Asker Görkem Özdemir terhis oldu
Dünyanın hiçbir ülkesinde uygulanmayan, yapılmayan, yalnız Türk milletinin yaptığı asker gönderme eğlenceleri… Bu kültür, yalnız Türk...
Dünyanın hiçbir ülkesinde uygulanmayan, yapılmayan, yalnız Türk milletinin yaptığı asker gönderme eğlenceleri… Bu kültür, yalnız Türk milletinde vardır. 20 yaşına gelen her erkek vatan evladı, vatani görevini yapmak için can atar. O gün geldiğinde evlerde bayram havası eser. Konu komşuya yemekler ikram edilir. Evlerin kapılarına, balkonlarına ay yıldızlı al bayrağımız asılır. Günler öncesinden evlerin önlerinde eğlenceler yapılır; davullar vurur, kemanlar çalınır.
Askere gidecek olan gençlerin ellerine kınalar yakılır. Analar, babalar, bacılar, yavuklular göz yaşı dökerler ancak dökülen bu göz yaşları üzüntü değil, mutluluk göz yaşlarıdır. Biz, ne büyük milletiz. Askere giden vatan evlatlarımız şehit düşse anne babalar tek cümle kurarlar: Vatan sağ olsun. Bilinir ki şanlı ay yıldızlı bayrağımız göklerde dalgalanmazsa dinimizin kutsal çağrısı Ezan-ı Muhammedi sesi, arş-ı alaya yükselemez. Bu nedenle askerlik görevi, Türk milleti için çok kutsal bir görevdir.
İşte bizim Bornova'dan Sütçü Mehmet'in oğlu Görkem Özdemir askere giderken ellerine kınalar yakıldı. Eş dost, konu komşu çağrıldı. En güzel sofralar kuruldu, misafirlere ikram edildi. Mahallenin camisinin imamı, o güzel ve gür sesiyle Kuran-ı Kerim okudu sağ salim askere gidip gelmesi için.
Belki bizim Görkem de ailesinden, baba ocağından ilk defa ayrılıyor, onun üzüntüsünü yaşıyordu. Belki akşam olup karanlık çöktüğünde, herkes odasına çekildiğinde Görkem; babasını, anasını, bacısını, sevdiklerini, sevdiği kızı düşünerek için için ağlıyordu ancak Görkem'in bu duygularını kimse duyamıyordu.
Sayılı günler geldi geçti, Görkem askerden terhis oldu. Bornova'daki baba ocağına geldiğinde baba Sütçü Mehmet; boynuzlarına kına yakılmış, kırmızı kurdelelerle süslenmiş, gözleri çemberle bağlanmış koçu yatırdı. Görkem'in ayak uçlarına 'Allah-u Ekber' diyerek dayadı. Yere akan kanlardan bir parçası, Görkem'in alnına sürüldü. Özdemir ailesinde yine göz yaşları vardı ancak bu göz yaşları, evlatlarını sağ salim evlerinde görme göz yaşlarıydı.
Artık askerlik bitmiş, hayat başlamıştı. Geçtiğimiz pazar günü Ayrancılar'daki tezgahına gelen Görkem, pazarcı arkadaşlarının hazırladığı pasta ve limonata ile karşılandı. Pazarcıların alkışları, 'En büyük asker bizim asker' sloganları pazarı inletiyordu. Görkem'e sarılıyor, bundan sonraki yaşamında sağlıklar diliyorlardı. Biz de yaşamı boyunca her şeyin sevgili Görkem'in gönlünce olmasını diliyoruz.
Kalın sağlıcakla…