Bence 'Sarılarak' Kazandı!
Sevgili dostlar, insan ruhuna iyi gelenlerden biri de sevdiği ve kıymet verdiği insanın ona dokunmasıdır. Dokunmak,...
Sevgili dostlar, insan ruhuna iyi gelenlerden biri de sevdiği ve kıymet verdiği insanın ona dokunmasıdır. Dokunmak, sadece fiili hareketi kapsamaz. Sözle, bakışla, bedenle de olduğunu biliriz. Ve üstelik de hele de karşınızdaki bunları nasıl kullanacağını biliyorsa vay halinize, siz yirmi beşe sıfır mağlupsunuz demektir. Teslim olun, rahat edin bence (!)
İşin latifesi bir yana, yukarıdakilerden en az birini hakkıyla yapmanız demek, hayatınızda size değen her canlıya güzel hisler vermeniz demektir. Hele de bunların ehliyleyseniz zaten, sizi kutlarım.
Her zamanki gibi kendimden örnekleyerek bu güzel ve hoş konuya açıklık getirmek isterim.
Ben, sevgili babam rahmetli olduktan sonra güzel sözlerin, geç kalınmışlığının acısını tekrar yaşamamak adına ne hissediyorsam söylerim (kadın ya da erkek çok net). Çünkü sevdiklerimin bir tarafına da bununla tutunmayı severim. Bir güzel söz, yaptığınız birçok yanlışı kapatmasa bile niyetinizin salih olduğunu gösterir. Ve kişiler, niyetleriyle kıymet görür. Çünkü zamanın ortaya çıkardığı en güzel şey niyetlerdir. Bunların üstü örtülemez. 'Gerçek' dediğimizdir bu!
Ve bakışlar; o söylenemeyen birçok şeyi söyleyebilen, bazen kelamları bile alt üst eden ve bazen de baksam yanarım deyip gözlerimizin değmesinden çekindiğimiz bakışlar! Ne zaman birine bakmak beni korkuttu ve onun bakışıyla elim ayağım birbirine girdi, işte anda da bakışların gücünü anladım. Göz rengi, yüz güzelliği değil bahsettiğim, o bakışın seni delip geçmesidir dokunduğu yer. O an beynine sinyal gider ve acaba tekrar baksam mı dersin. Oysa öğretilmişliklerin asla der. (Bahsettiğim dönem milattan önceki zamanlar (!))
Ve sen, bir bakışın seni yıllarca esir edeceğini, sana değemeden bile dokunduğunu anlayanlardansan, şimdilerde baktığınız yere zaten dikkat ediyorsunuzdur. Zira değmeyen kimseye ne bakmayı yeğlersiniz. Ne de bakılmasına razı gelirsiniz.
Anne olduktan sonra dokunmanın ne kadar kutsal ve değerli bir bedensel dil olduğunu öğrendim. Çünkü bildim ki sevginin ve şefkatin tek silahı buydu. İyi atış yaptığında tüm yüreği alt üst edebiliyorsun. Bu, aşk için de dostluk için de böyle. Ve üstelik 'bana güvenebilirsin' demenin de vücut elektriğini yansıtan çok net bir tavrıdır. Dokunmak!
İnsanın eline, koluna, saçına, yüzüne dokunmak belki çok şey ifade eder ama sarılmak tümüyle saran kişinin kendini ele verdiği tek gerçekliktir. Çünkü şefkatin, bağlılığın, sözün, o an o kişiye hissettiklerinin tümüyle ana fikri gibidir.
Aslında başlığa geçeceğim ama bunları yazarken de neleri kaybettiğimizi de ister istemez gözler önüne serdim. Zira bunların hepsini sahte duygulara ve sahteliği profesyonellik edinmiş insanlara yenik düşürdük.
Savunamadık ne güzel sözü, ne içten bakışı ne de samimi kolları. 'Sandık' yanıldık. 'Doğrusu'ndansa hep şüphe ettik. Yani zamanla bizim de gerçekliğimizi sahteliğe yedirdik.
Ve şimdilerde kim sahte sözlerle geliyor, kim sahte bakışlarla var olmaya çalışıyor ve kim gönüllerle birlikte güveni de yerle bir edercesine sarıyorsa bir diğerini zamanı geldiğinde niyetleriyle yüzleşmiştir/yüzleşecektir biline!
Bence 'başkasından değil, kendi niyetinden korkmalı her insan'
İnsanlığın yenildiği tükenmişlik, kolay harcanmışlık, sahtelik ve riya kol gezerken nefes aldığımız yerlerde birilerinin gerçek olduğunu hissetmek onun etrafını sit alanı misali çevirmek için haklı bir nedendir bence!
Ve üstelik ben, bunca Ödemişli içinden sadece birinin, 'sarılarak' sevgiden öte güven kazandığına defalarca tanık oldum. Ne söylediği, ne anlattığı, kime ne söz verdiğini geçiniz, kollarıyla o her sarılmanın içinde; şefkat, sevgi ve üstelik en önemlisi 'senin her söylediğine kıymet veriyorum' diyebiliyorsa o insan, bana göre dünyanın en değerli mücevherlerine sahip demektir. Kolları!
Bana göre 'farkı' yaratan, hayallerimize dokunmasından daha çok halkını saran şefkatli kollarıydı.
Çok teşekkürler kıymetli Belediye Başkanım Mehmet Eriş. Umarım! gördüğünüz o her insanı saran kollarınız ve eğilerek gözlerinin içine 'kıymetlisin' diyen bakışlarınız, GERÇEKTİR!
Ve umuyorum bu gerçeklik de onların haklarının sizin haklarınızın önüne geçeceğinin nişanesidir. Başta beni yanıltmayın lütfen!
Hafta başında görüşmek üzere. Sevgiyle ve şansla kalınız inşallah.