim hoşuna gitmemiş olacak cevap vermedi.
'Pınar şöyle imiş, Fatma böyle imiş, Ece şuymuş' seslerine kulağımızı tıkayalım, tıkayalım da bu koltukların tepesindeki insanların çıkardığı bu çirkin seslere kulağımızı tıkamak zorunda kalmak çok can yakıyor. Daha fazla söylenecek şey yok.
Kim hangi koltuğa oturursa otursun şunu kulağına küpe etmesini dilerim:
Ben de o kadınlardan biriyim.
Bir gün yakamızda kimin fotoğrafını taşıyarak kimi hangi çirkin sebepli cinayete kurban vermeyeceğimizi bilemediğimiz bu ülkede bu koltukların kadın düşmanlarına ayrılmasının sebebini anlamlandıramıyorum.
Basının sesini kısmak yerine biraz daha açabildiğimiz güzel günlere yaklaşırsak söz, en çok sizi yazacağım.
Çünkü siz, 'namus' kavramını iki bacak arası olarak tanımlıyorsunuz ve 'namussuz' atfettiğiniz kadınlara düşmanlık ederek yaşarken biz bu gökyüzünde rahat nefes alamıyoruz.
Bir bitmediniz, görüyorum ki bitmeyeceksiniz de.
Ama bir gün çirkin fikirlerinizi oturduğunuz deri kaplı koltuklardan söyleyemeyeceksiniz.
İşte o zaman, o zaman nefes aldığımı hissedeceğim.