ALTUNDAN KALİTE GÜVEN VE ÇEŞİTLİLİK VURGUSU

&ldquoANADOLU&rsquoNUN PARK VE MEYDANLARINDA KÜÇÜK MENDERES&rsquoİN İMZASI OLMALI&rdquo  Türkiye Süs Bitkileri Üreticileri Alt Birliği Başkanı Selahattin...

'ANADOLU'NUN PARK VE MEYDANLARINDA KÜÇÜK MENDERES'İN İMZASI OLMALI' 

Türkiye Süs Bitkileri Üreticileri Alt Birliği Başkanı Selahattin Altun, Küçük Menderes havzasının süs bitkileri üretimi açısından Türkiye'de üs haline gelebileceğini belirterek, 'Anadolu'nun park ve meydanlarında Küçük Menderes'in imzası olmalı' diye konuştu.

2015 yılını değerlendiren, 2016 yılıyla ilgili beklenti ve görüşlerini paylaşan Türkiye Süs Bitkileri Üreticileri Alt Birliği Başkanı ve Kardelen Fidancılık işletme sahibi Selahattin Altun, Ödemiş başta olmak üzere Küçük Menderes havzasının sağlanacak güven endeksi, ürün çeşitliliği, kalite standardı ile süs bitkileri sektöründeki pastadan daha fazla pay alabileceğini vurguladı.

2015 yılını seçimler yılı olarak tanımlayan Altun, seçimler nedeniyle yaşanan belirsizliğin süs bitkileri sektörüne de olumsuz yansıdığını kaydetti. 2015'te üretimin artmasına karşın büyümenin 2014 yılının gerisinde kaldığını ifade eden Altun, 'Üretimdeki artış, satış ve pazarlamaya yansımadı. Seçimler nedeniyle oluşan belirsizlik ekonomiyi oldukça etkiledi. 2016 yılında ise Ortadoğu'daki bölgesel gelişmeler nedeniyle iyimser konuşmak elbette zor. Zira Türkiye'nin Ortadoğu ülkelerine satması gerek ürünün ancak %5'i satılabiliyor. O bölgeden vatandaşların Türkiye'ye gelip alım yapması çok zor hale geldi. Türki Cumhuriyetlerden de yeterli ilgi yok' dedi.

 

GÜVEN ENDEKSİ VURGUSU

Küçük Menderes havzasının Türki Cumhuriyetlerde oluşan pastadan yeterli pay alamayışının sebeplerini de sıralayan Altun, 'Maalesef ticarette dürüstlük sağlanamadı. Günübirlik hesaplarla yanlış ürünler gönderildi. Uzak ülkelere kök gelişimi iyi ürünler gönderilmeliyken bu yapılmadı. A yerine B ürünü gönderildi. Güven ortamı zedelendi. Bugün Türki Cumhuriyetlerin ağırlıklı olarak İtalya'dan, Hollanda'dan veya İspanya'dan alım yaptığını görüyoruz.

Küçük Menderes havzasında öncelikle güven tesis edilmeli. Güvensizlik Küçük Menderes havzasına darbe vuruyor. Bugün belediyeler olsun, peyzaj mimarları olsun bilmeliler ki; 'Küçük Menderes bölgesine ne sipariş verildiyse o geliyor'. Yani güven ortamının yeniden inşası şart. Güven endeksi çok önemli' dedi.

 

'KÜÇÜK MENDERES'İN EŞSİZ ÖZELLİKLERİ VAR'

Küçük Menderes havzasının Allah'ın bir lütfü olduğunu vurgulayan Altun, 'Küçük Menderes havzası taşıdığı özellikle bakımından dünyadaki üç bölgeden biri. Eşsiz mikro klima özellikleri var. Kuzeyi kapalı, toprağının suyunun kalitesi çok yüksek. Diğer bölgelerden daha çok güneşten yararlanıyor. Soğuğu seven bitkilere uygun üretim ortamları var. Rüzgarı çok uygun zarar vermiyor. Tam anlamıyla Allah'ın bizlere bir lütfü.

 

'ÇIKMAZ SOKAK TABİRİNE KATILMIYORUM'

Bugün Ödemiş ve bölge için 'çıkmaz sokak' tanımlaması yapılıp dezavantaj olduğu söyleniyor. Bu durum tam tersidir. Ben bu 'çıkmaz sokak' tabirine katılmıyorum. Ödemiş bu coğrafi konumuyla bulunmaz özelliklere sahip. Bir kere bitki Ödemiş'te yürümüyor, koşuyor. Bu da büyük bir avantaj anlamına geliyor.

