Bahar yorgunluğu ve kaldırımlar

Geçtiğimiz gün internet ortamındaki haberler arasında gezinti yaparken 'bahar yorgunluğu' ile ilgili bir yazıya denk geldim....

Geçtiğimiz gün internet ortamındaki haberler arasında gezinti yaparken 'bahar yorgunluğu' ile ilgili bir yazıya denk geldim.

Onca yazıya denk geliyoruz ama hepsine bakmıyoruz. Bu başlığa bakasım geldi.

Çünkü zaman zaman insan kendini halsiz ve moralsiz hissedebiliyor.

Bu durum sanıyorum o anda yanında bulunduğun insanlarla da ilgili olabiliyor. Kimi insanlar çevrelerine moral dağıtırlar.

Bahar yorgunluğu, mevsimlerin geçiş dönemlerinde pek çok insanı olumsuz etkilermiş. Şimdilerde bahardan yaza doğru geçiş yaşıyoruz.

Vücudumuzun mevsimsel geçişlere uyum sağlayamaması ile ortaya çıkan bu sorun, pek dikkate alınmıyor fakat bu rahatsızlık ciddi bir sorun teşkil ediyormuş. Kış aylarında yavaşlayan metabolizmanın bahara geçişe adapte olamaması insanlarda uykusuzluk, stres, yorgunluk, depresyon gibi sorunların ortaya çıkmasına neden olabiliyormuş.

İşte bu nedenlerle öncelikle bahara hazırlığı bahar geldiğinde değil, bahar henüz gelmeden yapmak gerekirmiş. Yani vücudumuzu geleceğe hazırlamak önemli imiş.

Özellikle mevsim meyve ve sebzelerinden oluşan yiyecekler vücut dengemizi düzenlemede yardımcımız olurmuş.

Kış aylarında bolca C vitamini ve B vitamini depolamak bahara geçişte vücut dengemizi korumada en büyük yardımcı imiş.

Ayrıca dinlenme ve uyku için zaman ayırmalı, bu zamanı doğru kullanmalıymışız.

Yine vücudun en fazla ihtiyacı olan maddelerden biri de su imiş. Susuz kalan vücutta metabolizma yavaşlarmış. Bu sebeple günde en azından 10 bardak su içmek doğru olurmuş. Diğer yandan aşırı kahve ve çay tüketiminden de kaçınmak gerekirmiş

'Hah!' dedim burda dur biraz.

Kahve ve çay… Sizi bilmem ama ben özellikle çay tüketir bu yüzden de su içemem.

Bahar yorgunluğuna karşı alınacak en önemli tedbirlerden biri de spormuş.

Düzenli egzersizler yapmak metabolizmanın hızlanmasını sağlarmış. Kış aylarında daha az hareket edermişiz. Eğer spor yaparsak burada bir denge sağlama şansımız olurmuş.

Ee spor da yapıyoruz! Yani spor dedi isek eski hastane caddesini günde birkaç kez turluyoruz.

Hastane Caddesi dedik de burada biraz durup asıl konumuza gelelim.

Farkında iseniz hastane caddesinin çukurları kalmadı. Bi gün bi yeri diğer gün de başka bir yeri tamir ediliyor. Duyduğuma göre, başkanımız, onun işi bunu işi demeden eldeki malzeme ile biran önce çukurları kapatın talimatı vermiş. Valla iyi etmiş.

Önceki gün şöyle bir belediyeye doğru uzanayım dedim. Uzandım da.

Belki dedim yeni başkanımızı koridorda falan görürüm de yeni görevinde başarılar dilerim dedim.

Dışarına gördüm ve tebrik ettim ama makamda tebrik etmek başka olur tabii.

Bi gittim ki çok sayıda vatandaş tebrik edebilmek adına girebilmek için kapıda bekliyor. Ee öyle olur… Yeni seçilen başkanlar, en az bir aya gelen gidenden başlarını kaldıramazlar.

Ben de kapısında sıra olmayan birkaç arkadaşıma uğrayım hal hatır sorayım dedim.

Panolara bahar geldi; güzel oldu. İzmir Büyükşehir mi, doğalgaz firması mı yoksa Ödemiş Belediyesi mi kapatacak diye sorgularken, 'eldeki malzeme ile biran önce kapatın' talimatını da sevdim ben. Saraçoğlu Caddesi'nde yürürken cambazlığı öğrenmiştik…

Bakın yoğunluktan dolayı makama cismen giremedim belki ama sanıyorum yazıyla da olsa girmiş sayılırım.

Şaka bir yana ben başkanın şehir içinde gezmesinden ve hemşerilerin dertlerini yerinde görmesinden yanayım. Kararları makamda almak yerine sorunların yaşandığı yerlerde gezip tespit etmek ve çözümü de ortak akılla almak yeğdir diye düşünüyorum.

Bakmadan Geçme