Allah'ın evi kilitlenir mi?
Edirne Erkek İlk Öğretmen Okulu'nu 1962 yılında bitirdim. 32 yıl hizmetten sonra emekli oldum. 25 yıldır...
Edirne Erkek İlk Öğretmen Okulu'nu 1962 yılında bitirdim. 32 yıl hizmetten sonra emekli oldum. 25 yıldır zirai tohum bayisi olarak çalışmamı sürdürüyorum. Her ne kadar sınıf öğretmenliğinden emekli olsam da çalışmaktan, öğrenmekten ve de öğretmekten emekli olmadım.
Bugün kızımdan aldığım bir mesaj, 'Durursan düşersin' diyordu. Bu gidişle henüz durmaya pek niyetim yok. Çalışmaya, öğrenmeye ve öğretmeye gücümün yettiği kadar devam etmek istiyorum.
Öğretmen okulunda yatılı okuduğumuz, aynı dershaneyi, aynı yemekhaneyi, aynı yatakhaneyi paylaştığımız arkadaşlar arasında arkadaşlık bağı, kardeşlik bağına dönüştü giderek.Yılda bir kez adını önceden belirlediğimiz bir ilimizde o ilde yaşayan bir kardeşimizin hazırladığı program doğrultusunda 25 yıla yakındır buluşuyoruz. İki gün iki gece özlem gideriyoruz. Bu iki gün içinde o ilde görülmesi gereken yerleri görüyoruz.
Bu buluşmalar, bize bir nevi sağaltım (tedavi) oluyor, huzur buluyoruz. Bu nedenle gelecek yılki buluşmaları sabırsızlıkla bekliyoruz.
Önceleri 62-63-64 yılı mezunlarıyla başlayan buluşmalarda daha sonra diğer yıllarda mezun olan kardeşlerimizin de katılımıyla sayımız bir hayli artmış durumdadır.
Bu genel buluşmanın dışında bir de İzmir ili ve çevresinde yaşayan okulumuz mezunu kardeşlerimizle ayda bir kere ilimizin belirli bölgesinde günü birlik buluşuyoruz. Hem güzel bir gün geçiriyoruz hem de ilimizin görülmesi gereken yerlerini görmeye çalışıyoruz.
Bu Kasım ayının 17'sinde pazar günü İzmir ve çevresinde yaşayan kardeşlerim, Ödemiş'e misafir oldular. Ev sahibi olarak ben, kardeşlerimi Bademli Mahallesi'ne, oradan da Ovacık Yaylası'na götürdüm. Kardeşlerim, daha önceleri de geldiler; Gölcük, Birgi, Lübbey, Kiraz gibi görülmesi gereken yerleri gezip gördük.
Allah'ın evi kilitliydi
Bademli'ye gelip de Kılcızade Mehmet Ağa Camisi'ni görmeden gitmek olur mu? Elbette olmaz. Önce merkezde bulunan Hayrettin Efendi Camisi'ni gezdik. Sonra internette hakkında geniş bilgiler verilen Kılcızade Mehmet Ağa Camisi'ne yöneldik. Dar yollardan geçerek caminin önüne geldik. Şoförümüz, 'Bu dar yollarda dönüşümüz zor olur' diye önce gitmek istemedi. Israrımız üzerine geldi. Arabadan indik. Camiyi gezeceğiz. Caminin giriş kapısına geldik. O da ne, kapı kilitli! Kapının önünde sorumlu imamın telefonu yazıyordu. Aradık. Anahtarın komşu evde olduğunu söyledi. Komşu, evde yoktu. Bir saatlik bir süre, burada anahtar bekleyerek geçti. Anahtar gelmedi. Fazla vaktimiz olmadığı için camiyi göremeden ayrılmak zorunda kaldık. Üzüldüm, kardeşlerime bu camiyi gösteremedim. Görseler iyi olurdu. Bir daha ne zaman gelirler, bilmiyorum.
Bademli, tarihi yapılarıyla bölgemizin Birgi'den sonra önde gelen yerleşim yerlerinden biridir. Tur şirketlerinin bölgemize düzenlediği gezilerde Birgi, Bozdağ, Gölcük, Lübbey ve Bademli isimleri öne çıkar. Bir tur şirketinin Bademli'ye gelip Kılcızade Mehmet Ağa Camisi'ni ziyaretinde kilitli görmesi ne kadar hoş olur, takdirlerinize bırakıyorum.
İlgililerin bu konuda daha dikkatli olması gerektiğini düşünüyorum.
Sevgi, saygı ve mutluluklar.