BAKANLIĞIN EYLEM PLANI ACI GERÇEKLERİ HATIRLATTI!
 Çevre ve Şehircilik Bakanlığı&rsquonın hazırladığı &ldquoKüçük Menderes Havzası Kirlilik Önleme Eylem Planı&rdquo bölgedeki su kirliliği açısından...
Plana göre İzmir'in Çiğli, Aliağa, Kemalpaşa, Bergama, Dikili, Kınık ve Menemen ilçeleri dışındaki diğer ilçelerini, Aydın'ın Kuşadası ilçesi ve Manisa'nın Turgutlu ve Salihli'ye bağlı bazı mahallelerini kapsayan Küçük Menderes Havzası'na deşarj edilen toplam atık su miktarı günlük yaklaşık 109 bin m³ iken havza içerisine deşarj edilen oluşan toplam atık su miktarının yaklaşık günlük 82.000 m³'lük bölümünün kentsel nitelikli olduğu tespit edildi. Bu miktarın yaklaşık 2.500 m³'ünün arıtılamadığı günlük 27.000 m³ endüstriyel nitelikli atık sunun ise23.000 m³'ünün arıtılmadığı ifade edildi.
Toplam fosfor (TP)yükünün %80'lik, kimyasal oksijen ihtiyacı (KOİ) yükünün %57'lik bölümünün kentsel kaynaklı kirlilik tarafından oluşturulduğu anlatılan planda Küçük Menderes nehrinin su kalitesi ile ilgili çarpıcı rakamlar dikkatleri çekiyor.
3. SINIF SU KALİTESİNDEN BİLE KAT BE KAT GERİDE!
175 kilometrelik Küçük Menderes nehri üzerinde Beydağ girişindeki köprü, Ödemiş-Tire yolu üzerindeki köprü, Belevi-Selçuk öncesi D550 İzmir-Aydın karayolu köprü altı ve Pamucak mevkiindeki ölçüm noktalarında yapılan ölçümlere göre Küçük Menderes nehrindeki kirlilik, KOİ bazında 3. sınıf kalite için belirlenen standartları bile dörde katladı. Can çekişen Küçük Menderes nehrinin toplam azot (TN) oranının 3. sınıf su kalitesine göre yaklaşık %1500, toplam fosfor oranının da %1422 daha fazla olduğu belirlendi. Torbalı'dan doğan Fetrek Çayı'nın da havzaya ciddi bir kirlilik yükü getirdiği vurgulandı.
YETERSİZ ALTYAPI, ENDÜSTRİYEL ATIKLAR…
'Küçük Menderes Havzası'nda endüstriyel gelişme, yoğun tarımsal faaliyetler ve artan nüfus
yüzey sularının kirlenmesine neden olarak su kalitesinin bozulmasına yol açmaktadır. Havzadaki başlıca baskıları endüstriyel faaliyetler (özellikle gıda sektörü), tarımsal faaliyetler, arıtılmayan kentsel atıksular ve mermer işleme tesisleri oluşturmaktadır' denilen planda Ödemiş'i de kapsayan Küçük Menderes Nehri Alt Havzası'ndaki ana kirlilik nedenleri de sıralandı.
Yetersiz kentsel atıksu altyapısı (Beydağ, Kiraz, Tire), endüstriyel atıksu deşarjları (Torbalı, Bayındır ve Tire'deki tekil endüstriler ve OSB'ler), katı atık düzensiz depolama sahaları ve tarım ve hayvancılık faaliyetleri Küçük Menderes Nehri alt havzasının ana kirlilik nedenleri oldu. Ödemiş'in gözbebeği Gölcük Gölü'ndeki kirliliğin tarımsal faaliyetler ve göldeki ötrofikasyon problemine bağlandığı planda Küçük Menderes havzasındaki su kirliliğinin kış döneminde zirve yaptığı ifade edildi. Kirlilikle ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın 304 tesisi denetlediği 15'ine para cezası kesildiği ve denetimlerin sürdüğü kaydedildi.
