Bağbozumu şenlikleri

2500 yıl öncesi, Yunan mitolojisine kadar uzanan bağbozumu şenliklerini duymuşsunuzdur. Kitaplardan öğrendiğimiz kadarı ile bu bağbozumu...

2500 yıl öncesi, Yunan mitolojisine kadar uzanan bağbozumu şenliklerini duymuşsunuzdur. Kitaplardan öğrendiğimiz kadarı ile bu bağbozumu şenlikleri şarap tanrısı Dionysos adına düzenlenirken aynı zamanda bereketi, çoğalmayı, birlikte olmayı, coşkuyu kutlamak için yapılırmış.

O yılın mahsulü kutlamalarla toplanır, pekmez veya şarap yapılır ya da üzümler kurutulurmuş. Bununla birlikte güzel yemekler yapılır, yenilir, içilir, eğlenilirmiş. Bağ bozumu şenliği, mutluluk demekmiş. Kitaplar böyle yazıyor.

İslamiyet'i kabul etmeden önceki dönemlerde Türklerde de birçok toplantı ve törenler düzenlenirmiş. Tahta çıkma törenleri, ant içme törenleri gibi. Kurultay, önemli kararların alındığı büyük toplantılara verilen isim. Şamanizm'in etkisi altında yapılan törenlerin kendine göre özellikleri varmış. Kurban törenleri, cenaze törenleri, av törenleri düğün törenleri falan…

Örneğin geniş bir bölgede yapılan 'potlaç' törenleri.

Potlaç, Pasifik bölgesinin töreni. Kabilenin yıl boyunca çektiği sıkıntıların atlatıldığı, herkesin mutlu olduğu baharda yapılan ve bir ay süren Potlaç, bol müzikli ve danslı geçermiş. Herkesin elinde kalan giysi, yiyecek ve içecekler bir araya toplanır, kabile yaşlılarının denetiminde herkese eşit biçimde dağıtılırmış. Yediklerini yer, yiyemediklerini yakar, postları da paylaşırlarmış. Eşitsizliği önlemek için tekrar eşitlik noktasına dönerlermiş.

Uzatmayalım…

Ödemiş belediyesi, geçtiğimiz gün Köseler Mahallesi'nde bir eğlence töreni düzenledi. Bu törende, çocuklara yönelik birtakım etkinlikler yapılırken, hastaların da sağlık taramaları yapıldı. Seferihisar civarlarındaki deniz kenarlarından iyot kokusu almaya çalıştığım için katılamadım. Belediyeden yapılan açıklamada bu tür etkinliklerin diğer mahallelerde de devam edeceği belirtilmiş.

Daha önce de İlkkurşun Mahallesi'nde, geçmiş yıllardan biraz farklılaşarak İlkkurşun Bayramı kutlamaları yapıldı. Çerkezler, bölgemizin bir zenginliği. Kızlı-erkekli oyunları ne kadar da güzeldi.

Sonrasında çok hazırlıklı olmasa da 24 Temmuz'da Saraçoğlu Caddesi'nde bir alış-veriş gecesi düzenlendi. O da alışılmışın dışında güzel bir etkinlik oldu.

Gerçi 24 Temmuz etkinliği Lozan Meydanı'na yakışırdı ama 30 Ağustos'ta telafi edilir sanıyorum.

Diyeceğim, bu yıl çok iyi hazırlık ve planlama yapılmasa da başlangıç için 'çok güzel şeyler' yapılmaya başlandı.

Örneğin Kaymakçılı gençlerin her yıl 29 Ekim'de yaptıkları, bizim de bazı dernek ve sendikalarla destek verdiğimiz fener alayı törenleri sanıyorum bu yıl belediye işbirliği ile daha güzel yapılacak.

Yazının sonunu şuraya bağlayacağım. Bölgemizin yetiştirdiği ve tanıtımı yapılması gereken tarımsal ürünler var: Üzüm, erik, incir, kestane, ceviz… O bahsettiğimiz bağbozumu şenlikleri belli bir program çerçevesinde ilçe tarım müdürlüğü işbirliği ile çevre köylerde yaşatılabilir. Yarışmalar yapılır. Ödüller verilir. Bahaneyle köy ya da mahalle meydanlarına çeki düzen verilir.

**

Kurban bayramı yaklaşıyor.

Kurban'ın da çok eski geçmişi var. Dini tören olmasının yanında -şimdilerde biraz kaybolsa da- 'dayanışma' özelliği var. Kurban eti, eskiden fakirlere dağıtılırmış ama buzdolapları çıktığından bu yana derin donduruculara dağıtılıyor.

Ben arabamda genellikle TRT'nin türkü kanalını dinlerim. Müziği severim. Türküleri daha çok severim. Hiç bıkmam.

Ama saat başı haberler bölümü geldiğinde hemen taramaya geçerim.

Bu sıralarda da bazı derneklerin kurban duyurularından gına geldi.

Bu Arapça kökenli isimlerle bezenmiş dernekler, acaba bu yayınlar için para ödüyor mu merak ettim.

Sonra, etrafınızda fakir kalmadı da kestiğiniz kurbanı bu dernekler aracılığı ile sağa sola mı dağıtacaksınız!

Kimilerinin evlerine 3-4 maaş giriyormuş. Hem de üst perdeden. Basın yayında haberler çıkıyor.

Kimileri de 'Tartışmayın, bunları dile getirenler sizleri düşünmüyorlar!' falan diye demeçler veriyorlar.

İşli ve iki maaşlı düşünürsek; kimi evlere 5 bin lira kimi evlere 50-100 bin lira!

Kurban, fakir ve 'dayanışma' deyince…

Benim aklıma bunlar geldi.

Formun Üstü

Bakmadan Geçme