'Arşivde Saklı Kalan İtiraflar…'(*)

“Bu bir anı ya da bellek tazeleme kitabı değil…Bu, arşivimdeki –yayınlamadığım ya da yayınlayamadığım- gerçek hikâyelerden...

'Bu bir anı ya da bellek tazeleme kitabı değil…Bu, arşivimdeki –yayınlamadığım ya da yayınlayamadığım- gerçek hikyelerden seçilerek yazılmış bir dizi 'itiraflar' kitabı.' diye tanıtıyor eserini gazeteci Benan Kepsutlu. Kitabı yazmadan önce 'altı yüz kırk (640) saatlik' arşivinin 'her saniyesini yeniden' izliyor ve 'son on beş (15) yılda kıyıya köşeye attığı tüm notlarını' toparlayıp okuyor. Irak, Yunanistan, İsrail, İtalya, Suriye'ye haber için gönderiliyor. Fotoğraflarla yazısını belgeliyor. 'Biz gazetecilik yaparken…' diyerek bugün yok olan basın ahlakına göndermeler yapıyor. Şöyle örneğin:' Biz gazetecilik yaparken heyecan yaşanırdı', 'Biz gazetecilik yaparken bir şeyi yapacaksak ya tam yapmalıydık ya da hiç', 'Haberlerimizi hazırlarken, vicdanımızla mesleğimiz arasında kalsak hangisini tercih edeceğimiz sorulup durulurdu. Vicdanımız sürekli sorgulanırdı.', 'Biz gazetecilik yaparken agresif habercilik 'iyi' bir şeydi.', '…fırsat verildikçe ve muhabirlere güvenildikçe kazandığımız üç kuruş parayı unutup hep daha iyisine odaklanırdık biz gazetecilik yaparken…', 'Biz gazetecilik yaparken haberin izini sürecek koşullarımız, araştıracak vaktimiz de vardı.','Zamanı geri alabilmenin, tarihi yerinde soluyabilmenin keyfini çıkarma şansımız vardı biz gazetecilik yaparken…'

Şimdi birlikte satır aralarında gezinelim. Biz Saddam'ın idamını izlerken Kepsutlu orada. Öfkeli kalabalıktan yakayı nasıl kurtarıyor bir okusanız.. Kalbiniz sıkışır sizin de.

Hep Bülent Ecevit'in 'ABD, Öcalan'ı niye teslim ettiği'ne şaştığını anlatırlar. Aslında Rusya-ABD anlaşmış. Yunan casusla yapılan söyleşi, daha nice bilinmezlere ışık tutuyor.

'Söz' sözcüğü, bana hep bu ölümü hatırlatacak artık! Ne kötü bir şeydir, insanın sözünü tutamaması ve bu yüzden bir canın öldürülmesi… Kod adı 'Münür' olan PKK'lının anlatımları ilginç, hem de çok! Ekonomik zorluklar, töre evlilikleri, feodalizmin yok edilemeyen tüm pislikleri besliyor örgütün tabanını. Cumhuriyet Devrimi tamamlanamadı. Tarım ve Toprak Reformu, tam anlamıyla gerçekleştirilmeli hl.

2007'de Kuzey Irak Operasyonu'nu adım adım soluğumu tutarak yeniden yaşadım. 'En iyi haber, yetişen haberdir' kuralını belleğime kazıdım. Emperyalizmin enerji kaynakları için yaptıklarını, işbirlikçilerini not ettim.

Celal Talabani ile yapılan söyleşi çok öğretici. Okuyunca bana hak vereceksiniz…

Pippa'nın yaşadıklarını, halkların düşman olmayışını aktarıyor Kepsutlu. Barış=Beyaz, Doğallık=Yeşil oluyor.

El-Fetih askeri Binbaşı Anis'in yaşamına katıldım. El-Fetih ile simgesi 'Silah ve Tespih' olan Hamas'ın ölümüne kapışmasına tanık oldum. Filistinliler arasındaki kardeş kavgası, beni çok üzdü.

Sırlarının açıklanması istenmiyor Papa Suikastı'nın. Ağca'yı yakalatan rahibin anlattıklarını heyecanla okudum. İtalyanlar ile aramızdaki benzerlikler, farklılıklar ilginçti.

Kuzey Irak'taki Türkmenler hakkında ne çok şey bilmiyormuşum meğer! Türkmenlerin 900 yıllık geçmişlerine sahip çıkma savaşından/mücadelesinden ve günümüzde yaşadıklarından öyle az bilgi sahibiyiz ki okuyunca fark edeceksiniz siz de…

Golan tepelerinde Kepsutlu ile birlikte dolaşırken 1967 Altı Gün Savaşı'nın hazırlıklarını, yapılışını, Türkmenlerin yok edilişini ve İsrail'in ırkçılığını gördüm.

Son bölümde de Kırgız bir akademisyenin yaşamı anlatılıyor. Kısacık Sovyetlerin yıkılış öyküsü, Kırgız toplumundaki hl değişmeyen feodalizm artığı yanlışları… bir solukta kaptırıp götürdü beni. 'Sovyetlerde özgürlük var mıydı?' sorusu da yanıtlanıyor.

Benan Kepsutlu'nun 'Gazeteci kalıp mesleğin ruhunu hep içinde hisseden üstatlarına ve değerli meslektaşlarına… Haberi yaşayanlara…' adadığı kitabını umarım farklı kesimler de okur. Çünkü bunu fazlasıyla hak ediyor!

_______________________

* Benan Kepsutlu, Arşivde Saklı Kalan İtiraflar – Biz gazetecilik yaparken…, Nemesis Kitap/Siyaset, 1. Baskı: Ekim-2019, 304 sayfa, İstanbul.

Bakmadan Geçme