Tüm bunlardan sonra geriye ne kalıyor? Tekniğine uygun üretim yapmak. Üretim çeşitliliğini artırmak ve kaliteyi yükseltip bir standart yapmak gerekiyor. Bugün bölge geneline bakınca üretimin %70'i 2 litrelik saksılarla yapılıyor. Neden peki? Niçin 5, 7, 10 veya 15 litrelik saksıda üretim yapılmıyor. Bu da sağlanmalı ki dışarıdan gelecek alıcı hangi boyda, hangi türde bitki istiyorsa bulabilmeli' dedi.

 

'ÜRETİMİN %60 KÜÇÜK MENDERES'TE AMA PASTADAN ALINAN PAY YETERLİ DEĞİL'

Küçük Menderes havzasındaki üretimle ilgili tanıtım eksikliğinin olduğunu belirten Altun şöyle devam etti: 'Tanıtım noktasında gerek yerel ve ulusal basın, gerek mülki erkanın desteğine ihtiyaç var. Kooperatifimiz var. Kooperatifimiz ortak bir katalog hazırlamalı, bir ekiple tüm kurumların kapısı çalınmalı, üretim anlatılmalı. Kısacası 'Ödemiş istediğiniz ürünü vermeye hazır' demek lazım. Günün ekonomik şartları elbette her alanı etkiliyor. Ancak bugün yeni konut üretimi sürüyor, yeni yollar açılıyor, duble yollar, otoyollar inşa ediliyor, rezidanslar, oteller hizmete sunuluyor. Tüm bu gelişmelerde her zaman yeşile ihtiyaç var. Yani süs bitkileri sektörüne ihtiyaç var.  Bu nedenle güven endeksini de yükselterek piyasa koşullarına uygun, kaliteli ve bol çeşitli ürünler yetiştirmemiz gerek.

Küçük Menderes havzası üretimin %60'ını gerçekleştiriyor. Ama pastadan aldığı pay %20. Bu bölgeden ürün alıp kendisi üretiyor gibi 2-3 katına satanlar var. Özetle aslan payını başka bölgeler alıyor. Bu bir kader değil'

 

'VERİMLİ TOPRAKLAR BEDAVAYA TAŞINIYOR'

Bölgede üretim kalitesinin artmasıyla ilgili önemli noktalara değinen Altun, 'Bugünkü üretim şekline baktığımızda Ödemiş'in en verimli topraklarını bedavaya sattığımızı görüyoruz. 2 litrelik saksı dediğimiz saksılarda %90 Rahmanlar toprağıyla üretim yapılıyor. 1 liraya giden ürünün saksısında Ödemiş'in en verimli toprakları da gidiyor. Bu oran %90 yerine en fazla %20 olmalıdır. Orman humusu, yanmış hayvan gübresi, torf ve kontrollü olarak gübre kullanımı da sağlanmalıdır.

Avrupalı'nın üretiminde niye %90 verimli toprak değil buna bakmak lazım. Elbette aktardığımız şekildeki üretimde kalite de yükseliyor. Verimli topraklarımız da korunmuş oluyor. Kaldı ki toprak kullanımının oranının azalmasıyla nakliyede de büyük avantajlar sağlanıyor. Çünkü ürün hafifliyor. Tek seferde daha çok ürün taşınabiliyor. Küçük Menderes havzasındaki üretimin sürdürülebilirliği açısından bu konu da çok önemli' dedi.

 

'İMZAMIZ OLMALI'

Anadolu'nun da Küçük Menderes havzası açısından büyük bir pazar olduğunu sözlerine ekleyen Altun, 'Bugün İstanbul, Ankara, Kocaeli gibi şehirlerde peyzajın gelişimi Anadolu'daki tüm kentleri etkiliyor. Gerek il belediyeleri, gerek ilçe belediyeleri bu gelişmelerden etkilenip süs bitkilerine daha da çok eğilim gösteriyor. Bu noktada Küçük Menderes havzası güven endeksi, ürün kalitesi ve çeşitliliğiyle lokomotif olmalıdır.

Yüzlerce ilçe var. Küçük Menderes havzası sahip olduğu potansiyelle, avantajlarla bu koşulları iyi değerlendirmelidir. Anadolu'nun parklarında ve meydanlarında Küçük Menderes'in imzası olmalıdır. 2016 yılında bölgesel bazda sıkıntılar sürse bile yine de umutlu olmak gerekiyor. Nisan ayı ile birlikte hareketlilik artmaya, büyüme de artıya geçmeye başlayacaktır' dedi.

Başar Uçar

Bakmadan Geçme