KISA VADELİ ÖNLEM: ARITMA TESİSİ
Küçük Menderes havzasında kirliliğin noktasal kontrolü amacıyla 2016-2017-2018 yıllarını çerçeve içine alan kısa vadede alınacak önlemler Tire atıksu altyapısının tamamlanması Kiraz Atıksu Arıtma Tesisi revizyonunun Selçuk Atıksu Arıtma Tesisinin tamamlanması şeklinde sıralanırken Ödemiş'te de çevre mahallerin kanalizasyon şebekesine bağlanmadığı için atık sularının arıtılamadığı aktarıldı. Bayındır'daki Hasköy Atıksu Arıtma Tesisinin tamamlanması da kısa vadeli önlemler arasında yer buldu.
2019-2020 yıllarını kapsayan orta vadeli önlemler arasında Beydağ Atıksu Arıtma Tesisinin tamamlanması ve havzada yer alan tüm yerleşimlerin kanalizasyon sistemlerinin bağlanma oranının %100'e tamamlanması ve ayrık sistem olarak yenilenmesi gösterilirken 2021-2023 dönemini kapsayan uzun vadede ise atı ksu arıtma tesislerinde oluşan arıtma çamurlarının nihai bertarafına ilişkin çözüm önerisi getirilmesi şeklinde yol haritası çizildi.
Endüstriye bağlı kirlilik için ise kısa vadede Pancar OSB atıksu arıtma tesisinin tamamlanması ve sanayi tesislerinin atıksu arıtma tesislerinin tamamlanması, orta vadede endüstriyel tesislerin deşarj standartlarının düzenlenmesi ile Ödemiş ve Torbalı'daki OSB'lere arıtma tesisi kurulması ön plana çıktı. Organize sanayi bölgelerinin atıksu yapısındaki değişikliklerin takip edilerek arıtma tesisi revizyon ihtiyaçlarının belirlenmesi de uzun vadeli önlemler olarak öngörüldü.
Katı atık yönetiminde İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yeni tesis kurulması çalışmalarına başlanılmasının gerektiği vurgulanırken tarım ve hayvancılık faaliyetlerinden kaynaklanan kirliliğe karşı alınacak önlemler de özetlendi. Gübre ve pestisit kullanımının kısıtlanması, sulamada tasarruf için etkin yöntemlerin belirlenmesi kısa ve orta vadeli çözümler olurken uzun vadede organik tarım ve iyi tarım uygulamalarına geçilmesi gerektiği belirtildi.
SU KALİTESİNDE 2. SINIFA YÜKSELMEK 2023'TE BİLE ZOR
Yıllardır artarak süren kirlilikle ilgili acı gerçeklerin bir kez daha vurgulandığı planda öngörülen önlemlerin maliyeti ise 165 milyon lira olarak tespit edildi. Kısa ve orta vadede Küçük Menderes Havzası'nda su kalitesinin 3. sınıfa kadar iyileştirilebileceği belirtilirken 'Eylem Planı'nda noktasal ve yayılı kaynaklı kirliliğe çözüm bulmak amacıyla belirtilen tüm önlemlerin titizlikle uygulamaya geçirilmesi durumunda dahi havzada 2. Sınıf su kalitesinin uzun vadede (2023 yılı sonuna kadar) yakalanamayacağı, doğadaki ekolojik iyileşme süreçlerinin zamana yayılması ve iklim değişikliğinin su kaynaklarımız üzerindeki olası etkileri nedeniyle, ancak daha uzun süreler sonunda 2. Sınıf su kalitesine yaklaşılabileceği öngörülmekte; bu süreçlerin ise modelleme çalışmaları ile daha bilimsel bir yaklaşımla ortaya konulmasının uygun olacağı düşünülmektedir' denildi.
Başar Uçar